Mustafa Anıklı

Mustafa Anıklı

mustafa.anikli@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Fenerbahçe, Kadıköy'de diğer İstanbul takımlarıyla da oynasa, aynı defansif tedbirlerle sahaya çıkardı. Bu derbide belki Galatasaray, Beşiktaş yoktu. Ancak ligin en disiplinli, amaca gitmek için sabırsızlık davranmayan bir takım vardı. Başakşehir, ne taraftar baskısıyla şaşkınlaşıyor, ne de yaptıklarıyla şımarıyordu. Çünkü hakikaten onlara bu övüncü yaşatacak bir seyirci grupları yoktu.

Bu bilinç içerisinde sahaya yayılan iki takım da risksiz oyunu tercih etti. Maçın ilk bölümünde Fenerbahçe, el freni çekilmiş otomobil gibiydi ama bu, korkudan değil, arabayı şarampole yuvarlamamak içindi.

Haberin Devamı

Nitekim bu düşüncedeki Fenerbahçe, istediğini de aldı. En büyük artısı, futbol oynama azmi ve kazanma isteği olarak görünen sarı-lacivertliler, "Kadıköy tilkisi" Kuyt sayesinde amacına ulaştı. Topla kaleci arasına öyle bir girişi vardı ki, neden her hocanın kendisini tercih ettiğini, neden sürekli ilk 11'de olduğunu bir kez daha gösteriyordu.

İlk yarının kalan bölümünde Fenerbahçe ikinci golü bulabilecek fırsatlar yakaladı, Başakşehir de Semih ile beraberlik şansı budu. Ama bunlar gerektiği gibi değerlendirilemeyince devre tek golle sonuçlandı.

İsmail Kartal, Meireles'i kenara alırken taraftarına inat(!) yine bir savunmacıyla maça başladı. Selçuk Şahin yetmezmiş gibi bir de Mehmet Topuz oyuna alınmaz mı? Tribündeki binler, televizyon başındaki yüz binler, "Ya sabır" çekerek seyre koyuldu. Allah'tan Diego girdi, taraftarın kayfe yerine geldi.

Özellikle ikinci golün bulunduğu ikinci yarının ilk çeyreğinde Fenerbahçe'nin, daha önce görmediğimiz bir presi vardı. Başakşehir kendi sahasından çıkmaya bile fırsat bulamadı. Sarı-lacivertliler, Alper'in o enfes golü olmasa, yine krizin eşiğine gelecekti. Belki gol yemeyecekti, yenilmeyecekti, puan kaybetmeyecekti. Ama sarı-lacivertlilere "kalp"in nerede olduğunu bir kez daha gösterecekti.

Tabii ki Fenerbahçeli, daha ofansif bir takım görmek, daha fazla şut çeken bir ekibe sahip olmak, Diego Ribas gibi bir yıldızıyla sahaya çıkmak istiyor. Tabii ki, galibiyetlerini fantastik futbolla süslemek amacında... Ama İsmail Kartal, böyle kazanıyorsa, varsın kazansın.

Haberin Devamı

Bütün övgüler Beşiktaş'a, bütün yergiler Fenerbahçe'ye... En iyi hoca Kartal'da, eğreti oturan Kartal, Fenerbahçe'de... Ama derbide Galatasaray kazansa Fener lider, velev ki Beşiktaş yense yine tepede Fener... Bırakın keyfini sürsün sarı-lacivertliler...