TSYD’nin 46.Yıl Sporun Zirvesi Semineri’nde konuşma yapan, Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, “Profesyonel Hakemlik için harekete geçeceklerini ve bu uygulamaya önümüzdeki yıl başlanması gerektiğini” açıklayarak gündeme tartışılması gereken bir öneri getirdi.
Başkanın söylemlerinin ülkemiz şartlarına ne kadar uyum sağlayacağına geçmeden profesyonelliğin ne olduğuna kısaca bakalım.
Bir işi kazanç sağlamak amacı ile yapana profesyonel,
Bir işin bir uğraşın tüm inceliklerini bilmek ve onu ustalıkla yapanlara da o işin profesyoneli denebilir.
Hakem hatalarının futbolun doğasında olduğunu herkes kabul ediyor. Hakemlerimizin profesyonel olması ile bu hataların azalacağını kim garanti edebilir?
Federasyonumuz, profesyonelce yönetilebiliyor mu?
Dernekler statüsündeki kulüplerimiz, profesyonelce yönetiliyor mu?
Futbolcular ve teknik direktörler, profesyonelliğin gereğini yerine getirebiliyor mu?
Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu’nun kulüp temsilcilerinden oluştuğu, Kulüpler Birliği’nin veya siyaseten güçlü kulüp başkanlarının istemi ile hakemlik verilmeyerek kadrodan dışlanan isimlerin olduğu bir dönemi yaşadık.
Daha ismi açıklanmadan kulüp başkanlarınca tartışma konusu haline getirilen hakemleri gördük.
Hakemlerin, profesyonel olduğu andan itibaren, Futbol Federasyonu ve kulüplerin elinde oyuncak olacağı gerçeğini unutmamalıyız!
Ekonomik ve Sosyal Güvencesi tamamen federasyonun ve onu oluşturan kulüp başkanlarının iki dudağı arasında kalacak olan hakem, ne kadar kendine güvenli, rahat, objektif bir performans sergileyebilir.
Avrupa’da sadece İngiltere’de hakemlere tam profesyonellik, İtalya’da ise yarı profesyonellik uygulanıyor.
Hakem sayılarına, kalitelerine ve liglerindeki oturmuş sistemlerini görünce bunların bizim ülkemizde uygulanabileceğine inanmak imkânsız!
Son 6 yıl içinde 4 federasyon başkanı ile 6 MHK başkanı değişen ligimizde, hakemlerin de hangi mantıkla profesyonelliğe sıcak baktıklarını anlayamıyorum!
Süper Lig’de görev alan hakemler aldıkları ücretlerle zaten yarı profesyonel gibi görev yapıyorlar.
Tam profesyonel olduklarında hangi gözlerle inceleneceklerini ve eleştirilerin dozunun ne kadar artabileceğini hesaplayamıyorlar mı?
Olası, Federasyon ve MHK değişikliklerinde durumları ne olacak?
Bir kamu kurumunda üst düzey yöneticilik yapan FIFA Hakemi Bülent Yıldırım’ın bu konuda tercih istendiğinde, hakemliği seçeceğini açıklamasını ise çok doğru bulduğumu söyleyemem.
Futbol Federasyonu, hakemlerin profesyonelliğini bir kenara bırakarak şu anki şartları daha iyi seviyelere getirerek bu işe çözüm bulmalı.
Sezon başı her hakemin hesabına belirli bir ücret yatırılabilir.
Hakemlerin ulaşım ve konaklamada yaşadığı sıkıntıları bünyesinde oluşturacağı departmanla çözebilir.
Hafta içi 1 gün hakemler kampa alınarak, hem fiziksel çalışma yapılır, hem de bir önceki haftanın değerlendirmesi ile bir sonra oynanacak maçları yönetecek hakemlere, psikolojik ve motivasyon destekler sağlanabilir.
Süper Lig’de görev yapan hakem sayısı ve kalitesi, ülkemiz şartları, federasyonun işleyişi, kulüplerimizin hakem konularındaki baskısını göz önüne aldığımda “HAKEMLERİMİZİN PROFESYONELLİĞE” geçmeleri mümkün değil.
Mahmut Özgener’in tuttuğu takım!
Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, futboldaki tabuları yıkmak istiyor. Seslendirilmeyenlerin, hatta zihinlerden bile geçirilmesinden çekinilen düşüncelerin su yüzüne çıkmasını istiyor. 46. Yıl Sporun Zirvesi seminerinde yaptığı belki masumane açıklama ile hakemleri tuttukları takımları açıklamaya davet etti.
Hatta “Ben Altay’ı tutuyorum. MHK Başkanı Oğuz Sarvan da Göztepeli” dedi.
Hiç gereği yokken hakemleri gündeme getirdi. Yazılı ve görsel basında çıkan hakemlerin hangi takımı tuttuğu yönündeki haberler yüzünden herkesi zor durumda bıraktı.
Federasyon başkanlarının bile bu tür açıklamalar yapmaları tartışılabilir!
Hakemler ile MHK ve GTK’da görev yapanların bu konu hakkında yapacakları açıklamaların, maç öncesi ve sonrası olabilecek hatalar sonrası nelere mal olabileceğini, nasıl senaryolar yazılabileceğini unutmayalım!
Yıllar önce MHK Başkanı iken Ahmet Güvener’in yapıp yapmadığı bile net olarak tespit edilemeyen söylemi yüzünden o tarihte Fenerbahçe Kulübü Başkanı olan Ali Şen’in neler yaptığını ve Ahmet Güvener’in istifa etmek zorunda kaldığı unutulmadı.
Objektiflik, çağdaşlık laflarını bir kenara bırakın. Gerçeklerle yüzleşin!
Hakem isimleri henüz açıklanmadan söylenenler, kulüp başkanlarının telefonları varken, Süper Lig kadrosunda bulunanların böyle bir açıklama yapabileceğine ve bunun spor kamuoyunca kabul göreceğine inanabiliyor musunuz?
FIFA ve UEFA’ya bağlı hangi ülkede hakemler böyle bir açıklama yaptı da ülkemizde görev yapanlardan böyle bir açıklama yapmaları bekleniyor.
Hoşgörü ortamında geçen devre arası Hakem Semineri’nden sonra Federasyon Başkanı yaptığı bu gereksiz açıklama her şeyi sil baştan yaptı. Yazık!