Belçikalı Nzolo çok koşarak pozisyonları yakından izledi. Faullerde iki takım için de genelde objektif kararlar verdi. Limbersky'nin Quaresma'ya yaptığı üçüncü hareketten sonra çıkardığı sarı kartla oyunu bozan futbolcuya izin vermeyeceğini gösterdi. Narvatil'in ceza alanı dışında Bobo'yu arkadan çelme takarak düşürmesi sonrası bariz gol şansını engellediği için gösterdiği kırmızı kart doğruydu.
Yardımcı hakemi ile kurduğu doğru iletişimle hata yapmayarak atışın ceza alanı dışında kullanılmasını sağladı. İlk yarının son dakikasında Rezek'e Necip'e arkadan kayarak yaptığı kontrolsüz hareketinden dolayı çıkardığı sarı kart gecikmeliydi. Çünkü aynı hareketi aynı oyuncu İbrahim Toraman'a yapmıştı.
Toraman ikinci devre oynayamadı. Sarı kartı bulunan Limbersky'nin taç çizgisi kenarında Quaresma'ya topla oynama niyeti olmadan aradan yaptığı faul sonrası ikinci sarıdan çıkardığı kırmızı kartta haklıydı. Genelde karşılaşmayı iyi yönetti.
İsveçli hakem çok acemiydi
İsveçli Stalhammar acemi hakem görüntüsündeydi. Karşılaşmanın başında Belgradlı futbolcuların üst üste yaptığı taktik faulleri kart uygulamaları ile önleyemedi. Galatasaray'ın attığı gollerden sonra maçın tansiyonu düşünce rahatladı. Avantaj oynatma niyeti iyiydi ancak kasti faullerde ve oyuncunun sakatlandığı pozisyonlarda gerekli disiplin cezalarını da vermeliydi (Mustafa Sarp'a yapılan hareket). Galatasaray'ın yediği ilk golde ofsayt yoktu. Topa sahip oyuncu geriden gelmişti. Kewell'a ceza alanı içinde yapılan müdahaledeki penaltı kararı doğruydu. Ama kırmızı kart gereksizdi. İki oyuncu da yan yanaydı, sadece penaltı vermeliydi. Maçın
farklı skoruna rağmen faul ve kartlarındaki tutarsızlığı yüzünden başarılı bir yönetim sergileyemedi.