Metin Tokat

Metin Tokat

mtokat@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

HACETTEPE-DENİZLİ (Gökhan GÜNEŞER)
Az maça çıkmasının tedirginliğindeydi. Otoritesini sağlamak adına oyuncuları uyarı tarzı çok sertti. Sarı kartlı İ.Şahin’in takım arkadaşı Zoko’ya yaptığı sportmenlik dışı hareketi cezalandıramadı.

İ.B.BELEDİYE-ANTALYA (Hakan ÖZKAN)
İ.B.Belediyespor’un ilk golü öncesi verdiği penaltı kararında takdir hakkını kolay kullandı. Hareketleri ile yardımcı hakemini oyunculara hedef göstermemeli.

BURSASPOR-ESKİŞEHİR (Cüneyt ÇAKIR)
Selcan’ın aşırtmak istediği topun ceza alanı dışındaki Ivesa’nın göğsünden dönmesini görmeden gecikmeli olarak değerlendirerek serbest vuruş ve sarı kart verdi. Kartın rengi bariz gol şansını engellemeden kırmızı olmalıydı. Topun oyun alanı dışına çıkmasını kale çizgisi üzerinde ve kasıtlı olarak ceza alanı dışında engelleyen kaleci İvankov için verdiği serbest vuruşla beraber sarı kart da göstermeliydi. İbrahim’in, Youla’ya ceza alanı içinde arkadan yaptığı hareket sonucu verdiği penaltı kararı ile gol şansını engellemeden kırmızı kart doğruydu. Zuriga topa koluyla vurarak gol attı. Yardımcı hakemin de görüş alanı içindeydi. Oyun berabere bitseydi bu gol çok tartışılırdı.

KOCAELİ-FENERBAHÇE (Bülent YILDIRIM)
Serbest vuruş öncesi ceza alanı içinde birbirini tutan Tolga ile Lugano’yu uyarısı doğru olsa da devamında hareketi tekrarlayan Lugano’ydu. Sarı kartı o görmeliydi. Tolga’nın kartı gereksizdi. Kocaeli atağında ofsayt bayrağına rağmen resen doğru olarak oynattığı pozisyonu sonradan durdurması ilginçti. Gürhan, Jestroviç’in koşu yolunu engelledi. Faulü vermedi. Akının devamında Fenerbahçe’nin beraberlik golü geldi. Oyuncuların sakatlanmalarından emin olmadan oyunu çok durdurdu. Gürhan’ın kolu ile kontrolü sonrası vuruşu gol olsa çok tartışılırdı. 5 dakikalık uzatma normaldi. O süre içinde kaleci Serdar’a vakit geçirmeden sarı kart gösterdi. Oyuncu değişikliği yapıldı. Bu kaybolan süreyi de ilave etmesi doğru bir uygulamaydı.

GAZİANTEP-KONYA (Süleyman ABAY)
Karşılıklı ataklar halinde geçen maçta verdiği objektif kararlarla başarılıydı.

SİVAS-ANKARAGÜCÜ (Hüseyin GÖÇEK)
Oyuncularla kurduğu iletişim ile çok koşarak pozisyonları yakından izleyerek tartışmalı kararlardan uzaktı.

KAYSERİ-ANKARASPOR (Aytekin DURMAZ)
Penaltı beklentisi içinde kendini yere atan Ragıp’a gösterdiği sarı kart yerindeydi. Saidou’nun 2 kartı doğruydu. Ancak arkası dönük oyuncuya kart göstermemeli.

G.BİRLİĞİ-BEŞİKTAŞ (M.Kamil ABİTOĞLU)
Kart uygulamalarında maç boyu standardı sağlayamadı. Kahe’ye ceza alanı içinde penaltı beklentisi içinde kendini yere atmasında oyunu durdurarak sarı kartını göstermeliydi. Engin’e itirazdan sarı kart göstermek için Beşiktaş’ın önemli bir akınını kesmesi iyi bir hakemlik örneği değildi. Ceza alanı içinde,

Köşe bayrağını çıkaran oyuncu kart görmeli
İ.Üzülmez’in, Mustafa’ya arkadan yaptığı müdahalede penaltıyı gecikmeli olarak ve kendinden emin olmadan verdi. Bariz gol şansını engellemeden İ.Üzülmez’e, kırmızı kartını göstermeliydi. Ergün’ün kendisini tutan A.Tandoğan’ı şiddetli iteklemesinde gösterdiği kırmızı kart doğruydu. Ancak oyunu daha önce durdursa kartı göstermeyebilirdi. Zapatocny ile İ.Toroman’a karşı aşırı hoşgörülüydü.

G.SARAY-TRABZON (Bünyamin GEZER)
Maça iyi başladı ancak iyi tamamlayamadı. Arda’nın vuruşunda Servet’in eline çarpan topun çizgiyi geçmesi sonrası golü iptal etmeliydi. Şanssız bir pozisyondu. Tespit edilmesi zordu.
Lincoln’ü attığı golden sonra gol sevinci sırasında aşırıya kaçması ile bayrak direğini yerinden çıkarması sonrası 2.sarıdan kırmızı kartla oyundan ihraç etmeliydi. İki dakika sonra aynı oyuncuya, topa kasıtlı elle oynamasından dolayı kırmızı kartını gecikmeli gösterdi. Tolga’nın topun tamamı çizgiyi geçmeden elinden sektirdiği topu kapan Sabri’yi arkadan tutması sonrası penaltı ve bariz gol şansını engellemeden kırmızı kart göstermesi gerekirken yardımcı hakeminin hatalı bayrağı sonucu aut kararı verdi.

Yılmaz Vural klasiği!
Yıllardır, Süper Lig’de çalışan bir isim. Belki de şu an görevde bulunanlar içinde en fazla takım değiştiren teknik direktörlerimizden. Saha içindeki “Şovmen” hareketleri ile hep gündemde kalan bir isim.
Görevde değilken, TV’lerde yorumculuk yaparken başka, görevdeyken başka konuşan bir isim. Takım çalıştırırken izlemek için gittiği bir maç sonu meslektaşının (Bülent Korkmaz) sistemini eleştirerek, meslektaşının yaptığı göreve saygı göstermeyen bir isim.
Rize’de çalıştığı dönemde, maç oynanırken oyuncularını protesto amaçlı olarak sahayı terk eden, maç sonu futbolcularıyla kavga eden (Kürşat, Koray), kenti terk eden, nedenini anlatacağım demesine rağmen tüm ısrarlara rağmen bir türlü açıklayamayan bir isim. Ankaragücü’nde çalışırken saha içinde futbolcusunu yumruklayan bir isim. Yıllardır çeşitli takımlarda görev yapmasına rağmen bir türlü başarıyı yakalayamayan bir isim.
Şimdi Kocaelispor’un başında! Fenerbahçe maçı sonrası maçın hakemi Bülent Yıldırım ile birlikte tüm hakemleri “Yüreksizlikle” suçluyor.
Pazar günü TV’deki, tüm spor programlarına konuk veya telefonla katılarak, hakemlerin kararlarını ve hakemliğin sorunlarını anlatması ise inandırıcılıktan uzak, kendi taktiksel başarısızlığını unutturma çabasıydı.
Spor kamuoyu kendisini ve yukarıda saydığım geçmişini zaten iyi biliyor.
Yılmaz’ın açıklamalarından iki gün sonra Disiplin Kurulu’na gönderilmesi, Faal Futbol Hakemleri ve Gözlemcileri Derneği’nin ise ağır ithamlara yine iki gün sonra cevap vermesi biraz geç kalınmış kararlardı.