SİVASSPOR-FENERBAHÇE
(Bünyamin GEZER)
Kazım’ın karşıdan kayarak Hayrettin’e yaptığı hareket rakibin güvenliğini ve sağlığını tehlikeye düşürdüğünden ciddi faullü oyundan kırmızı kart olmalıydı. Hiç kart göstermese görmedi denebilir. Ancak sarı kart göstermesi soru işareti yarattı. Kural taç atışının yerinde yapılmadığı durumlarda topun rakip takım tarafından oyuna başlanmasını gerektirmesine rağmen aynı takımın tacı kullanmasına izin verdi. Sivasspor’un 2. gol öncesi tartışmalı. Zira M.Yıldız taktiksel olarak savunmanın arkasında kalecinin görüş alanı içinde duruyor. Oyuna müdahale olarak değerlendirilmeliydi.
İ.B.BELEDİYE-BEŞİKTAŞ
(Bülent YILDIRIM)
İlginç pozisyonların yaşandığı bir maçtı. Holosko, Barbosa’ya görmeden çarptı. Faul verdi. Faul verildiyse kart da gösterilmeliydi. Taca çıkan topta arkadaşına kızan Zeki’nin topa vurmasında sarı kart gösterdi. Takımı zaten mağluptu. Vakit geçirme niyeti yoktu. Uyarabilirdi. Maç boyu oyun kurallarını ihlal eden Nobre 6. faulünde sarı kart gördü. M.Ali’nin yerde dokunduğu topa ayağı ile vuran Nobre’nin attığı golü iptal etmesi kural gereğiydi. Nobre’nin pasında Delgado’nun attığı golü iptal kararı ise tartışmalıydı. Nobre topa doğru hamle yaparken rakibi ayağına takılmıştı. Dikkatsiz müdahale gerekçesiyle faul verdi. İ.Akın’ı ceza alanına girerken arkadan tutan Uğur’a kart göstermeyi unuttu.
G.BİRLİĞİ-ANKARASPOR
(Süleyman ABAY)
Muhammet-Mustafa mücadelesindeki penaltı kararında takdir hakkını çok kolay kullandı.
KOCAELİ-BURSASPOR
(Aytekin DURMAZ)
Gollü, tempolu ve zevkli geçen müsabakada başarılıydı.
TRABZON-ANTALYASPOR
(Fırat AYDINUS)
Antalyaspor’un 2. golü öncesi sakatlanarak oyun alanı dışında tedavi olan Ertuğrul, tedavisi tamamlandıktan sonra oyuna girerken takımına avantaj sağlamayacak bir konumda olmalıydı. Ciddi bir hakem hatasıydı. Hüseyin’in arkadan Sedat’a yaptığı sakatlayıcı hareketin karşılığı sarı değil kırmızı kart olmalıydı. Sarı kartlı Cale’nin taç çizgisi kenarındaki kartlık hareketini görmesine rağmen vermedi. Sahanın içinde balonlar duruyordu. Oyunu durdurup, temizletmeliydi.
KAYSERİ-ESKİŞEHİR
(Koray GENCERLER)
Eskişehirspor’un penaltı beklediği pozisyonlardaki devam kararları tartışmalı. Rıza Çalımbay’ı oyun alanı dışına göndermesinde ise haklıydı.
HACETTEPE-A.GÜCÜ
(Deniz ÇOBAN)
El Yasa’nın attığı ancak iptal ettiği gol nizamiydi. Kırmızı kartlarında haklıydı.
GAZİANTEP-DENİZLİ
(Selçuk DERELİ)
Tecrübesi ile tartışmalardan uzak bir karşılaşma yönetti.
