Süper LigMHK Başkanı Ferhat Gündoğdu'dan 8 Mart ve 'yapı' cevabı!

MHK Başkanı Ferhat Gündoğdu'dan 8 Mart ve 'yapı' cevabı!

12.03.2025 - 21:40 | Son Güncellenme:

Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

MHK Başkanı Ferhat Gündoğdudan 8 Mart ve yapı cevabı

Merkez Hakem Kurulu Başkanı Ferhat Gündoğdu, Türk futbol gündemine dair konuştu.

Haberin Devamı

Ferhat Gündoğdu, HT Spor'a yaptığı açıklamada şu ifadleri kullandı:

Geçmişle zaman harcamaya gerek yok ama bilmek de gerekiyor. Geçmişi irdelemek gerekiyor. İçinde bulunduğumuz günlerde 2022'de, o zaman için organizasyonel bir karardı. Göreve geldiğim dönemi hatırlayalım. TFF'de bir takım kararlar verilmiş, talimat değişmiş, senede 4 defa klasman değişikliği çıktı. Sonradan öğrendiğimiz bir takım çalışmalar vardı. Kulüpler Birliği ile yapılan çalışma grubu toplantıları vardı. 4 tane VAR hakemine görev verilmemesiydi ben göreve gelmeden önce. Dönemin MHK başkanının aldığı kararla görev verilmeyecekti. Bu şartlarda göreve geldim. Ben idealist bir insanım. O dönemde de bu göreve başlarken bir takım ideallerle başladım. Mevcut durum ve benim tespitlerimle bir değişikliğe gitmek gerekiyordu. Türk hakemliği bir tıkanmışlık içindeydi. Kulüplerin açıklamalarını, hakemlerimizin durumunu hatırlayın. Yenilerin gelmesiyle ilgili tıkanıklık vardı. Bizim önerimiz yönetim kuruluna bu şekildeydi. Yönetim kabul etti. O kararlar alındı.

Haberin Devamı

Sonrasında o kararlılık devam etmedi. Nihat Özdemir istifa etti. Yöneticiler de istifa etti. Ben de 17 Nisan'da istifa ettim. O zamanın ihtiyaçları, gerekliliklerine göre uygun gördüğüm önerileri sundum, yönetim karar verdi.

1 gün bekleyemeyiz lafımı şu an anlıyoruz. Ciddi bir süre kaybedildi. O zamanki değişimi, dönüşümü yol almış olsaydık bugün başka konularla uğraşacaktık. Türk hakemliğinin 1 dakika bile geçirecek zamanı yok. Devamlı irtifa kaybediyorsunuz. Görüyorsunuz düştüğünü. Ya paraşüt açacaksınız ya başka yöntem bulacaksınız.

Yayıncı kuruluşta 10 Mart'tı sanırım, bir röportajım olmuştu. Orada açıklığa kavuşturmuştum. Hakemliği bitirme değil klasman yapmaydı. Ciddi anlamda yıpranmış, bilerek veya bilmeyerek kurumun önüne geçen davranışlar içinde olan arkadaşlar vardı. Sayı olarak 3 ila 4 kişiydi. Bu arkadaşlarımıza çalışmayacağımızı beyan etmiştim. Süper Lig kadrosunda olup Süper Lig yeterliliği olmayan hakemlerimiz için alt ligde hakemlik veya gözlemcilik gibi... Hiç Süper Lig hakemi olamayacak hakem arkadaşlara, VAR kadrosu oluşturuluyordu, onlara da bunu teklif ettik. Hakem İşleri Müdürümüz, birinci gruptaki arkadaşlar dışındaki arkadaşları davet etti. Sadece iki kişi icabet etti, hala kadrodalar. O arkadaşları uyarmamıza rağmen, birinci kategorideki arkadaşlar, toplu hareket etmeyi tercih ettiler. Böyle bir sonuç oldu.

Haberin Devamı

Kendini TFF önünde gören hakem arkadaşlarımız, uyarılara rağmen davranışlarını değiştirmedi. Şu an dahil...

Bahsettiğim olaylar hakemlik için steril ve stabil ortamın olmadığı görünüyor. Tedbir alınıyor ama gerçekleşmiyor. Tedbirin devamı veya kararlılık devam etmeyince görevde devam etmemin anlamı yoktu. 17 Nisan'da görevden ayrıldım.

