Abdullah Yılmaz, karşılaşmanın başında oyunu bozacak oyunculara taviz vermedi. Selçuk ve Ergin’i zamanında sözlü uyararak otoritesini hissettirdi. Topa ve rakibe yapılan müdahaleleri iyi yer alarak doğru tespit etti. Kalabane’nin Güiza’ya arkadan yaptığı kontrolsüz hareketi önce avantaja bırakması, top oyun dışı olduğunda sarı kartını çıkarması doğru bir yönetim tarzıydı. Aynı oyuncunun Güiza’yı arkadan çekerek tutması sonrası gösterdiği ikinci sarıdan kırmızı kartta da haklıydı.
Ceza alanı içinde Özer-Mehmet Nas ikili mücadelesindeki devam kararı doğruydu. Oyun alanı içinde benzer hareketleri oynatmıştı.
Yardımcı hakemin köşe vuruşu sonrası verdiği autu Fenerbahçeli oyuncuların tepkisi de değiştirmemeliydi. Eğer eminse hemen eliyle işaret ederek yardımcısıyla ters düşmemeye özen göstermeli.
Yılmaz; sakin, kendinden emin görüntüsü, faullerde iki takım için de verdiği tutarlı kararları ve kurala uygun kart uygulamalarıyla başarılıydı. Ligin ikinci yarısındaki istikrarlı yönetimlerine yenisini ekleyerek kendisini Türkiye Kupası yarı finali gibi önemli bir maça görevlendiren MHK’yı mahçup etmedi.