G.SARAY-KONYASPOR
(Yunus YILDIRIM)
Galatasaray’ın attığı ilk 2 golde yapılan hakem ve yardımcı hakem hataları maçın skorunu değiştirdi. İlk golde Lincoln pası verdiği anda ofsayt pozisyonunda bulunan Baros geri koşarak topu alıyor. Vurduğu top gol oluyor. 2. golde ise Kewell’ın ortaladığı topa kafa vurmak üzere hareketlenen Şener’i, Baros koluyla itekleyerek omuzu ile topu yükseltiyor ve Lincoln’ün vuruşu gol oluyor. Baros’un el kolla yaptığı itirazda ve topu elle kasıtlı kesen Zafer’e kart gösteremedi.
Tahkim, PFDK ve MHK’nin marifetleri!
Haluk Ulusoy federasyonunun en çok başını ağrıtan ve spor kamuoyunda tartışılmasına, güvenirliğinin sorgulanmasına; Tahkim Kurulu, PFDK ve MHK’da görev yapanların uygulamaları sebep olmuştu. Çiçeği burnunda yeni Başkan Mahmut Özgener için de kurulları sayesinde yıpranma süreci başladı.
Görevdeki kurulların son uygulamalarından bazılarını bir hatırlayalım;
TAHKİM KURULU; PFDK’ca aynı hafta içinde oyundan ihraç edilerek, FDT’nın aynı maddelerinden 18.09.2008 tarihli toplantıda ceza alan iki kaleci için süresi içinde kulüplerce itiraz edilmesi üzerine toplandı. Ve Ömer Çatkıç’ın cezasının oy birliği ile aynen onanmasına 19.09.2008 tarihli toplantısında karar verirken, Volkan Demirel için ise 25.09.2008 tarihli toplantısında oy çokluğu ile cezasının kaldırılmasına karar verdiler. Böylece bundan sonra Tahkim Kurulu’nun vereceği kararların takıma ve oyuncuya göre değişebileceği ortaya çıktı.
PFDK’ya gelince; B.Belediyespor kalecisi Hasagiç’e, Fırat Aydınus’a hakaret ettiği gerekçesiyle FDT’nın 31. maddesinin 2. fıkrası uyarınca 3 müsabakadan men cezası verdiler. Doğru uygulamaydı. Ancak, Kayserispor’lu Toledo ise Süleyman Abay’a tükürdüğü için gördüğü kırmızı kart sonrası PFDK’ca 2 müsabakadan men cezası ile cezalandırıldı. Halbuki FDT’nın 31. maddesinin 4. fıkrası “Rakip bir futbolcuya ya da müsabaka görevlileri dışında kalanlara tükürenlere 4 müsabakadan men cezası verilir. Bu fiilin müsabaka görevlilerine yönelik olması halinde ise en az 8 müsabakadan men cezası verilir” der. PFDK’nın da aynı maddenin fıkralarını hangi sebeple farklı uyguladığı merak konusu.
MHK ise; çarşamba, cuma, cumartesi maçlarına yaptığı hakem atamaları ile şaşırttı! Çarşamba gecesi kupada maç yöneten Bünyamin Gezer’i, cuma akşamı oynanan Sivas-Fenerbahçe maçına, aynı gece Rize’de maç yöneten Bülent Yıldırım’ı ise cumartesi günkü B.Belediye-Beşiktaş maçlarına atayarak tartışma yarattı.
UEFA, ulusal federasyonlara, görevlendirdiği hakemlere UEFA maçına 3 gün kala ulusal liglerinde görev vermemeleri gerektiğini yazı ile bildirmiştir. Bu uygulamaya rağmen yapılan bu gereksiz atamalar, hem görev alan hakemleri yıpratmış, hem de görev almak için sırada bekleyenlerin hevesini kırmıştır. Bu arada devamlı hatalar yapanlar, ligin başından beri oyunun skoruna direkt etki edenler maçlara gitmeye devam ediyor.
Adaletli yöneticilik böyle olsa gerek!
Sevgili Başkan Özgener, bu kurulların yaptığı hataların acemilikle ilgisi yok. Buna ancak İş Bilmezlik denir! Dekont sana kesilmeden, tedbirini almalısın.