12.10.2019 - 10:51 | Son Güncellenme:
İSTANBUL (İHA)
Beşiktaş'ta 20 Ekim'de yapılacak olan olağanüstü seçimli genel kurulda aday olan Serdal Adalı basın mensuplarıyla bir araya geldi. Kendisinin Fikret Orman yönetiminin devamı olduğu söylemlerinin yanlış olduğunu söyleyen Adalı, "Ben kimsenin devamı değilim. Bir kere bu söylemler, mevcut yönetime karşı bir ayıptır. Ben Beşiktaş’a Fikret Orman’la gelmedim. Bizim öncelikle camiayı tek yumruk haline getirmemiz lazım. Yönetim taraftardan, taraftardan camiadan koptu. Birbirimizle uğraşmaktan dışarıyla ilgilenemedik. Dağınıklık var ve bunu toparlamak lazım" dedi. Adalı, Çebi ile ortak listede seçime girip girmeyeceği konusunda ise "Birleşme için geç kaldık" ifadelerini kullandı.
“İhtiyaç olduğunda geldim”
Zamanında Fikret Orman’a muhalif olduğunu da hatırlatan Serdal Adalı, “Fikret Orman’a muhaliftim ama bunu göz önünde yapmadım. Her zaman aradım, söyledim. Yanlış olduğunda, yanlış yaptığını söyledim, doğru olduğunda da tebrik ettim. Bana görev düştüğünde de geldim yönetime girdim. Beşiktaş’ın iyi olacağına inanırsam herkesle birleşirim. Pazar günü seçim var ve pazartesi günü ödemeler var. Biz bütün bunların hazırlığını yaptık. Bütün adaylar bunu biliyor. Hala bu ödemelerin planlarını yapıyoruz. Kulübün ödemeleriyle ilgileniyoruz. Çünkü şu anda da yönetimdeyiz” diye konuştu.
“Ocakta transfer yapacağız”
Mevcut mali tabloyu düzenlemek için gereken çalışmaları yaptıklarını sözlerine ekleyen Serdal Adalı, “Göreve gelmemiz halinde, ocak ayında transfer yapmak için çalışmalarımız olacak. Bir tane santrfor almak istiyoruz. Orta sahaya da bir takviye yapabiliriz. Ancak şunu söylemem gerekiyor. Seçim sürecinde futbol takımı üzerinden siyaset yapmayı doğru bulmuyorum. Bu takım iyi gidecek. Son haftada alınan galibiyette umut veren bir görüntü oluştu. İyi bir kadro var. Sonuçta transfer döneminde de Avrupa’nın 3. liglerinden futbolcu transfer etmedik. Milli takımlarında oynayan futbolcuları aldık, kalitelerinden eminim. Bu takımın şampiyonluk şansı var. Şampiyonluk yolundaki rakiplerimizle aramızda 3, 4 puan fark var. Futbola bir bütçe yaptık ve transferleri de bu doğrultuda yaptık. Bütçeye zarar vermeden devre arasında transfer yapacağız. Sezon başında santrfor almak için son ana kadar görüşme yaptık. Aboubakar’ın da ismi listedeydi ancak uzun süre antrenman dahi yapmamıştı ve riske giremedik. Kaldı ki ben transfer işinde en iyisiyim. Gider alır gelirim. Bu sene yapılan transferler Ali Naibi’nin scout ekibiyle yaptığı transferler. 5-6 ay izlenmiş, takip edilmiş ve hoca onayı alınmış transferler. Tyler Boyd konusunda da çok umutluyum. 7 hafta geride kaldı. Tabii ki sistem değişikliği nedeniyle bazı sıkıntılar ortaya çıktı. Takımın buna alışacağını biliyordum. Diğer takımlarda da durum ayrı. Çok transferle başarı gelecek diye de bir şey yok” açıklamasını yaptı.
