22.03.2018 - 10:53 | Son Güncellenme:
İSTANBUL (İHA)
TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta mücadele eden Sarıyerspor’da yeni teknik direktör Orhan Kaynak, İhlas Haber Ajansı muhabirine açıklamalarda bulundu. Zor bir ligde mücadele ettiklerini aktaran deneyimli çalıştırıcı, “Alt liglerde, Trabzonspor, Eskişehirspor ve Sivasspor’da antrenörlük yaptım. Şimdi de futbolu bıraktığım kulüpte teknik direktör olarak başladım. 3. haftayı bitirdik. İstediğimiz gibi gitmiyor. Şampiyonluk için, play-off için şansımız var. Bunun için kazanmamız gerekiyor. Tabii ki iddiadan uzaklaşmış bir oyuncu grubuyla kolay değil. Tecrübeli bir grup aslında. Birçok şeyi başarabileceklerine inanıyorum. Kastamonu da altımızda olan bir takım en azından onların üstünde kalıp, seri yakalamak istiyoruz. Aslında futbol bir skor oyunu ama skorun dışında farklı işler yapmaya çalışıyoruz. Olabildiğince iyi oyun oynayıp taraftarlara iyi ve keyifli bir futbol izletmeye çalışıyoruz. Farklı bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Gelenlere keyifli bir oyun izletirsek bizi mutlu eden bu olur” şeklinde konuştu.
"Sarıyerspor’da tesis eksikliği var"
Kaynak, mavi-beyazlı kulübün tesisleşmeye ihtiyacı olduğunu ifade ederek, “Tabii ki Sarıyer’in ihtiyacı olan şeyler var. Bunlardan bir tanesi tesisleşme. Tesisimizde soyunup buraya geliyoruz. Güzel bir antrenman sahası ama bunların birlikte olması lazım. Sarıyerspor’un bir tesise ihtiyacı var. Üst lige ve Süper Lig’e çıkmak için bunların olmuş olması lazım. İstikrarlı bir yönetimi var Saffet Başkan ile birlikte geçen 7 yıllık bir süreç var. Başarılı olmak ve Sarıyer’i ayağa kaldırmak istiyor. Bu tabii ki tek başına olacak bir şey değil tüm ilçenin destek vermesi gerekiyor. Sarıyer İstanbul’un önemli ilçelerinden bir tanesi. O yüzden yukarılarda olması gerekiyor. Saffet Başkan ve ekibi bunun mücadelesini veriyor. Taraftarlar da bunu oldukça destekliyorlar” açıklamasını yaptı.
"Bizim dönemimizde bireysellik ön plandaydı"
Futbolculuk döneminde Trabzonspor ve Beşiktaş’ta forma giyen tecrübeli teknik direktör, kendisinin oyuncu olduğu zamanda bireyselliğin daha ön planda olduğunu belirterek, “Bizim oynadığımız dönemle arasındaki fark bireysel yetenek daha fazlaydı. Eskiden futbol takım oyunundan daha çok bireysellik ön plandaydı. Alt liglerde mahalle aralarında daha çok ön plana çıkıyordu. Şimdi biraz daha takım oyunu ön planda. Futbol okullarıyla beraber. Birlikte ve fizik gücüne dayalı oyun oynanmaya başlandı. Bu da yetenekleri kıstı doğal olarak. Trabzonspor ve Beşiktaş gibi takımlarda oynamış olmam benim şanslı olduğumu gösterir. Bu herkese nasip olmuyor. Aileden gelen bir futbolcuyum. Bir abim Fenerbahçe’de bir abim de Beşiktaş’ta futbol oynadı” diye konuştu.
"Trabzonspor altyapıya önem verip ekonomik kaynağa çevirmeli"
Kaynak, daha önce forma giydiği Beşiktaş ve Trabzonspor’un son durumları ile ilgili de konuşarak, şu ifadelere yer verdi:
"Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde Türkiye’yi gururlandırdı. Şenol Hoca Fikret Orman ile beraber iyi işler yaptı. İstikrar Beşiktaş’ı buralara getirdi. Her şehrin sanayisi, tarımı olduğu gibi Trabzonspor’un da futbol kültürü var. O yüzden Trabzonspor’dan yetişen futbolcuları sanayi olarak görüp satıp para kazanmaya döndürmesi lazım. Bunun için de altyapısına daha çok önem vermesi gerektiğini düşünüyorum. Benim gibi Trabzonspor’a büyük transferler yapıp para bırakmış olmazı lazım. Fatih Tekke, Ali Kemal Denizci gibi oyuncular yetiştirmesi lazım ki Trabzonspor tüketen değil üreten olsun. İstanbul kulüpleri ile şampiyonluk yarışı içerisinde bu maddi karşılığı üretemezse olamaz. Çünkü ekonomik güç, artık futbolun önemli bir kesiti."
"Birçok Türk futbolcu Avrupa’nın önemli kulüplerinde olurdu"
Orhan Kaynak, ‘Şu dönemde oynuyor olsaydınız Avrupa’nın önemli kulüplerinde olur muydunuz’ sorusuna ise, "Bireysel yetenek olarak olurdum. Şu anki antrenmanları yapacağımızı düşünürsek. Bizim Türk mantığında teslimiyetçilik ve duygusallık var. Biraz yarışmayı sevmiyoruz. Göz ardı edildiğimiz zaman pes etmeyi seviyoruz. Biraz daha Avrupalılar gibi inatçı olmalıyız. Eğitimle gelen bir özellik bu. Kendim adına değil bütün oyuncular adına düşünürsem Türkiye’den birçok futbolcu Avrupa’nın önemli kulüplerinde başarılı olurdu. Bunlardan bir tanesi de doğal olarak ben olurdum herhalde” yanıtını verdi.