Ligin en az gol yiyen takımı karşısında oynamak kolay değil... Hele Gökhan Töre ve Olcay Şahan gibi iki dinamo da radara yakalanınca, haliyle kadro kurmak da zor oluyor. Bir de bunlara Veli de katılınca, Beşiktaş'ın hücum hızı otomatikman düşeceği aşikardı.
Bilic'in kadro tercihinde soru işaretleri de yok değildi. Mesela, forvette Demba Ba, Cenk Tosun ikilisinin olması, hele hele Mustafa Pektemek'in yokluğunda ne anlam ifade ediyordu acaba? Ya da kulübede bir golcünün bile bulunmaması, olası bir sakatlıkta nasıl telafi edilecekti?
Maça başlandığında, Beşiktaş şöyle bir esti, gürledi. İlk yarım saatlik bölümde Cenk'in direkten dönen şutu ve birkaç yoklama, Kartal için hiç yeterli olmadı.
Bu sırada Başakşehir ne yaptı? Beşiktaş'ın topa sahip olmasına izin verdi. Avını bekleyen aslan misali sinsi sinsi uzaktan gözledi. Ne kalesine yaklaştırdı, ne de oyun kurmasına olanak tanıdı. İşte bu süreçte Beşiktaş'ta olanla-olmayanlar arasındaki fark daha bariz bir şekilde görüldü.
İlk yarının son bölümündeki bu durağanlık, tam da Avcı'nın avını köşeye kıstırmasıyla son buldu. Yine bir duran top oyunu, yine adam paylaşımındaki hata ve bunu affetmeyen Başakşehirspor...
Beşiktaş için gol bulma şansı, ilk 45 dakikadaki oyunuyla mümkün görünmüyordu. Yedek kulübesine bakın; Emre Metin, Ersan Gülüm, Uğur Boral, Ramon Motta, Ümit Karaal, Atınç Nukan ve Necip Uysal... Bunların arasından seçin ve birini kurtarıcı yapın. Mümkün mü? Gerçi bu uyuşuklukla kulübeden Süpermen gelse ne yazar? Beşiktaş için kurtuluş, vites artırmakta vardı.
* * *
İkinci yarı ne mi yaptı Beşiktaş? Hem baskısını ve hızını artırdı, hem de Süpermen'ini buldu! Beraberlik golünde o topa ancak uzaydan gelen biri vurabilirdi, o da Demba Ba oldu. Karşısında zırh olsa deler geçerdi.
Başakşehir, oyun 0-0 iken Kartal'ı uyutmayı bildi. Ama yaralı olan Kartal kolay lokma olmayacağını gösterdi ve bir uzak şuttan galibiyet geldi.
Bu üç puan, Beşiktaş için çok değerli... 8 maçta 3 gol yiyen bir takıma, 90 dakikada iki gol atabilmek de gurur verici, Başakşehir'i deplasmanda ilk kez devirmek de...
Ama her şeyden önemli bir şey var; biri şu Beşiktaş'a ya da Beşiktaşlılara profesyonelce faulleri ve öfke kontrolünü öğretmeli... Üst üste üç maçta 4 kırmızı görüyorsan, sorun sadece hakemde değildir.