HACETTEPE-KONYASPOR
(Aytekin DURMAZ)
Maçı önemsemedi. İyi yer alamadığından faul tespitlerinde hatalar yaptı. Oyuncuların düşüşüne göre düdükler çaldı. Arkadan kayarak yapılan faullerde kartını göstermedi.
İ.B.BELEDİYE-TRABZON
(Cüneyt ÇAKIR)
En kolay kart gösteren hakem olmasına rağmen bu maçta göstermesi gereken kartları gösteremedi. İ.Akın’ı formasından çeken S.Balcı’ya, sarı kart göstermedi. Sarı kartlı Isaac’ın, G.Kaba ile karşılıklı itişmelerinde sadece G.Kaba’ya sarı kartını göstermesi tecrübesine yakışmadı.
ESKİŞEHİR-FENERBAHÇE
(Kuddusi MÜFTÜOĞLU)
Motivasyonu üst düzeydeydi. Deneyimi, kararlı tutumu, kartlarını genelde zamanında kullanarak zorlu maçı başarılı yönetti. Ivesa-Alex mücadelesindeki penaltı kararı ile bariz gol şansını engellemeden gösterdiği kırmızı kart doğruydu. Topun yönü kaleden uzaklaşıyor görünse de, hızı yavaştı. Alex’in kontrolündeydi ve rakip oyuncuların engelleme şansı yoktu. Volkan’ın kale çizgisini geçtikten sonra içeriden çıkardığı pozisyon tam bir hakem şanssızlığıydı. Yardımcı hakem Cem Satman pozisyonun başlangıcında doğru yerdeydi. Toptan hızlı olamayacağı ve Volkan’ın vücudu top ile çizgi arasında kaldığından tespit edemedi. Emin olmadığından devam kararı vermesi normaldi. Sakatlanan kaleciye yerde yatarken kırmızı kart göstermesi şekil olarak yanlıştı. Değişiklik sırasında takım kaptanı vasıtasıyla kırmızı kart gösterdiğini açıklamalıydı.
BURSA-ANKARA
(Koray GENCERLER)
Ceza alanı içinde Sercan-İ.Demirkol ile Zuriga-Senecky ikili mücadelelerine verdiği devam kararları doğruydu. G.Güleç’in, M.Hanefi’yi tutarak durdurmasında kartın rengi bariz gol şansını engellemeden kırmızı olmalıydı.
G.BİRLİĞİ-ANTALYA
(Deniz ÇOBAN)
Topu oyunda tutma gayreti içinde vermesi gereken faulleri vermeyince ev sahibi takımın oyuncuları sinirlendi. Son dakikalarda Şenol-Uğur mücadelesindeki devam kararı tartışmalı.
KOCAELİ-A.GÜCÜ
(Süleyman ABAY)Shabani ile T.Güleri arasındaki ikili mücadelede topa temas eden Ankaragücülü oyuncuydu. Vermiş olduğu penaltı kararı yanlıştı.
SİVASSPOR-DENİZLİSPOR
(Suat ASLANBOĞA)
Tum-Süleyman ile Kratochvil-Tum arasındaki mücadelelerde verdiği penaltı kararları ve kart uygulamaları doğruydu.
KAYSERİSPOR-BEŞİKTAŞ
(Selçuk DERELİ)
12.kural ve disiplin uygulamalarında standart kararlar veremedi. Ceza alanı içinde devam ettirdiği pozisyonun benzerini dışarıda olunca vermesi deneyimine yakışmıyor. Sarı kartlı Cisse, yandan kayarak Bilal’e yaptığı faulün sonucunda 2.sarı karttan kırmızı kart görmeliydi. Holosko, oyun durduktan sonra topa vurdu. Sadece uyarı aldı. Saidou aynı hareketi yapınca sarı kart gördü. Aydın-Sivok tartışmasında iki oyuncuyu barıştırma çabası sonuçsuz kalınca iki oyuncuya da kart göstermeliydi.
G.SARAY-GAZİANTEP
(Halis ÖZKAHYA)
M.Yozgatlı’nın kafa ile vurduğu topu kale alanı önünde kasıtlı olarak elle kesen Arda’nın hareketine verdiği penaltı kararı doğruydu. Sarı kart göstermemesi ilginçti. Aynı oyuncu maçın başında da sarı kartlık bir faul yapmasına rağmen kart görmedi. Yardımcı hakem Nihat Mızrak’ın, ilk yarıda Erman’a kaldırdığı yanlış ofsayt bayrağı ile Arda’nın attığı 3.gol öncesi Ü.Karan’ın pozisyonuna ofsayt kaldırmaması ciddi hatalardı. Kale alanı içinde Eduardo’nun, Arda’yı formasından çekmesine penaltı kararı vermeliydi. A.Arı’nın kalecisine bilerek ayağı ile verdiği pası kaleci eline aldığı anda endirekt serbest vuruş vermeyi unuttu.
Çizgi mi? Kale arkası mı? Eskişehirspor-Fenerbahçe maçında R.Carlos’un göğsü ile kalecisine doğru verdiği topun havada, çizgiyi geçtikten sonra Volkan tarafından, İ.Parlak’ın vuruşunda ise Vucka’nın topu çizgi üzerinden çevirmesi yıllardır tartışılan pozisyonları gündeme getirdi.
Bu tür pozisyonların doğru tespit edilmesi için voleybol ve tenis maçlarında görev yapan çizgi hakemlerinin futbol maçlarında da görevlendirilmesi için UEFA çalışmalar başlattı. Slovenya’da düzenlediği gençler turnuvasında denemesi de yapıldı.
Futbol maçları için düşünülen çizgi hakemlerinin yeri nerede olmalıdır?
Yetkileri nereye kadardır?
Sayıları kaç olmalıdır?
Bazı yorumcuların dediği gibi köşe bayrağı arkasında durarak, kale direkleri ile aynı hizada bulunmakta sorunu çözmez.
Volkan’ın pozisyonunda olduğu gibi oyuncunun vücudu, top ile çizgi arasında kaldığından köşe bayrağı arkasında duracak bir çizgi hakemi de, doğru bir tespit yapamaz. Mesafe en az 30 metre. Oyun alanını çevreleyen köşe bayrakları arkasında görevlendirilecek birer çizgi hakemi bu sıkıntıyı ortadan kaldırabilir mi? Zannetmiyorum.
Eğer böyle bir yenilik yapılacaksa, her iki kalenin arkasına birer hakem görevlendirmek daha doğru olur. Onun da görevi ceza sahası ve kale alanı içinde meydana gelecek kritik pozisyonlar için maçın hakemine yardımcı olmaktır. Pozisyonun gelişimine göre hareketli olan kale arkası hakemi kural dışı yapılacak ihlalleri tespit edebilir.
Futbol oynanmaya başladığında önce hakem vardı. Sonra yan hakemler eklendi. Oyun alanı dışında kalan kısmı kontrol için dördüncü hakemler görevlendirildi. Yetmedi, yan hakemlerin ismi yardımcı hakemler olarak değiştirilerek, oyun alanının her yerinde olabilecek kural dışı hareketler için sorumluluk almaları istendi. Sinyalli bayraklar kullanıldı. Telsiz mikrofonlar kullanılmaya başladı. Hiçbiri tam olarak sorunları çözmedi. Şimdi de, çizgi veya kale arkası hakemini tartışıyoruz.
Futbolun güzelliği ve cazibesi bu olsa gerek. Teknolojinin olmadığı, insanın görev aldığı bu spor var oldukça gelişmeler yaşanacak, ancak tartışmalar bitmeyecektir.