O dönemde 17 Nisan 2021'de ayrıldıktan sonra defteri kapattım. Ancak, Sayın İbrahim Hacıosmanoğlu seçildikten sonra hakemlik sistemi hakkında kararlılığı, kendisi ve yönetiminin, o zamanki tedbirlerle ilgili paralel düşüncelerde olması ve teklif getirmesini kabul ettim. 3 yıllık sözleşme yaptı yönetim. Bu kararlılığı simgeliyor. 3 yıllık imza bir mesaj. Bir ücret karşılığında ama futboldaki gibi değil, hakemlik normları içerisinde makul bir ücret. Bir niyet göstergesi daha çok. Bu kamuoyuna bir mesaj, hakemlik sistemine kararlılığı gösteriyor.

Haberin Devamı

Sayın TFF Başkanı göreve başlayınca, yönetimle birlikte incelenince oradaki oluşturulan kuruluşta MHK'nın yetkilerini, akademiye devreden bir süreç geliştirildi. MHK Başkanının görevini kısıtlayan bir kurumdu. TFF bunu kaldırdı. Bu da bir göstergedir. Tek yetkili olacak şekilde, tek ağızda, yetkinin tek yerde toplandığı ve yönetime karşı sorumlu olduğu bir durum oldu.

"Türkiye Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği hakkında ne düşünüyor?"

Pek çok senaryo yürütülebilir. Anlatıldığı gibi olmayan hususlar var. Herkes kendine göre anlatır. Ben dernekle olumsuz bir şey söylemem doğasına aykırı. Ben de bir dernekte çalışıyorum 11 yıldır. Derneğin kendi misyonu ve vizyonu çok değerli hakemler için. Ancak zaman içerisinde şu anki derneğin yöneticilerin veya üyelerin sorunu değil. 20-30 yıldır hakemlik sistemi gibi alışılmış bazı konulardan dolayı dedikoduların üretilmesini normal buluyorum. Başkanımız herkes görevinde olsun, ben TFF'ysem hakemlerimizin her türlü hak ve sorumlulukları benden sorulur. Benim adıma MHK sorumludur. İhtiyaçları orası takip eder. Dernek, fahri bir kuruluştur. Yerinde kalmasını söyledi. Bu söylemlerle hareket etmiyoruz. Derneğimiz de hakemlere hizmet ediyor, biz de MHK olarak hakemlerimizin yetiştirilmesinden sorumluyuz. Herkes kendi yerinde kalsaydı sorun çıkmayacaktı.

Haberin Devamı

"Hakemlerin, eski TFF başkanlarına aidiyeti var mı? TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu bu yönde bir açıklama yaptı."

Sayın Başkan bunu söylediyse bir şey görmüştür ki bu cümleyi sarf etmiştir. Yine hakem arkadaşlarımdan kaynaklanmayan ancak yılların getirdiği alışkanlıklar, arkadaşımızın zaman içerisinde beraber çalıştığı kişiler içerisinde yakınlık, aidiyet duyma hissi olabilir. Bunun derecesi ve eylemleri. Bunun derecesini tespit etmek. Aidiyetler TFF'ye olursa şahıslar ortadan, devreden çıkar. Onlar idari yöneticilerdir. Hakemlerin aidiyeti kuruma olur. Bizim yapmak istediğimiz bu. Yanlışlık burada. Arkadaşlar öyle de alıştırılmış olabilir. Zaman zaman bunu ben de hissediyorum ve sistem üzerinden çözmeyi tercih ediyorum. Arkadaşlarımızı tam bir profesyonel gibi, mesleki kurallara bağlı, kuruma aidiyete bağlı profesyonel hakem kalıbına soktuğumuzda, o zaman bunlar çözülecek.

"Bir hakem, neden bir TFF başkanının ne zaman gideceğiyle ilgili yorum yapar?"

Bunlar yaşandı. Olmadı değil. Hiçbirinde hakem arkadaşları suçlayamıyorum. Bir hakem arkadaşımı, çok iyi hakem, çektim sordum. 'Söyledim hocam' dedim. 'Niye söyledin demiyorum, bu davranışların kariyerine zarar verecek. Bu söylemlerin içine girince profesyonellikten uzaklaşacaksın, hakemliğin geriye gideceksin' dedi. 'Bir daha söylemeyeceğim' dedi. Bir daha da söylemedi. Buna ihtiyaçları var. Bizim için esas olan kurumdur, yöneticiler geçicidir. Biz unvanların gereğini yaparız, arkadaşlarımız ve Türk hakemliği için bunu sağlamak zorundayız. Niye yapar sorusuna cevabım yok. Yapanlara sormak lazım.