“6 ay çalıştım diye ben mi suçlanacağım”
Yönetime girmeden önce Fikret Orman’la bir araya geldiklerini hatırlatan Serdal Adalı, “Kendisiyle mali sıkıntılar konusunda hemfikirdik. Başkan ‘Dışarıda bekleme, gel bizimle mücadele et’ dedi. O dönemde ben de ‘Takım kötü gitsin, bir şey olsun’ diye bekleyecek değildim. Mali durumların bu noktalara geleceğini biliyordum. Belki yönetim dışında kalsam bugün daha avantajlı olabilirdim. 6 ay çalıştım diye insanlar beni suçlayacak değil. Beşiktaş’ın ihtiyacı olduğunda gelmişim. 6 ay çalışan mı yoksa 6,5 sene çalışan mı yönetimin devamıdır? Bu algı değişik bir hal aldı. Pazar günü seçim var ve pazartesi günü ödemeler var. Önceliğimiz birlik ve beraberliği sağlamak. Parayı buluruz, iç huzuru bulmak hepsinden önemli. Başarı geldiği zaman her şey oluyor ama iç huzura ulaşmak o kadar kolay değil” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Hata görürsem gereğini yaparım”
Geçmişten hesap sorup sormayacağı konusuyla ilgili konuşmasına devam eden Serdal Adalı, “Hesap sorma işini 10 senedir dinliyoruz. Başkan olduktan sonra, geçmişteki 7 seneyi, içinde bulunduğum dönem de dahil olmak üzere inceleteceğim. Bunu gelen bütün başkanlar yapmıştır. Kimsenin de bundan korkusu yok. Kendi dönemim dahil inceleteceğim. Kimin bir hatasını görürsem, gereğini yaparım. Taraftar yeri geldiğinde simit ayran yiyip, 1 hafta para biriktirip maça geliyor. Diğer tarafta bu para har vurup harman savrulamaz” dedi. Beşiktaş’ın 6,5 milyar TL’lik ipoteğiyle ilgili de konuşan Adalı, “Öncelikle gelir kalemlerini artırmamız gerekiyor. Sponsorlarla bir araya gelerek toplantı yapacağız ve ödemelerde bir artış talep edeceğiz. Başka kaynaklardan da para bulacağız. Bu işler artık zengin başkanla falan olmuyor. Kulübün verdiği ipotek de çok önemli değil. Siz bankaya ödemenizi yaptığınız sürece ipotek kalkar. Bugün 2’ye aldığınız şey için bankalar sizden 4 liralık ipotek ister. İpoteğin 6,5 ya da 13 olmasının bu nedenle bir önemi yok. Bunun yanında Beşiktaş’a yeni varlıklar kazandırmamız gerekiyor. Rahmetli Süleyman Seba’nın Fulya’nın tapusunu alması gibi varlıklar kazandırmalıyız. Ümraniye’nin tapusunu almak için çalışacağız. Ayrıca özkaynağa dönmeden bu giderleri düşüremeyiz” dedi.
“Kulübe verdiğim parayla Ümraniye’yi yaptırıyorum”
Projeleriyle ilgili olarak da konuşan Adalı, “Ne ben ne de diğer adayların 1 hafta içinde şunu yapacağım, bunu yapacağım deme şansı yok. Özkaynağa dönüş en büyük projemiz olacak. Ümraniye’de Beşiktaş Akademisi’nin inşaatına başladık. 2 hafta önce başladık ve altyapının komple konaklayacağı bir yer yapıyoruz. Akademiyi inşallah bu sene bitireceğiz. Bildiğiniz gibi kulübe daha önce verdiğim bir meblağ vardı. Ben dolar olarak vermiştim ve sonra bu para TL’ye çevrildi. Şu anda 6.7 milyon TL alacağım var. O dönemde verdiğim rakam 6.7 milyon dolardı. Bu parayı bir gün olsun sormadım. Son olarak başkanla konuştum ve bu alacağım rakamla Ümraniye’yi yaptıracağımı söyledim. Futbol akademisinin inşaatını bu parayla yaptırıyoruz. Eğer seçimi kazanamazsam yine de bu akademiyi yaptıracağım” diyerek Ümraniye’deki altyapı projesinin başladığını ifade etti.
“Efendi kulübüz ama kimseye de hakkımızı yedirmeyiz”
Beşiktaş’ın haksızlığa uğradığında zaman zaman sessiz kalınan anlar olduğunu da sözlerine ekleyen Adalı, “Biz efendiliği savunan bir kulübüz. Yaygara kopararak bir şey elde etme derdimiz hiçbir zaman olmadı. Ama bu, Beşiktaş’ın hakkını yedireceğimiz anlamına gelmez. Geçmişte sessiz kalındığı zamanlar oldu ama biz sessiz kalmayız” dedi. Aynı zamandı Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Başkanı da olan Adalı, Beşiktaş Başkanı olması halinde TJK Başkanlığı’nı bırakmasını gerektiren bir durum olmadığını da sözlerine ekledi. Kulüp bütçesinden her yıl 10 milyon Dolar’ın amatör branşlara aktarıldığını ifade eden Serdal Adalı, “Bugün biriken borçların içinde geliri olmayan ama her yıl 10 milyon Dolar gideri olan amatör şubeler de var. Yeni çıkan kanunla şubeleri döndürmeye çalışıyoruz. Ancak şunu da söyleyelim, amatör branşlar olmazsa olmazımız. Bu sene bütçeleri azaltmak zorunda kaldık. Akademiyi yaptıktan sonra buraya harcama yaptığımız takdirde, 5 sene sonra çok farklı bir Beşiktaş izleriz. Profesyonelleşmeye çok önem veriyorum ve bunu devam ettireceğim. Başkanla çalışanlar ayrılmak isteyebilirler ama bu yapıyı bozmayacağız. Bunun başında da futbol geliyor. Altyapıya genç bir arkadaşımızı getirdik. Futbolun içinden gelen insanların futbolu yönetmesine katılıyorum. Kimimiz inşaatçı, kimimiz doktor, kimimiz eğitimci. Kulübü yönetmekle futbolu yönetmek ayrı şeyler. ‘Bu sorumluluğu alırım’ diyen kulübün efsanelerinden birisiyle çalışırız. Yönetimde eski bir futbolcuya yer vermek istiyoruz” diye konuştu.
