Şampiyonlar Ligi'nde kalmak kolay değildi. Ama bu şekilde veda etmek de bu kadar kolay olmamalıydı.
Galatasaray'ın Chelsea'den çok daha kötü bir takım olduğunu söylemek mümkün değil ama bu maçta çok daha kötü olduğunu söylemezsek futbola ve onun doğrularına hakaret olurdu. İlk yarıda Cim-Bom'un oynamasına izin veren, ya da daha doğru bir tabirle izin vermiş gibi görünen İngilizler, istedikleri an vites artırdı, istediği an oyunu rölantiye aldı.
Hele ilk yarının verdiği skorla ikinci devre çok daha rahat geçti. Galatasaray, sadece senaryoda kendisine yazılan rolü oynadı o kadar...
Galatasaray'ın ofansif anlamda ne kadar sıkıntılı olduğu, attığı dört şuttan sadece birinin kaleyi bulması, onun da uzatmada olması, durumu çok iyi özetliyordu. "Karabükspor maçı, Chelsea'nin provası olmaz" diye düşünmüştük ama orada da 6 şut atıp, sadece 2'sinde isabet sağlayabilmişlerdi.
Burak, 54 dakikalık mücadelesinde "varlık içinde yokluk" çektirdi. Drogba, yalancı pehlivan gibi Chelsea ceza sahası önlerinde gezindi durdu. Kolay değil! Adam, Chelsea'nin medarı iftiharı(!) Üç şut çekti, ya da çekmiş gibi göründü. Bunların ikisi dağlara taşlara gitti. Sadece biri uzatmada Cech ile buluştu, o kadar... Ligdeki "döküntü" görüntüsü, Şampiyonlar Ligi'nde daha bir sırıttı. Galatasaray Yönetimi, Drogba'nın kalması konusunda ne düşünür bilemeyiz ama "para-kalite" dengesinin yanında "para-performans" oranının da ciddi bir değerlendirmeye ihtiyacı var gibi görünüyor. Diğer şutu da uzaklardan Melo vurdu o kadar...
Dikkati çeken diğer nokta da, ikinci goldü. Golün Chelsea'nin iki stoperinden gelmesi nasıl bir trajedi değil mi? Kornerden gelen topa Terry kafayı vurdu, Muslera çeldi, Cahill tamamladı. Onların stoperleri kale önünde ama bizim stoperler neredeydi?
Hele ikinci yarıda yine bir Muslera klasiği izlendi. Arkadaşları maçı bıraktı, o bırakmadı. Chelsea ataklarında bir duvar gibi durdu, ayakta kaldı.
Chelseamaçı bitti, Galatasaray elendi. Burada üzücü olan ne biliyor musunuz? Her zaman alıştığımız, "Avrupa'da çok farklı" dediğimiz Cim-Bom'un ruhu ortada yoktu. "Gazı kaçmış gazoz" tadındaki Galatasaray için sıkıntılı süreç bu maçla bitmedi, belki daha yeni başlıyor. Bu sıkıntı ligde de devam edeceği kesin gibi görünüyor.