Sivasspor karşısındaki takımı, "Galatasaray" olarak değerlendirsek mi, değerlendirmesek mi bilmiyorum. Fenerbahçe derbisini kazanmaları kendileri için olumluydu. Ama sadece bu galibiyet, ikincilik için yetecek miydi? Aşırı motivasyonun nelere malolduğu bir kez daha gördü. Mancini, sahaya çıkaracak 11'i zor buldu. Ligde sadece 8 dakika oynayan Koray Günter bile 11'deydi.
Sahi, sınırsız yabancı isteyen bu Galatasaray değil miydi? Kulübüne 250 bin dolar kiralık bedeli verdiğin, kendisine de yarım sezon için 300 bin euro ödediğin Burdisso kenarda, 2 milyon euro bonservis ödediğin Ontivero kenarda... 2 milyon 250 bin lira verip, Manisa'dan aldığın Oğuzhan da kenarda... İki yabancının Süper Lig'de aldığı toplam dakika 109...
Oğuzhan'ındaha lig tecrübesi bile yok. Manisaspor ile 1. Lig'de aldığı süre, toplam 42 dakika... İşte böyle bir Galatasaray sahada...
Sivassporise Manuel da Costa'nın dönmesiyle idealine ulaşmış gibiydi. Ya da biz öyle zannettik. Daha doğrusu Galatasaray bize ilk yarım saatlik bölümde öyle hissettirdi.
Yiğido, 30 dakikalık kısımda "Kafası kopmuş tavuk" gibi gitti, geldi, koşturdu. Galatasaray'ı kalesine doğru hapsederken, Aslan ne yapacağını bilmez vaziyetteydi. Aatif'i, Burhan'ı, Utaka'sı, Aydın'ı ile normalde çok daha fazla tehlike oluşturacakken, sadece bir golü bulması da Galatasaray için moral nedeni oldu. Nitekim devrenin son 15 dakikalık bölümündeki sarı-kırmızılıların fazla pozisyon bulması, hatta bu kısacık dilimde Sivasspor'un ataklarından daha fazla tehlike oluşturması, Cim-Bom'un başarısı değil, Sivasspor'un yiğitliğiydi!
İlk 45 dakika içerisindeki iki golde de defanslar ayrı ayrı alkışı(!) hak ediyordu.
* * *
İkinci devrede kazanma adına çabalayan Sivasspor'du ama ev sahibi futbolcuların maç boyunca yaptığı "halı saha" kıvamındaki amatörce hareketler, daha fazla farkın artmasına engelleyen önemli faktördü. Utaka'nın direkten dönen şutu ne kadar şanssızlıksa, attığı gol de o derece soğukkanlı ve ustacaydı.
Galatasaray açısından fazla söze gerek yoktu. 'Ellerinden gelen bu idi diyeceğim', bunu söylesem Galatasaray'a ayıp; 'oynamak istemediler' diyeceğim, futbolculara ayıp...
Yarın mali ve idari genel kurulda kürsüye çıkanlar, "Milyonlarca euro harcadığınız takım bu muydu?" dese, "Bu paralar nereye gitti?" diye hesap sorsa, yönetim nasıl bu işin altından kalkacak, hayret!
Üstüne üstlük, bu sezon ikinci takım doğrudan Şampiyonlar Ligi'ne gidecek. UEFA lisansı verir mi, vermez mi bilmem ama anlaşılan Galatasaray'ın paraya ihtiyacı yok! Beşiktaş'ın burada Sivasspor'u tebrikten çok, sarı-kırmızılılara teşekkür etmesi gerek.
Sivassporise, eğer galibiyete ulaştıysa, golü atanlardan çok, gole geçit vermeyen Koray'ı ödüllendirmeli... Bu sonuç, belki de Yiğido için Avrupa bileti... Onların da UEFA lisansı riskli ama en azından bunu başarabilmek için uğraşıyorlar.