“Quaresma ancak antrenör olarak döner”
Beşiktaş’ta forma giyen futbolculara şu ana kadar herhangi bir teklif olmadığını söyleyerek sözlerini sürdüren Serdal Adalı, Quaresma’nın takımdan ayrılışına da açıklık getirdi. Ricardo’yu çok sevdiğini söyleyen Adalı, “Beşiktaş’a gelmeden önce de hayranıydım, geldikten sonra da. Yöneticilik dönemimde kendi çocuğumdan çok onunla ilgilendim. Önceki yönetim kendisini hak etmediği şekilde yolladı. Hatta havalimanından ben uğurladım. Nasıl getirdiysek öyle göndermemiz gerekiyordu. Bir süre sonra geri döndü. Şampiyonlukta da faydalı oldu. Geçen sene eşim rahatsızlandığında ziyarete gelmişti. O dönemde bana ‘Eşim Türkiye’de kalmak istemiyor, takım bulursam ya da siz bulursanız gitmek istiyorum’ dedi. Ben de kendisine devre arasında olmaz, yerine adam almamız lazım, gideceksen sezon sonunda git dedim. Duydum ki karısı eşyaları bile toplamış. Ama son gün geldi ve kalmak istediğini söyledi. Sezon bittikten sonra da bir gideceğim, bir kalacağım demeye başladı. Biz de kendisine ‘Sen gidecekmiş gibi program yapıyoruz’ dedik, ‘tamam’ dedi. Kamp başladığında kulüp bulamamıştı. Riva’da kampa katıydı. Yerine birilerini almamız gerekiyor ama onu göndermeden de alamayız. Yönetim olarak yolları ayırma kararı aldık. Bu karar alındığında transferin bitimine 1 hafta vardı. 6 ay boyunca talepler hep ondan geldi. Gittiğinde de hiçbir alacağı yoktu. Bugüne kadar talepler hep Quaresma’dan geldi. Haksız şekilde gitmesine ben müsaade etmezdim ama her zaman gitmek isteyen kendisi oldu. En büyük isteğim burada jübile yapmasıydı. Belki yine yaparız. Bundan sonra Beşiktaş’a gelirse de ancak antrenör olarak döner” açıklamasında bulundu.
“Ben ve yöneticiler, verdikleri parayı istemeyecekler”
Beşiktaş’ı tabana yaymak istediklerini söyleyen Serdal Adalı, “20 milyonluk camiayız ama 20 bin kongre üyemiz yok. Beşiktaş’ın üye sayısını yükseltmemiz gerekiyor. Bu aynı zamanda kulüp için önemli bir gelir anlamına geliyor” diye konuştu. Beşiktaş taraftarının kulübe her zaman destek olduğunu söyleyen Adalı, “Eğer bizim parayı doğru kullandığımızı görürlerse destek olurlar. Ben ve yönetimde yer alacak arkadaşlar, kulübe verdikleri parayı geri istemeyecekler. Beşiktaş’a hizmet etmek, gönül işidir. Hizmet etmek isteyenlerin para pul aramaması lazım” diye konuştu. Adalı ayrıca yönetime kadın yönetici almak istediğini de sözlerine ekledi.
“Fikret Orman’a bırakmaması için baskı yaptık”
Konu Beşiktaş olduğu zaman kendisini hemen öne attığını söyleyen Serdal Adalı, “Başıma ne geldi ya da ne gelecek diye düşünmem” dedi. Başkan olması halinde Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı olmak istemediğini de söyleyen Adalı, “Son dönemde özellikle Fikret Orman’a da vakıf başkanlığını bırakmasını söyledik. Başkan olursam, Kulüpler Birliği Başkanlığı için herhangi bir düşüncem olmaz” dedi. Son olarak Fikret Orman’ın yeniden aday olmasıyla ilgili mevcut yönetimin baskı yaptığını da söyleyen Adalı, “Seçim zamansız oldu. Bunu başkana da söyledik. Görevi zamansız bıraktı. Ama ben ilk anda yeniden aday olmayacağının kararlılığını gördüm. Aday olsun diye baskı yaptık ama kabul etmedi. Şahsi düşüncesidir, saygı duyarım” diyerek sözlerini tamamladı.