İlk maçın farklı skoruna rağmen rövanşta tansiyon yüksekti. Cüneyt Çakır, karşılaşmayı kontrolü altına almakta zorlandı. Santos’un arkadan Ozan İpek’e yaptığı kontrolsüz hareketin karşılığı olan sarı kartını göstermeyince, sinirlenerek itiraz eden Hüseyin kart gördü. Artık futbolcular da hangi hareketin sarı, hangisinin kırmızı kart olduğunu iyi biliyor. Bu kart Çakır’ın tecrübesine yakışmadı.
Ceza alanına girdiği anda Bilica topa temas edemeyerek yandan yaptığı hareket ile Volkan’ı düşürdü, penaltı ve sarı kart kararı doğruydu. Atış öncesi her iki takımdan da oyuncular ceza alanına girdiği için Ivankov’un atışı tekrar ettirmesinde haklıydı. Penaltıyı gole çeviren Ivankov’un tel örgülere tırmanması nedeniyle gösteriği sarı kart da kurala uygundu.
Selçuk’un Volkan Şen’e, Iglesias’ın Bilica’ya arkadan yaptığı faullerde kartını kullanmadı. Gökhan Gönül sakatlık nedeni ile yerde yatarken, Bilica’nın topu hemen oyuna sokmasının ardından devam kararı ve kart göstermemesi doğruydu. Oyunculara bekleyin işareti yapmamıştı. İkinci devre üst üste kartlar çıktı. Sarı kartı olan Ali Tandoğan’ın Santos’u tuttuğu pozisyonda ikinci sarıdan kırmızı kartını göstermeliydi. Fenerbahçe ceza alanında Turgay-Deniz hava topu mücadelesinde kolları yukarda bulunan Deniz’e yere düşerken, eli ile topa yaptığı müdahaleye penaltı verebilirdi.
Deniz’in arkadan Volkan’a yaptığı harekete sarı kartını göstermemesi ilginçti. Sonuçta pozisyona yakın olmak için oyuncuların pas açılarını tıkayan Çakır, tutarsız kararları ile iyi bir yönetim sergilemedi.