Beşiktaş’ı, Trabzonspor maçına Batuhan Karadeniz çıkarsa, belki o bile kendini takıma koymazdı. Ama Samet Aybaba; Veli ve Necip’in yokluğunda düşündü, taşındı, Batuhan’ı forvete taşıdı. Samet hoca, orta sahadaki zaafı gidermek için, defansla oynadı, forvetle oynadı, sadece kaledeki McGregor’a dokunmadı!
Nitekim koca bir 45 dakikanın ardından Aybaba, kendi doğrusuna döndü. İkinci yarıdaki Beşiktaş’ı seyreden siyah-beyazlılar, “Ah be hocam! Bu takım böyle oynuyordu da, neden bizi fıtık ettin” der gibilerdi. Demek ki neymiş, şapkadan tavşan çıkarmak için, “icat çıkarmak” gerekmiyormuş. Muhtaç olduğu kudret, bu Beşiktaş’ın özünde zaten varmış.
Trabzonspor için “kapkaççı” demek yerinde olur. Ne gelirse bahtıma diyen bir anlayış, savunma ile forvet arasında bağlantısı olmayan bir takım, eğer dün yenilmediyse, önce Onur’a, ardından da Beşiktaş’ın “özgüvensiz” ayaklarına dua etsin. Ne olursa bahtıma deyip, bir golün üzerine yatmaya kalkmak, az daha son saniyede pahalıya maloluyordu.