Süper Lig'de 11 haftaya bakıp, "Düşmeye en yakın takım kim diye sorsanız?" 7'den 77'ye herkes Balıkesirspor'u aday gösterir. Sadece Galatasaray'ı çarptılar o kadar... Düşünün Cim-Bom'un daha önceki halini! Bal-Kes'in ne futbolları, ne skorları adam gibi... Fenerbahçe'den yedikleri gol bile adam gibi olmadı.
Liderlik kovalayan Fenerbahçe'nin galibiyete hiç gönlü yoktu halbuki! Sürekli soldan yüklen, yüklen, nereye kadar... Sağdan bir geldi, pir geldi... Bu sırada kaleci Emrullah da öyle bir top ikram etti ki, bu golden sonra yenilgi, isminin anlamı gibi Allah'ın emriydi.
Haftalardır geriye doğru giden bir Fenerbahçe'nin ilk 45 dakikalık performansı tartıya konsa, istatistiksel olarak büyük üstünlük kurmuş gibi görünür. Ama nafile... Balıkesir'de yavan ve tat vermeyen bir Fenerbahçe sahadaydı ilk 45'te...
Savunmada küçük bir rötuş... Kadlec kenarda, Alves sahada... Eskişehir karşısındaki hata, belli ki Kadlec'i gözden düşürdü. Portekizlinin oynaması belki de daha hayırlı oldu. Malum, Kadlec maç başı 10 bin euro alırken, Alves garanti parayı cebe koymuştu bile... En azından 10 bin euro kar etti Fenerbahçe...
İsmail Kartal'ın Emenike-Webo tercihinde belli ki, Emenike'nin formsuzluğuna olan tahammülsüzlük yatıyor. Alper yerine Sow seçimi ise, lig sonuncusu Balıkesirspor karşısında daha fazla gol bulma düşüncesinden kaynaklanıyordu.
Buna rağmen Balıkesir iyi dayandı ama kaleci Emrullah yolda kaldı. Durağan tempo ev sahibine yarıyordu. Ama sürpriz gol Bal-Kes'in planlarını bozdu.
* * *
İkinci yarıda da "Bir şeyler değişir" beklentisi, futbolseverler için hayal kırıklığıydı. Ne Fenerbahçe'nin ikinci golü atacak takadi, ne de Balıkesirspor'un beraberliği bulacak gücü vardı. Hele 70-75 arasında ev sahibinin bulduğu pozisyonlar, sarı-lacivertliler adına nefes kesen anlardı. Buna bir de stat zemininin "patates tarlası" hali eklenince, futbolcuların vay haline!
Kendinizi Fenerbahçe taraftarı yerine koyun ve söyleyin:
Takımınız, lig sonuncusu Balıkesirspor ile oynuyor, takımınız şansa bir gol buluyor ve ikinci yarının son çeyreğinde hocanız savunma güvenliğini elinde tutmak için Selçuk Şahin gibi bir futbolcuyu maça alıyor.
Bu ekip Fenerbahçe olabilir mi? Ya da Fenerbahçe gibi bir takım bu kadar acz içinde olabilir mi?