"Yapı, sistem gibi söylemler var. Yapının ne olduğu tartışılıyor. MHK içindesiniz. Karşınızda grup olduğunu söylediniz. Grubun içinde olan biri de Cüneyt Çakır. Sayın Çakır'ın 8 Mart'ta size karşı durduğu konuyu bir perspektifte değerlendirebilir misiniz?"

Ben hep kurumdan, kurumsallıktan bahsettim. Kurumsallığı yakalayabilirsek kişileri konuşmayacağız. Kişiler görevlerini yaparlar ve giderler. Kişilerin, kurumun üstüne çıkardığımız zaman bir devamlılık olmaz. Kurumun itibarını da zedelersiniz. Tam da yapmaya çalıştığımız bu. Bu şirketleşme süreci, tam da bunu öngörüyor. X bir firmada siz, o firmanın çalışanlarını ayrıntılı bilir misiniz? İmkanı yok. Çok büyük bir firmadaki orta seviye yöneticilerin görevleri değişti, o hafta ön planda niye görev verilmediğiyle ilgilenmezsiniz. Kurumun geçmişten gelen alışkanlıklarıyla kalması, kişilerin ön planda olmasıyla isimler ön plana çıktı. Bu kişileri, bu kurum çıkardı. TFF'nin bizlere verdiği imkanlarla hakem oluyoruz. Bizi onaylamazsa hakemlik dahi yapamıyorsunuz. O yüzden burada, geçiş aşamasında, şeffaf bir şekilde başardığımız zaman çok iyi hakemler çıkacak. Çok iyi gençler geliyor, göz dolduruyorlar. Kendisinin isminden çok başarılı bir Türk genci, arkasında da şu kadar kişi geliyor deriz. Alışkanlıklar var, üretilen konuşmalar... Kurumsal örgüyü sağlayamazsınız, onu başka isimle anarsınız. Kurumu kuvvetli kılacaksınız.

"Mourinho'nun Kadir Sağlam ve Slavko Vincic'e söyledikleri medyada yer aldı."

Kulüpler bu raporları okuyor. Gözlemci raporunda bunlar yer almaz. Bu bir olaysa ayrıca raporlanır. Hakem raporunun eki, gözlemci raporudur. Gözlemci raporu, hakemin notlamasıdır, performansı notlar. Biz gözlemci raporunu okuruz. Bu diğer olayları, disiplinle ilgili konuları, hakem raporuna ilave olarak verdiği konuları doğrudan Hukuk Kurulu ve PFDK'nin yetki alanına girer. Biz etik olarak müdahil olmayız. 

Hakemin raporuyla ilgili bir şeye dahil olma çok konulur, farklı yerlere çekilir. Hakem gördüğünü rapor eder. Hukuk Kurulu uygun görürse sevk eder. Savunma istenecekse PFDK, kulüplere yollar. Kulüplerin de hazırlık süreci oluyordur. Sizin söylediklerinizi basından takip ettim. Niye gündem oldu bu konu? TFF Başkanı göreve başladığından beri 'Arkadaşlar, gördüğünüz her şeyi, tüm olayları rapora yazın. Hiç çekinmeyin. Bir noktayı atlamayın. Kurumun, sizin itibarınızdır." talimatı verdi. Biz bu talimatı takip ediyoruz. Bunu disiplinle yapınca her şey konuşulur hale geldi.

"Galatasaray, Adana Demirspor maçındaki VAR kayıtlarının açıklanmasına tepki gösterdi, size 46 pozisyonluk liste verdi. VAR kayıtlarının açıklanmasına nasıl bakıyorsunuz?"

Genelden geleyim. Hem TFF Başkanımızın ve yönetiminin hem benim MHK Başkanı olarak düşüncelerimiz, VAR kayıtlarının canlı olarak paylaşılması. Çünkü biz bir defa şeffaflığı savunuyoruz. Doğruyu yaptığımıza eminiz. Arka planımız, gizli saklımız yok. UEFA ve FIFA'nın engeli yoksa niye paylaşmayalım diye hep söylüyoruz. Dünyadaki gelişmeleri de takip ediyoruz. Yasal prosedür veya uygulama, UEFA bunu yönetim kurullarına bıraktı. Yönetim kurulu karar verince uygulama, açıklama yapılabiliyor. Düşüncemiz niye açıklanmasın, canlı bile verilebilir. Bizim hedefimiz dünyadaki gelişmeleri takip ederek kendimize uygun bir yöntemi seçmek.

