Bugün, futbol ailesinde kimin yerinde olmak isterdiniz?
Bir tarafta üçüncü şampiyonluk için göz kırpan Okan Buruk'un mu; yoksa Fenerbahçe'de ıstırap çeken, daha doğrusu sarı-lacivertli taraftara çile çektiren Mourinho'nun mu?
Sadece başarı için konuşmuyorum, aldıkları maaşları da es geçmeyin. Biri Süper Lig'de "şampiyon" apoletiyle dolaşan Buruk, diğeri de solmaya yüz tutmuş "etiketi"yle, meslektaşından neredeyse 4 kat daha fazla alan Mourinho...
Yani başarıyı mı tercih ederdiniz, parayı mı?
Düşünsenize şu Fenerbahçeli'nin halini; aşağı tükürse sakal, yukarı tükürse bıyık... Beğenilmeyen, "hoca-moca değil" diye arkasından tef çalarak gönderilen İsmail Kartal'ın geçen sezonki karnesine yaklaşması için, herhalde kalan tüm maçlarını kazanması gerekli Portekizli dünyaca ünlü teknik adam...
Kartal, geçen sezonu 2.40 puan ortalamasıyla tamamlarken, Mourinho 26 karşılaşmada 1.96'ya ulaşabildi. Galatasaray, Kayseri'yi de yenerse 8 puanla öne geçecek. İki takım arasındaki fark, kaplumbağa ile tavşan misali... Şampiyonluk Kaf Dağı'nın ardında, Avrupa soru işareti, Türkiye Kupası'na katılmak bile belirsiz...
Dedim, yine diyorum; çok yakında "beş yıldız" muamması bilinçli olarak ortaya çıkarılır. Ya da bilinçli olarak çıkarılır.
Fenerbahçe Teknik Direktörü Mourinho, bir de maçın ardından, "İyi oynamadık. Seviyemizin altında performans sergiledik. Çok fazla top kaybı yaptık. Aptalca diyebileceğimiz hatalar yaptık" demez mi? Sanırsınız, beIN Sports yorumcusu ya da Milliyet yazarı! Yapılanları hiç üzerine almıyor.
Hani her fırsatta, eleştirdiği spor yazarlarının fikirleriyle dalga geçen o adam! Aslında bir çoğunun yazdığı, ne yapması gerektiği değil, neleri yapamadığı... Her maçın ardından bir bahane bulabilen müthiş yetenek(!).
Dijital dünyayı çok iyi kullanabilen Fenerbahçe'nin yönetiminden ricam, bir anket düzenlemesi: Mourinho'ya ne kadar güveniyorsunuz? Hocanın gidişatı düzeltebileceğine ne kadar inanıyorsunuz?
a) Az, b)Biraz, c) Çok, d) Hiç
e) Yorum yok, hoca kızar.
Bu bir ihbardır!
Beşiktaş Başkanı Hüseyin Yücel, kulübünü kendi ağzıyla hem Türkiye Futbol Federasyonu'na hem de UEFA'ya şikayet etti.
Evet evet; başkan ağzıyla bir ihbar!
Joa Mario için ne diyor Yücel? "Finansal Fair Play'den kaçınmak için kiralık gösterip, formalite icabı zorunlu satın alma..."
Yani, kiralık geldi ama bir maç oynarsa, 2 milyon euroluk satın alma maddesi devreye girecek.
Bugüne kadar birçok futbolcuda gördük, birçok transferde yapılan arkadan dolanmaya şahit olduk ama böyle bir itirafı hiç duymamıştık. Gerçi Galatasaray da Icardi'ye 6 milyon euro ödediklerini, 4 milyon euroyu sponsorların karşıladığını belirtmişti ama neyse!
Şimdi bu bilgiler ışığında sormak gerek;
Türkiye Futbol Federasyonu, bu açıklamaya göre bunu ihbar kabul edecek mi? Ya da Kulüp Lisans Kurulu, bu yapılan açıklama sonrasında ne yapacak?
Ya da ya da, UEFA, merak edip bunun tercümesini yaptırırsa, ne olacak?
Göreceğiz.
'Zehir' gibi bir hikaye
Bir anekdot da Galatasaray'dan... Çoğu kişinin gözünden kaçmıştır; geçen hafta Tahkim Kurulu, Galatasaray ile Kartalspor arasında yaşanan bir davadan dolayı, Uyuşmazlık Çözüm Kurulu'nun, Cim-Bom lehine aldığı kararı bozdu, yeniden görüşülmesine karar verdi.
Ne olduğunu kimse bilmiyordu...
Galatasaray, yıllar önce İsmail Zehir adlı genci Kartalspor'dan alırken, satışı durumunda yüzde 25 pay verme taahhüdünde bulundu. Ardından İsmail, Berkan Kutlu'nun transferi sırasında Alanyaspor'a verildi ya da takasta kullanıldı. Bunun üzerine Kartalspor, para talebinde bulundu. Ancak, sarı-kırmızılı kulüp, "Biz para kazanmadık ki" diyerek bu talebi reddetti.
İş UÇK'ya gitti, burada da Galatasaray haklı bulundu. Kararı Tahkim'e götüren Kartalspor, "Her ne kadar bir para konuşulmasa da, takasta Galatasaray fayda sağlamıştır" diyerek itirazda bulundu. Kurul ise yargılamanın yenilenmesi için dosyayı UÇK'ya gönderdi.
Siz olsanız ne karar verirdiniz?