Ne kadar güzel başarıyoruz A Milli Takımı'nda kriz yaratmayı... Hele Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası'nda bir araya geldik mi, başlıyor cadı kazanı kaynamaya...
Yok, takımı Hamit Altıntop kuruyormuş, yok, futbolcu tercihlerinde menajer oyunu varmış, vay efendim Montella'nın kafasındaki kırk tilki dolaşıyormuş... Bir değil, iki değil; A Milli Takımı'nın katıldığı her organizasyonda bir takım dedikodular alıp başını gidiyor.
En fazla da Fatih Terim dönemleri hatırımızda kalmadı mı? Haluk Ulusoy'un prim olarak dağıttığı söylenen jipler, 2016 Avrupa Şampiyonası'nda Burak Yılmaz'ın prim alamaması, ardından Arda Turan'ın bunu Fatih Hoca ile tartışması, Gökhan Töre'nin Hakan Çalhanoğlu'nun ağzına silah dayaması, çeşit çeşit, renk renk olaylarının yansıması... İçinde zerre kadar kötülük olmayan Bilal Meşe Aağabeyim, haber peşinde koşayım derken, evladı yaşındaki Arda'dan yumruk yemedi mi? Bu örneklerin eksiği çok, fazlası yok...
Şimdi de çeşit çeşit söylentiler... Önce A Milli Takımı kurgusunda, Hamit Altıntop ve menajerler konusunda dedikodu çarkı döndü. Ancak saman alevi çabuk söndü. Ardından Arda Güler konusu fırına sürüldü. Antrenmanda Montella'nın Arda'nın elinden yeleği bir alışı var ki, yönetici Mustafa Eröğüt bile görüntülerden yanlış anlaşılma çıkabildiğini söylemedi mi?
Doğru ya da yanlış, yorumlamak size kalmış. Ancak hocasına bu derece kalkan olan bir futbolcunun söylediklerine inanmak gerek değil mi?
Buradaki tek yanlış, kamuoyu oluşturmak için yaratılan hava... Adeta, "Böyle bir olay var ama siz görmeyin" dercesine sıkı bir kulis oluşturma çabası... Neden, niçin?
Öyle bir duruma geldik ki, "Sakat, idmana çıkmadı" dense, "Acaba bir olay mı çıktı?" diye insan ister istemez düşünüyor. Neyse, bu da bizim kalbimizin fesatlığı olsun.
Bizden bir 'İlkay' çıkar mı?
Avrupa futboluna damgasını vuran takımlardan bir tanesi Almanya... Üstelik kıta üzerindeki birçok ülkede siyasal rüzgarda aşırı sağ güçlense de, EURO 2024'ün ev sahibinde İlkay Gündoğan gibi Türk asıllı bir futbolcu, kaptanlık pazubandı taşıyabiliyor. Üstelik formasının hakkını veriyor, Avrupa Şampiyonası'nda şimdilik bir gol, iki asistle Alman halkının gönlünü fethediyor.
Gelelim Türkiye'ye... 2011 yılından başlayarak bugüne kadar gelen bir mülteci akını var ülkemize... Beğenirsiniz, beğenmezsiniz ayrı bir konu... Ancak "mülteci" gerçeğini göz ardı edemezsiniz. Milyonlardan oluşan bu zorunlu misafirlerden bir gün yetenekli futbolcu çıkar mı? Şimdilik liglerde pek göremediğimiz "yeni vatandaş"lardan, yetenekli, A Milli Takımımız'ı zorlayacak bir genç bulunacak mı?
5 milyar lira nerede harcanacak?
Fenerbahçe, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği mali genel kurulda, bütçesini tam olarak ortaya koydu. Futboldan gelir, 9 milyar 322 milyon lira görünürken, gider ise 8 milyar 248 milyon lira hesaplandı.
Ancak Türkiye Futbol Federasyonu'nda harcama limitleri dikkatinizi çekti mi? Fenerbahçe'ye verilen limit, yüzde 30'luk sapmayla birlikte 3 milyar 285 milyon 79 bin 836 lira... Bütçede gider 8, limitte 3 görünürken, "Eeee, kalan 5 milyar liralık harcama nereye?" diye aklınıza bir soru gelmiyor mu?
Ürün satış maliyetleri, futbolcu-Teknik kadro-menajer ücretleri, diğer personellerin ücreti, diğer faaliyet giderleri, transfere ilişkin giderler ve finansman harcamaları bu limitin içerisinde olduğuna göre, bu 5 milyar lira da neyin nesi?
Bu arada "Neden sadece Fenerbahçe'yi sorguluyorsunuz?" diye soranlarınız olabilir. Daha önce de söyledim, Galatasaray bütçesine futbolu dahil etmediği için bilmemize olanak yok. Sarı-lacivertliler o konuda daha şeffaf...
G.Saray yeniden kongreye gidiyor
Alıştık artık... Ama bir o kadar da takdir eder olduk. Galatasaray'da genel kurullar sık sık yapılır hale geldi. Yapılacak her önemli iş öncesinde, genel kurulun kararını alan sarı-kırmızılı yönetimler, adeta, "Sizin istediğiniz hiçbir şeyi yapmayacağız" diyor.
Şimdi de Florya, Mecidiyeköy ve Galatasaray Adası'nda gerçekleşecek satış, kiralama ve diğer tasarruflar konusunda üyelerin karşısına çıkacak, Başkan Dursun Özbek ve yönetimi... İhale komisyonunun kurulmasını, şeffaf bir şekilde, kamuoyunun önünde gerçekleşecek olmasını, gayrimenkul edinmeyle ilgili kredi onayı gibi daha birçok konuda, 6 Temmuz'da genel kurulun önüne bir kez daha çıkacak bu yönetim...
İstediğini alır mı? Bence, Dursun Özbek tekrar başkanlık koltuğuna oturduğunda zaten almıştı bile!