Beşiktaş övgüyü mü hak ediyor, yoksa yergiyi mi karar vermek mümkün değil. Bırakın ilk yarı, ikinci devre kıyaslamasını; bir dakika içerisinde yaptıkları bile bazen siyahla beyaz kadar keskin...
Bir bakıyorsunuz Olcay, Almeida ve Fernandes ile neredeyse yüzde 100 denebilecek pozisyonlar yakalayan bir Beşiktaş, diğer tarafta bunların hiç birini golle sonuçlandıramayan bir Kartal... Gökhan Töre’nin azmi, Fernandes’in futbol zekası, Olcay’ın kendini hırpalarcasına hırsı gerçekten güzel şeyler...
Hele Atiba Hutchinson’ı gördükten sonra, onun için yapılan övgüler az bile... Stoperde Escude-Sivok kombinasyonu da sırıtmadı, Escude-Pedro Franco da... Gerçi onları zorlayan bir Çaykur Rize yoktu ya, neyse... Ersan Gülüm bas bas, “Sol bek değilim” diye bağırıyor, ama Bilic elinde kırbaçla “Yapacaksın” diye haykırıyor! Ersan’a da yazık hocam.
Stoper diye alınan Bruno Franco, 8 hazırlık maçında ikinci golünü attı. Almeida’nın bir gol bulduğu, Mustafa’nın “Yok demek” olduğu Beşiktaş’ta Franco santrfor oynasa kaç atardı bilmem! İki golü bulunan ikinci oyuncusu da Dentinho ki, dün oyuna girdikten sonra Ali Adnan’ın içinden geçmeye çalıştı, başaramadı. Bileklerine hakim, futbol kalitesi iyi, ama orası da halı saha değil ki...