O maç çok özel bir maçtı. Sahada inceleme gerektiren bir pozisyonda gerçekleşmedi. Yanlış karar oldu. İlk defa mı oldu, çok fazla oldu. Şimdi bunlar oluyor. Maçın yarıda kalmasıydı, buranın özelliği buydu. Yönetim kurulunun aldığı karar da sahada inceleme gerektirip yapılmadıysa, sansasyonel bir olduysa dedikoduya mahal vermeden yayınlayalım dedi. Kamuoyuna paylaşmaya yönetim karar verdi. Bir kişiye, kulübe karşı değil de şeffaflık nedeniyle gerçekleşti. Nihai hedef olarak her şeyi vereceğiz. Zamanla daha çok şeffaflaşma göreceğiz.

"Galatasaray - Adana Demirspor maçında yaşananlar ve Murat Sancak'ın açıklamaları..."

Sayın Sancak ile olaylar bittikten sonra konuştuk. Bazı alışılmış hadiseler, kanıksanmış olaylar olabilir. Bizim tarafta, bir defa benim telefonum pek çok kulüp başkanında var, ikinci üçüncü lig başkanlarında var. Biz yönetimin çizdiği çerçevede, tabana ve Anadolu'ya yönelik, tüm takımlarımıza yönelik eşit hizmetin götürülmesinden hareketle Kulüpler Birliği, 2. Lig ve 3. Lig Kulüpler Birliği toplantılarına gidiyoruz. Ne kadar iletişim kurarsanız o kadar iyi oluyor. Sayın Murat Sancak orada güvenini, inancını belirtiyor. Birçok kulüp başkanımız, genç hakemlerle ilgili sözlerini söylüyor, genç hakemlerin iyi yolda olduğunu ve desteklediklerini söylüyor.

"Beyoğlu Yeni Çarşı - Vanspor maçı... Etik Kurulu'na sevk edildi? O maçta ne yaşandı? Kart şikesi iddia edildi?"

İş hukukla ilgili sürece girince teması keseriz. Bu bir tweetle ortaya çıktı. Bunu Hakem İşleri'nden arkadaşlar bana yönlendirdi. Okur okumaz TFF Hukuk Birimi'ne gönderiniz, 'Yapılan işlemi soralım ve ona göre ilerleyelim' dedim. Arkadaşlarımızın ilk beyanlarına başvurup Hukuk Kurulu'na gönderdik. Bize artık takip süreci kalıyor. Tedbir olarak, sonuç gelene kadar görev veremiyoruz. Moral verme dışında bir şey yapamıyoruz. Başka bir şey yapsak yanlış anlaşılmalara sebep oluyor. Etik Kurulu'nda inceleme devam ediyor, antrenmanlarını yapmasını söylüyoruz. Etik Kurulu'ndan sonuç çıkmadı. Bizim de sonuca göre uygulama yapmamız gerekiyor.

"MHK'da sızıntı var mı?"

Sayın TFF Başkanımızın konuşması birebir aktarıldı, benim de... Bir defa bu saygısızca. Orası bizim yatak odamız. Yatak odamızla ilgili konuyu aktarıyorsa bu arkadaşlarımızın kadrolarda yeri yok. Böyle bir saygısızlık içinde olan kişiye ben güvenemem, kurum da güvenmez. Daha vahimini görmeye çalışıyorum. Mesleğine saygısı olmayan kişinin sahada ve saha dışında her şeyi yapma ihtimali var. Bu nedenle futbol hakemliğini hak etmiyordur. Bir çalışmamız var. 8 Mart döneminde, 9'unda arkadaşlarımızı bilgilendirmek için zoom toplantısı yapıldı. Bu toplantı kanun dışı kaydedildi ve servis edildi, sanki kötü bir şey yapmışız gibi. Çok da ünlü bir gazeteci gece 02.30 civarında kaydı bana yolladı, görevden ayırdığımız hakemlerden birinin de ismini verdi, ondan aldığını belirterek. Enteresan olan, bu tür olayların yaşanma ihtimali var. Buna tedbir almak gerekiyor. Tedbirler var, uyguluyoruz.

