ESKİŞEHİR-G.BİRLİĞİ
(Tolga ÖZKALFA)
Kaleci Ivesa - Troisi mücadelesi sonrası oyunu önce devam ettirdi. Kaleci yerden kalkmayınca oyunu durdurup, Troisi’ye sarı kart göstermesi ilginçti.
ANKARAGÜCÜ-GAZİANTEP
(Hüseyin GÖÇEK)
Jaba’nın attığı ilk gol öncesi verdiği faul kararı tartışmalı olsa da, atış sırasında kolunu havaya kaldırmadığı için direkt serbest vuruştu. Atılan gole G.Antepsporlu oyuncuların itirazı anlamsızdı. De Nigris’in ceza alanı içinde topu koluyla kontrolü sonrası yardımcı hakemi Alpaslan Dedeş’in doğru tespiti ile verdiği penaltı kararı ve sarı kart uygulaması doğruydu.
ANTALYA-GALATASARAY
(Halis ÖZKAHYA)
Servet’in kolu ile topu düzelttiği pozisyonda sarı kartını da kullanmalıydı. Ahmet’in attığı golün ofsayt gerekçesiyle iptali yanlıştı. Ceza alanı içinde Ömer-M.Baros mücadelesi sonrası penaltı kararı vermemesi ve M.Baros’a aldatmadan sarı kart göstermesi kanımca doğruydu. Antalyaspor ceza alanı içinde Servet’in topa vurmasını tehlikeli şekilde önlemeye çalışan Yalçın’ın hareketinde temas olduğu için endirekt değil, penaltı kararı vermeliydi. Meira’nın, Zitouni’ye yaptığı faul sonrası görmesi gereken sarı kartını, Zitouni’ye aldatmadan 2. sarıdan kırmızı kart göstermek üzere iken yardımcı hakemi Adil Sinem’in yerinde müdahalesi sonrası vazgeçmesi ile büyük bir yanlıştan döndü.
FENERBAHÇE-HACETTEPE
(Aytekin DURMAZ)
Faul yorumları ile kart uygulamalarını kurala göre değil, farklı skora göre yapması iyi bir hakemlik örneği değildi. Tozo, Alex’i arkadan 2 kere tuttu, çekti ve durdurdu. Sadece faul verdi. Baykal’a, aynı dakika içinde Semih’e yaptığı sert faullere rağmen kart göstermedi. Ü.Bozkurt’a gösterdiği sarı kartı aslında hakemi aldatmaya yönelik hareketinden dolayı Alex’e göstermeliydi.
ANKARA-İ.B.BELEDİYE
(Koray GENCERLER)
Müsabaka boyunca iki takım için de verdiği objektif kararlarla başarılıydı.
DENİZLİ-KONYA
(Bünyamin GEZER)
Denizlisporlu oyuncuya yardımcı hakemin uyarısı ile sarı kart gösterdi. Aynı oyuncu kendisini uzun süre alkışladı. Kararını protesto eden oyuncuya, ikinci sarıdan kırmızı kart göstermeliydi. Yer almadaki sıkıntısı hâlâ devam ediyor. Yine top kendisine çarptı ve gollük bir akın oldu. Gol kararını kale alanının içinden vermesi iyi bir hakemlik örneği değil.
KOCAELİSPOR-KAYSERİ
(Özgüç TÜRKALP)
Avantajı yerinde oynatması sayesinde Kocaelispor’un golü oldu. Cangele’nin ortası yakın mesafe olsa da ceza alanı içinde bulunan Sadigou’nun açık olan elinden döndü. Penaltı kararı doğru. Atış sonrası M.Topuz’a oyunu germesinden dolayı sarı kart göstermeliydi.
