Kaleyi bulan ilk şutunu 76. dakikada çeken bir Beşiktaş’tan ne beklersiniz? Ya da, sadece Fernandes’in ayaklarına bakan, Almeida’nın cılız ataklarından medet uman bir takımdan...
Orta saha hakimiyetini Sivasspor’a teslim eden, kanat bindirmelerinde bile Fernandes’in gelmesini bekleyen Kartal, tüm umutlarını duran toplara bağlamış anlaşılan! Ancak, “Ava giden avlanır” sözü bir kez daha gerçek oldu. Uğur’un uzaklaştırmak istediği top, geldi Fernandes’in suratından Aatıf’a asist oldu. Hani “Top istemedi” derler ya, dün de Beşiktaş’ın puan almasını işte o top istemedi. Fakat, bir serbest vuruş uğruna paldır küldür ileriye koşan, defans emniyetini unutan Kartal düşünüp taşınmalı, “Ben nerede hata(lar) yaptım” diyerek ders çıkarmalı...
Sivasspor’un hakkını vermemek de, sanırım ayıp olurdu. Dersini çalışan, Beşiktaş’ın tehlikeli ayaklarını pres ve tatlısert futbolla durduran Rıza Çalımbay’ın öğrencileri haddini bilerek oynadı, oyun disiplininden kopmadı, bunun karşılığını da üç puanla aldı.