"Fenerbahçe - Rizespor maçında Ghezzal'ın gördüğü kırmızı kart sonrası hakeme, 'Önce silah çekip uyarı atışı yap, hemen kalbe kafaya hedef almak olmaz' dediğiniz ileri sürüldü."

Yalan var, çarpıtma var. Onlarla vakit geçirmek istemiyorum ama ister istemez muhatap oluyoruz. Buna benzer ifadeyi zoom toplantısında kullandım. Mecazla 'Farz edin ki kırmızı kartınız bir silah, doğrudan silahı hiçbir toplumsal olayda, ilk önce kimse silaha sarılmıyor. Gösteriyor, havaya ateş ediyor, zorunda kalırsa..." dedim. Bu pozisyona özel bir şey değil. Bunu herkese söyledim. Kırmızı kartın süreçlerini anlattım. 'Kolay çıkarmayın' dedim. Bir takımı eksiltiyorsunuz, çok haklı olmak gerekiyor. İletişimi maksimum kullanarak çözmeniz gereken pozisyonlar var.

"Siz 'Bazı Süper Lig hakemleri eyyam yapıyor' dediniz mi?"

Böyle bir şey söylemem imkansız.

"8 Aralık Gençlerbirliği - Karagümrük maçında Süleyman Hurma'nın sizi tribünden aradığı, 'Bu hakemi bir daha istemiyorum' dediği, sizin de maçın hakemi Ayberk Demirbaş'a 2 ay boyunca görev vermediğiniz iddiası var, sebebi bu mu?"

Böyle bir şey yaşanmadı. İletişime, nezaket kurallarına dikkat etsem de hiç kimsenin ama hiç kimsenin 'istemiyorum onu' diye beni aramaz. Sayın Hurma da böyle bir şey yapmaz. Çünkü alacağı cevabı da bilir. Benim de bir çizgim var. Tüm başkanlar bunu biliyor. Maç sırasında ve hemen sonrasında görüşmem. Maçtan sonra bir teknik direktör arkadaşın açıklamasını dinledim, bir hakemin söyleminin saygısızca olduğunu düşünmüş. Arkadaşımı aradım. Ardından teknik direktörü arayıp 'Düşündüğünüz gibi değil' dedim.

Ayberk Demirbaş arkadaşımın 7 tane görevi vardı. 3 tanesinde çok düşük notlarımız var. Maalesef şans verdiğimiz arkadaşlarımızdan, bir tanesi de o maç. O maç elimizdeki en düşük not, alınmış en düşük not. Dolayısıyla biraz bekliyor. Kendisine psikolojik destek veriyoruz. Başarılı olacağına inanıyorum.

"Atletik testi geçememesine rağmen bazı hakemlerin devam ettiği iddiaları var, Mehmet Türkmen gibi."

Tamamen yalan ve yanlış bilgi. Mehmet Türkmen koşu testini geçti. Erkan Özdamar ve Yaşar Kemal Uğurlu bir sezonda iki koşuyu koşamadığı için bir alt klasmana düştü. Erkan Özdamar klasman hakemi, maçlara gidiyor. Yaşar Kemal Uğurlu'nun yaş itibarıyla düşebileceği klasman kalmadı ve hakemliği bıraktı. İki hakem de arkadaşım. Ankara'da görüştüğümüz, ailesini bildiğim arkadaşlarım. Biz disiplinliyiz. Dedikodu ve yalan haberin önüne nasıl geçeriz diye konuştuk. Şeffaflık bizim birinci ilkemiz.

"Bazı hakemlerin Külliye'ye çıktığı iddiaları doğru mu?"

Külliyen yalan. Siyaseti de bir şekilde dile getirerek sanıyorum inandırıcılığı mı artırıyorlar, bilemiyorum.

"Teziniz çalıntı mı? Sizin için böyle iddialar var?"

Tezimin her satırını dirsek çürüte çürüte yazdım. O tweetleri paylaşanların, forward'layanların da, hep aynı kişiler üzerinden dönüyor. Kişisel haklarımı savunacağım. Savcılığa suç duyurusunda bulundum. Yasal süreçleri başlattım. Yalan iddiaları ortaya atanlar, hukuk sürecini geçirirler. Benim yapabileceğim bu.

Şahsi görüşüm olarak söylüyorum. Yabancı hakeme karşıyım.