BURSASPOR-SİVASSPOR
(Bülent YILDIRIM)
Pozisyonlara yakınlığı, oyunun kontrolünü devamlı elinde tutması, otoritesini oyunculara hissettirmesi, kartlarını yerinde ve zamanında kullanmasıyla başarılıydı. Ceza alanı içinde Sedat ile Ömer arasında oluşan hava topu mücadelesindeki devam kararı doğruydu. Sivasspor’un beraberlik golü öncesi Tum-Ömer ikili mücadelesinde oyunu devam ettirme kararı yerindeydi.
BEŞİKTAŞ-TRABZON
(Yunus YILDIRIM)
Haftanın en önemli maçıydı. Maçın kontrolünü devamlı elinde tuttu. Oyunun hızını ve temposunu kesmedi. Topun daha uzun süre oyunda kalmasını sağlamak amacıyla şüpheli durumlarda oyunu devam ettirdi. Faulleri doğru ve her iki takım içinde tutarlı olarak değerlendirdi. Kaleci Sylla’ya yapılan ihlalleri doğru tespit etti. Yardımcı hakemi B.Tuncay Akkın’da ilk yarıda G.Ünal için kaldırdığı bayrak ve oynattığı pozisyonlardaki doğru tespitleriyle oyuna olumlu katkı sağladı.
Gözlemciler, MHK’ya bağlanmalı!
FIFA veya UEFA’ya bağlı ülkelerin, hiçbirinde gözlemciler, hakemler kurulundan ayrı bir kurul tarafından atanmıyor. Ama nedense bizim federasyonumuz içinde görev alan GTK, gözlemcilerin görevlendirmelerini yapıyor. Gözlemci, hakeme düşük not veriyor. Normal olarak dinlenmesi gereken hakeme MHK ertesi hafta tekrar görev veriyor. Böylece gözlemcinin değerlendirmesinin hiçbir önemi kalmıyor. Ve hakemler de gözlemcilerin raporlarında belirttiği hataları hiç dikkate almayarak, kendilerini geliştirmiyorlar. GTK bunun altında kalır mı? Onlar da, düşük not veren gözlemcisini ertesi hafta tekrar görevlendiriyor. Böylece gözlemcisine sahip çıktığı izlenimi verilmek isteniyor. Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, göreve geldiği andan itibaren MHK ve GKK’nın, yapmış oldukları görevlerdeki icraatlarının tutarsızlıklarından dolayı ağır bir şekilde eleştiriliyor. Futbol Federasyonu’nun, gözlemcileri acil olarak yapacakları değişiklikle, MHK’nın yetkisi dahiline almaları gerekmektedir. Gözlemcilerin hepsi geçmişte hakemlik yapanlar. Bazıları zaman zaman MHK içinde de görev yaptılar. Hepsinin tek amacı var. Hakemleri yönetmek ve gündemde kalmak. Bunun içinde MHK’nın yıpranması için her türlü yolu deniyorlar. Onlar için gözlemcilik bahane, MHK üyeliği şahane. En çarpıcı örneğini geçtiğimiz hafta içinde yaşadık. Selçuk Dereli’nin, Galatasaray-Kayserispor maçında gözlemciliğini yapan, geçmişte hem dernek başkanlığı, hem de MHK üyeliği görevinde bulunan Serdar Çakır’ın maç sonu görsel ve yazılı medyaya duyurduğu, hakemin maç içindeki yorumunun hatalı olduğu haberi. Aynı Çakır’ın sezon öncesi açıklanan Süper Lig gözlemci kadrosunda olmadığını, sonradan o kadroya nasıl dahil edildiğini de en iyi GTK Başkanı Kemal Dinçer biliyor!
Yine gözlemci kadrosunda bulunan Antalya Milletvekili Abdurrahman Arıcı’nın bir radyo programına katılarak yaşanan olumsuzlukların tek sorumlusu olarak MHK’yı göstermesi, aslında her şeyi ortaya koyuyor. Tam bir otorite boşluğu ve güç gösterisi var. Bakalım bu iki gözlemci hakkında GTK Başkanı ne yapacak?