Mustafa Anıklı

Mustafa Anıklı

mustafa.anikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Galatasaray'a dört atan Kasımpaşa ile Atatürk Olimpiyat Stadı'ndaki Kasımpaşa arasında dağlar kadar fark vardı. Ama Sivas'tan üç yiyen Beşiktaş ile dünkü arasında da büyük fark bulunuyordu.
Yine orta sahasıyla ayaklanan Beşiktaş, Veli'nin omuzları üzerinde yükseldi. Gole katkısının yanında, hırsı, azmi ve oynama isteğiyle dik durdu, kaleyi gördüğü anda vurdu. Oğuzhan maçı tamamlayamadı, ancak hem atıp, hem de 19. dakikada çizgiden çıkardığı topla görevi çoktan yerine getirmişti.
Almeida için söylemek istenip de söylenemeyen o kadar şey var ki... Tek forvet oynayan bir takımda 12 golle "en golcü" oluyorsan, hatta bunu daha da ileriye götürüp, kariyer rekoru kırıyorsan (!), 11 haftadır gole yabancıysan, kusura bakma ama o yabancı kontenjanını bırak da başkası doldursun. İnsan ister istemez, "Acaba Dünya Kupası'na mı saklanıyor?" diye düşünüyor doğrusu... Ama Portekiz Milli Takımı Teknik Direktörü Bento'nun yerinde olsam, böyle bir golcüyle ne yapacağım konusunda ciddi ciddi kafa yorar, çağırıp çağırmamayı tartıya koyardım.
Sağ bekte yine sakatlık şampiyonu Necip, sakatlığı sonrasında da Atiba... Serdar'ın yerine olsam, kendi kendime, "Yuh artık" derdim!
* * *
Futbolcu ter döküyor; kabul... Karşılığını alıyor mu? Fazlasıyla... Yönetim, fahri olarak o koltukta; tamam... Onun nimetlerinden faydalanıyor mu? Fazlasıyla... Ya taraftar?
"Düğüm" ile "düğün" arasındaki farkın sadece bir harf varmış demek ki... Başkan Fikret Orman, Kasımpaşa maçındaki olası hesaplamaları bile bir kenara bırakıp, düğüne gitmeyi tercih ettiyse, ne diyelim! Daha doğrusu, taraftara bir şey demeyelim. O tribündeki 5 bin kişi, konuşma hakkı olan Beşiktaşlılar demek ki...
Şampiyonluğu Fenerbahçe'den önce kutlayan Beşiktaş, ikincilik için henüz Galatasaray'a mesaj göndermedi!