Bu kadar 80 milyonun üzerinde milletiz. Avrupa'nın en genç nüfusuna sahip ülke. Tarihimiz ortada. Mücadeleyi seviyoruz. Böyle bir milletin evlatları olarak, tabii ki benim yabancı hakem taraftarı olma imkanım yok. Her Türk vatandaşına sorsanız, herkes aynısını söyler.

Ancak, kurumsal ihtiyaçlar ve şartlar var. Yabancı hakem bu sene gelmedi. Yabancı hakem geçen sene geldi. VAR hakemi, yardımcı hakem, dördüncü hakem bunlar maç görevlileri. Ortada, yanda, VAR, AVAR'da... Geçen sene son 8 hafta geldi hayatımıza. Bu şartlar buraya getirdi. Kapı bugün değil geçen yıl açıldı. 1 gün bile beklemeye tahammülümüz yok, anlatabiliyor muyum. Hakem yetiştirmek için patinaj yapmayıp devam ettirilseydik, tüm çalışmamız eğitim odaklı olarak hakemlerin gelişimine katkı sağlamak. Arkadaşlarımıza destek psikolojik ve sosyal katkı. Bu arkadaşlarımızın sosyal zekaları, bir önceki nesle göre geride gözükebiliyor Sahada sosyal zeka gerekiyor, liderlik yetkinlikleri, stratejik karar verme...

Vincic'i hatırlayın. Hemen atmosferi algılayıp ikinci dakikada stratejik karar verdi, süreci işletti. Bunlar bizim jenerasyon için ekstra çaba gerektiriyor. Kulüplerimizin bir çoğu bu değişime, dönüşüme katkı sağlıyor. Bu kolay bir süreç değil. Rehabilitasyon olarak da görebiliriz. Bu kadar baskıya, strese dayanıklılığını artırmaya çalışıyoruz. Bu süreçte yabancı hakem katkı sağlıyor. Bunlarla odaklanmamızı sağlıyor.

Vincic'ten hakemlere örnek verdim. Atmosferi ve seyirciyi yönetebildiğini anlatmaya çalıştım. Bu çok önemli. Bu sadece güvenle alakalı değil. Vücut dili, hareketleri, davranışları, jest ve mimikleri...

Yasin Kol'un performansından öte disiplin uygulamalarında etkisi olduğunu hissettik. TFF Başkanımızın da olumlu katkısı var. Her fırsatta 'Siz sahada TFF'yi temsil ediyorsunuz, tüm kuralları uygulayın, arkanızdayız' dedi. Bu çok önemli bir irade.

"Kulüplerin yabancı hakem talepleri var. Yabancı hakem uygulaması sürecek mi?"

Hakemlerimizin gelişimi açısından bu süreç, başlangıçta koyduğumuz hedef 2 yıldı. 1 yılı bitiriyoruz. Önümüzdeki sezon sonunda bu süreç tamamlanacak. Kimsenin sabredecek gücü yok. Kulüpler büyük paralar harcıyor. Futbolseverler de güvenmek istiyor."

"Derbide Türk hakem istemiyoruz tezahüratı oldu."

Çok kırıldım. Öbür söylem 'Yabancı istiyoruz' daha az kırıcı. İsteğini belirtebilir. 'Türk hakem istemiyoruz' incitici. Belki bu kadar ayrıntılı düşünmemişlerdi. Benim için Türk her şeyin üstünde. İstemiyoruz deyince incitici. Aslında istemlerini ifade ediyorlar. Hiçbir kulübü, taraftarı eleştirecek modda değiliz. Acaba ne istiyorlar, bu hizmeti nasıl verebiliriz diye düşünürsek gelişim sağlarız. Gelişim için yabancı hakem faydalı olabilir ama bu sene değil, geçen sene karar verildi.

Yabancı hakem uygulamasının devam edip etmeyeceğiyle ilgili TFF yönetim kurulu karar verir. Durumumuzu yönetime sunarım. Son kararı onlar verir.

Slavko Vincic, yabancı bir hakem gereklilikti. Genç hakemlere süre kazandırmak açısından faydalı oldu.

KEŞFETYENİ
Yıllar sonra bir araya geldiler! Sosyal medyada gündem oldu
Yıllar sonra bir araya geldiler! Sosyal medyada gündem oldu

Cadde | 12.03.2025 - 15:57

Bir döneme damgasını vuran efsane dizi Aşk-ı Memnu'nun yıldız oyuncuları Selçuk Yöntem ve Kıvanç Tatlıtuğ bir araya geldi.

Yazarlar