Hafızalarınızı biraz zorlayın ve geçen haftaki Gaziantepspor maçını, daha doğrusu ilk yarısını hatırlayın...
Takım müthiş bir skor yakalamış, 5 gol bulduğu karşılaşmanın ardından bile ilk devredeki sıkıntı, herkesçe dile getirilmişti.
Kazanandan hesap sorulur muydu? Ama olmuştu işte... O ilk 45 dakikanın faturasını kim ödemişti? Diego... Akhisar Belediyespor karşısında değişen ne oldu? Fenerbahçe'nin topla oynamasına izin verildi ama kaleye yaklaşmasına aynı hoşgörü gösterilmedi.
Özellikle Emenike'nin kalenin dibinden topu yukarı atması, fizik kuralları açısından çok zordu! Caner'in arka arkaya ceza sahası içine ortaları sonuç için verimli olmazken, fedakarca oynayan Gökhan Gönül ise eskisi kadar etkin olamadı. Emre Belözoğlu istenen gibi miydi? Değil...
Ya en zayıf halka? Sadece Fenerbahçe'nin değil, sahanın en etkisizi Emenike idi. Yalnızca kaçırdığıyla değil, oyun anlamında da yetersizdi. Fenerbahçe'nin kaleyi bulan ilk ve tek şutunun golle sonuçlanması bile, sarı-lacivertlilerin yaşadığı sıkıntının derecesini çok iyi gösteriyordu. Ama hakkını vermeli, golünün güzelliği için Meireles'i tebrik etmeli...
Akhisar Belediyespor'da ise golü ne getirdi? Bilal gibi bir usta ayağın varlığı ve Güray gibi bir sol kanat oyuncusunun, sağda topu ayağına iyi oturtmasıydı. Öylesine estetik bir goldü ki, meşin yuvarlak kuğu gibi süzülüp, Mert'in uzanamayacağı yerden kaleye girdi.
* * *
İkinci yarıda Emenike ile Sow'un yer değiştirmesi, Fenerbahçe'deki kıpırdanmayı artırdığı gibi, Akhisar kalesinde de arka arkaya pozisyonların gelmesine çanak tuttu. Buna Webo ile Selçuk'un katılması da Fenerbahçe'nin pozisyon zenginliğini artıran etkenlerdendi. Bunlardan birinin bile gol olmaması, doğrusu sarı-lacivertliler açısından büyük üzüntü kaynağıydı.
Neden? Liderliği kaybetti de o yüzden... Beşiktaş'ın kaybettiği haftada bir galibiyet alsa, koltuğun sahibi olacaktı. Olamadı, berabere bile kalamadı.
Golü atmak bir yana, şuursuzca ileriye gittiği dakikalarda Akhisar Belediyespor, Gekas ile bir deneme yaptı, Mert'te kaldı. Ama Premier Lig tozu yutan Vaz Te, gelir gelmez kendini Fenerbahçelilere tanıttı.
Maç tam da yeşil-siyahlıların istediği gibi oldu. Fenerbahçe oynadı, Akhisar kazandı. Sarı-lacivertliler kadar tempo yapamayacaksa, haddini bilecekti, avının zaafını bekleyecekti. O da bunu çok iyi gerçekleşti.
Konuk takımın Fenerbahçe karşısında isabetli şut olarak 7'ye 4 daha iyi olduğunu söylersek, Akhisar'ın ne kadar bilinçli olduğunu da göstermiş oluruz.
Ayrıca Fenerbahçe'nin bu yenilgisi, Kadıköy'deki krallığın da sonu oldu. 33 haftadır Kadıköy'de yenilgi görmeyen Fenerbahçe, Roberto Carlos'un Akhisar'ına boyun eğdi.