ANTALYASPOR-BURSASPOR (Fırat AYDINUS)
Son haftaların formda ismi iyi götürdüğü maçı tecrübesine yakışmayan bir hata ile tamamladı. Devre arası tartışan futbolcuları yanına çağırarak uyarması ile otoritesini oyunculara hissettirmesi olumlu yönüydü. Şenol’a gösterdiği iki kart da doğruydu. Kırmızı kart sonrası oyuncularla konuşma huyunu terk etmeli. Bursaspor’un attığı golde Zapotocny’nin kale alanı içinde, topa hiç temas etmeden kolları topu tutmak için yukarıda bulunan Ömer’e yaptığı faulü tespit edemeyerek skoru etkileyen hata yaptı.
BEŞİKTAŞ-MKE A.GÜCÜ (Halis ÖZKAHYA)
UEFA turnuvası sonrası lige iyi dönüş yaptı. Stili ve görüntüsü ile sahaya yakışıyor. Karşılaşma boyunca oyunun kontrolünü elinden bırakmadı. Çok koşarak pozisyonlara yakın olduğu için faul tespitlerinde iki takım için de genelde tutarlı kararlar verdi. Avantajlara dikkat etmesi ve şüpheli durumlarda oyunu devam ettirmesi sayesinde maç tempolu geçti. Tansiyonun artmaması için gösterdiği sarı kartların çoğu doğruydu. Sadece Ediz’e gösterdiği sarı kartta yanıldı. Aldatmadan İ.Toraman’a gösterdiği sarı kart örnekti.
DENİZLİSPOR-İ.B.BELEDİYE (Selçuk DERELİ)
Ev sahibi takım için çok önemli bir karşılaşmaydı. Tecrübesi ile skoru etkileyecek kararlardan uzak, başarılı yönetim sergiledi. Teknik alandakileri uyarırken daha otoriter davranmalı.
GAZİANTEP-DİYARBAKIR (Süleyman ABAY)
G.Antepspor’lu oyuncuların ceza alanı içindeki ele çarpmadaki penaltı beklentilerindeki devam kararı doğru. Pozisyonlara yakın. Görüntülerde skoru etkileyecek tartışmalı pozisyon yok. Sarı kart hataları için bu tepki abartılı. Maç sonrası Diyarbakırspor teknik kadrosu, idareci ve futbolcularının itirazları, son dakikalarda yedikleri gollerden dolayı. O tepki tribün olaylarının çıkmasına neden oldu.
GENÇLERBİRLİĞİ-MANİSA (Cüneyt ÇAKIR)
Deneyimi, otoritesi ve objektif kararlarıyla iyi bir yönetim sergiledi.
KASIMPAŞA-ESKİŞEHİR (Kuddusi MÜFTÜOĞLU)
İki takım futbolcu ve seyircilerinin karşılaşma öncesi centilmence davranışları maçın tansiyonunu düşürdü. Kasımpaşa’nın attığı gol öncesi ikili mücadeleye müsaade etmesi olumlu yönüydü. Ceza alanı içinde Koray’ın, Adem’e yaptığı kontrolsüz harekete verdiği penaltı doğru. Sakin, kendinden emin tavırları ve tecrübesiyle başarılıydı.
GALATASARAY-SİVASSPOR (Bülent YILDIRIM)
Faullerde tutarlıydı. Ancak kart göstermede aynı tutarlılıkta değildi. Kaleci Petkoviç’in ceza alanı içinde topu altı saniyeden fazla tutması nedeniyle verdiği endirekt serbest vuruş doğruydu. Barajı gereken mesafeye çekmesi ile gelen golde olumlu katkısı vardı. Daima oyunu yakından izledi. Devre bitiminde oyuncuların toplu itirazlarında gerekli disiplin uygulamasını doğru uyguladı. Benzer hareketlerde farklı sarı kartlar çıkarması veya çıkarmaması ile tepki çekti. Oyunun skorunu değiştirecek hatalardan uzaktı.
KAYSERİSPOR-FENERBAHÇE (Tolga ÖZKALFA)
Maçta atılan iki golde de, yardımcı hakemi B.Tuncay Akkın’ın kritik ancak doğru kararları vardı. İlk golde bulunduğu yerden tespit etmesi zordu. Souleymanou, kendisinden seken topu, tamamı kale çizgisini geçtiği anda çıkardı. Yardımcı hakeminin orta sahaya doğru koştuğunu görünce gol kararını verdi. Cangele ceza alanına girdiği anda arkadan R.Carlos’un omuzundan çekmesi ile pozisyonunu kaybetti. Penaltı kararı ile sarı kart göstermesi gerektiği yardımını alınca düdüğünü çaldı. Kart uygulamalarında standardı yoktu. Avantajlara dikkat etmedi.
MHK ve ambargolu hakemler!
MHK bu hafta oynanan bazı maçlarda görevlendirdiği hakemleri daha önce sorunlar yaşadıkları takımların müsabakalarına atayarak olumlu bir adım attı.
Cüneyt Çakır, Manisa’da kırmızı kart gösterdiği futbolcuların fiili saldırısı nedeniyle iptal ettiği maçtan sonra Gençlerbirliği-Manisaspor karşılaşmasını yönetti. Halis Özkahya, geçen yıl oynanan Ankaragücü-Fenerbahçe maçının hakemi iken dönemin Kulüp Başkanı Cemal Aydın’ın telefon etmesini MHK’ya bildirmesi üzerine görevden alınmıştı. Beşiktaş-Ankaragücü karşılaşmasını yöneterek, Ankaragücü takımı ile olan aradaki buzları eritti.
Bu iki isme görev vererek MHK doğru bir iş yaptı!
Ama yetmez! Devamını getirmeliler.
Öncelikle, FIFA listesinin ilk iki sırasında bulunan ve UEFA Avrupa Ligi’nde yönettikleri maçlarla bir üst torbaya geçme şansı bulunan Selçuk Dereli ile Cüneyt Çakır’ı, Fenerbahçe maçına atamalılar. Devamında yine FIFA listesinde bulunan Halis Özkahya’yı, kaybettikleri bir maç sonrası ağır suçlamalarda bulunan ve maçlarını yönetmesini istemeyen Kayserispor maçına görevlendirmeleri gerekmektedir.
TFF’nin oluşumunda ve desteklenmesinde katkıları olduğu bilinen iki kulübün maçlarına eğer istemedikleri hakemleri atayabilirlerse, her takıma eşit ve kimsenin etkisinde olmadıklarını spor kamuoyuna anlatabilirler. En önemlisi de, hakemler, her takıma karşı daha cesur, daha objektif düdük çalarak kendi özgüvenlerini yeniden kazanabilirler.