Ağır bir yumruk gibi geldi suratımıza Basel yenilgisi...
Halbuki ne hayaller kurmuş, 4 takımımızla birlikte Avrupa'ya hükmedeceğimizi düşünmüştük. Kim bilir, belki de Konferans Ligi'nde; "Bir final olabilir mi acaba?" diye, Abdullah Avcı ile birlikte hülyalara dalmıştık.
Avcı tabii ki, Trabzonspor Teknik Direktörü olarak, bize göre daha büyük rüyaların peşindeydi. Bu da gayet doğaldı. Ancak hayaller Avrupa, gerçekler Akyazı oldu.
Ama Allah'ı var, zaten Avcı, daha maç öncesinde yüreğimizi hoplattı. Eren Elmalı varken, Larsen'i sol bekte oynattı. Denswil olsa, yine amenna... Ama genç Arif Boşluk bile oynayamadı.
Peres kulübede otururken, Bartra'nın sağ bekte olmasını sağladı. Böyle olunca, stoperde de yine lige göre farklı bir ikili sahaya çıktı. 5 gol yenilen Antalya maçının ardından kulübeye hapsolan Doğucan Haspolat, Basel karşısındaki iki karşılaşmada da ilk 11'de görev yaptı. Nedense...
Sanırsınız, "Football Manager" oynuyordu Abdullah Hoca...
Hocam, hazır elin değmişken, Uğurcan'ı da forvette bir denesen! Ya tutarsa...
Deus 'Bu işi yapabilirim' havası verdi
Fenerbahçe, erteleme maçında Konyaspor'u konuk ederken, Teknik Direktör Jorge Jesus da, kırmızı kartı nedeniyle tribündeydi.
Farklı kazanılan karşılaşmada, sarı-lacivertlilerin başında Antrenör Joao Deus vardı. Doğrusu kenarda öyle emanetçi gibi değildi. Teknik direktör sıfatıyla, yedek kulübesinin önünde, heyecanıyla, tavrıyla, "Bu işi yapabilirim" havası verdi.
Deus'u "antrenör" gibi görmemek gerek... Kondisyon antrenörlüğünden, Portekiz Ligi'nde teknik direktörlüğe kadar ulaşmış, Pro Lisans'ını almış bir teknik adam... Ancak Jesus'un yanında, çırak demeyelim ama en azından kalfalık yapmakta hiçbir kötülük görmüyor. Çünkü Jesus'tan çok şeyler alacağını, öğreneceğini biliyor.
Tıpkı, bizim futbolu bırakıp, hocalarımızın yanında staj yapanlar gibi değil mi! Gerçi, Süper Lig'de yanlarına gidebilecekleri kaç hoca kaldı ki? İsim-şöhret nasıl olsa var ya, "Bırak futbolu, al-yönet takımı"...
Icardi'ye ne vereceksin?
Türk spor basını, Ertuğrul Özkök'ün deyimiyle, "Pembe yalan" üretme tavsiyesine kendini çok fazla kaptırdı. Küçük bir duyum, büyük bir manşet için, twitter'daki bir ilmek, çorap söküğünü genişletmek için yeterli...
Şimdi de, aynı durum Mauro Icardi için geçerli... PSG, Galatasaray'a kolaylık gösterecekmiş, hatta Cim-Bom'un bedelsiz olarak alma durumu varmış. Sarı-kırmızılı yönetim, daha sezon sonu gelmeden Paris Saint Germain ile temaslara başlamış. Mış mış da mış mış...
Kusura bakmayın ama, Paris Saint Germain, 50 milyon euroya aldığı bir futbolcuyu, neden bedava elden çıkarsın? Icardi'nin piyasası mı kalmadı? Arjantinli, kişisel problemleriyle bıktırdı mı? Ya da Galatasaray'daki oyunu çok mu kötü?
Bazıları, "Icardi'nin ilk tercihi Galatasaray" diyerek yazdığı haberleri savunabilir. Öyleyse, Cim-Bom, yıllık bedel karşılığı 6 milyon 750 bin euro olarak gösterilen maaşını nasıl ödeyecek? Bugün Paris Saint Germain'in desteğiyle, 750 bin euro verdiğini açıklayan sarı-kırmızılılar, derneğin bütçesinden imaj hakkı ne kadar ödeyecek de, Icardi'yi Galatasaray'ın gelecek sezonki kadrosunda tutabilecek?
Icardi'nin, bugün Cim-Bom formasıyla yer almasını, geçen sezon söyleseler, birçok kişi "hayal" gözüyle bakabilirdi. Ancak yıldız futbolcunun bonservisiyle birlikte Galatasaray'a geleceğini belirtmek, hayalden de öte, mucize...
31 Ağustos 2023
Bu tarihi bir yere not alın lütfen: 31 Ağustos 2023... Bankaların konsorsiyumu ile "yeniden yapılanma"ya imza atan takımlarımızın uykularını kaçıran bir tarih bu; 31 Ağustos...
Neden mi? Bugüne kadar ana para için elini cebine atmayan kulüplerin, ana para ödemesine başlayacağı gün, 31 Ağustos...
Öderler-ödemezler; onu bilemem. Deprem bahanesinin ardına girerler-girmezler; onu da bilemem.
Ama, sezon başında ve ara transferde yapılan bu harcamaları gördükten sonra, "Vallahi, billahi" deseler de, "Biraz daha vade" diye yalvarsalar da, artık kimseye kendilerini inandıramazlar. Bilesiniz!
Üst düzey maaşlar
Halka açık futbol kulüpleri, bazı rakamları kamuoyuna duyurarak, yatırımcısını bilgilendiriyor. 3-6-9 aylık ve ardından yıllık yapılan bu bildirimler sonunda bizler de, kulüplerin gidişatı konusunda bilgi sahibi olabiliyoruz.
Son 6 aylık veriler ışığında bir kalem dikkatimi çekti. Kulüplerin üst düzey yöneticilere verdiği maaşlar... Toplamındaki rakamlar şöyle:
GALATASARAY 7 milyon 465 bin 112 TL
TRABZONSPOR 3 milyon 428 bin 823 TL
FENERBAHÇE 2 milyon 266 bin 508 TL
Not: Beşiktaş'ta bu bilgi bulunmamakta...