Mersin İdman Yurdu mu eksikti, yoksa Beşiktaş mı bir kişi fazlaydı bilemedik. Yok yok, Oğuzhan fazlaydı herhalde... İkinci yarı Kartal 10 kişi kaldı da güçler dengelendi. Atan, attıran Oğuzhan hızını alamadı, kendini de attırdı. Bu hafta Galatasaray ve Fenerbahçe erken oynadı ya, Beşiktaş’ın futbol kalitesi daha bir öne çıktı. Karşısında da oynamak isteyen bir rakip bulunca, Kartal daha da keyif verdi. Ama ha, bu Beşiktaş’ı “Keyif veren madde” kategorisine sokmasınlar!
Holosko farklı, Almeida arzulu, Fernandes ise bildiğimiz gibiydi. Kaleci McGregor, 3-0’lık farka rağmen iş disipliniyle örnekti. 10 kişi kalan Beşiktaş’ta, savunmadaki Hilbert bile gol aradı. Eleştirilen Uğur Boral bile asist yaptı, siz düşünün. Bir paragraf da Barış Şimşek için... Hakemler hep eleştirilecek değil ya... Şimşek, özellikle ilk yarıda o kadar kritik kararlar verdi ki, bravo dedirtti. Soğukkanlı, sakin, uzlaşmacı ve futbol oynatmak isteyendi. Ama verdiği penaltı, gösterdiği kırmızı ile de adalet dağıttı. İki tarafa da, “Şeriatın kestiği parmak acımaz” dedirtti.