GAZİANTEPSPOR-G.BİRLİĞİ (İlker MERAL)
Ceza alanı içinde Traore-Eduardo mücadelesindeki devam kararı doğruydu. Gollerde ve kritik pozisyonlarda tartışılacak kararı yok.
ANTALYA-KOCAELİ (Aytekin DURMAZ)
İki takım için de kritik bir maçtı. Tecrübesi ile oyunun kontrolünü elinde tutarak, skoru etkileyecek kararlardan uzaktı.
A.GÜCÜ-FENERBAHÇE (Fırat AYDINUS)
Maçın zorluk derecesi yüksekti. Topa ve rakibe yapılan müdahaleleri iyi ayırt etti. Faul kararları doğru ve tutarlıydı. Avantaj kuralına fazla itibar etmeyerek maçın sertleşmesine ve gerginleşmesine karşı önlem aldı. Pozisyonları yakından izlemesi.Yardımcı hakemleri ile olan uyumu, kendinden emin tavırları ve kontrolü daima elinde tutarak başarılı bir yönetim sergiledi. Lugano’nun, rakibine kart gösterilmesi için tekrarladığı el işaretini görememesi yüzünden gösteremediği sarı kart tek hatasıydı.
ANKARASPOR-G.SARAY (Bülent YILDIRIM)
Maç boyu yaşanabilecek pozisyonlar ilk 5 dakika içinde oldu. Oyun kurallarının uygulanması ve yorumlanmasında hatalar yaptı. Uğur, Arda’yı beline sarılarak durdurdu. E.Aşık, Adem’i arkadan formasından çekerek durdurdu. Sadece faul verdi. Sarı kartını göstermedi. E.Aşık’a bu kez hızlı bir atağı önlemek gayesi ile M.Çakır’a yaptığı faulden, Uğur’a ise Arda’yı formasından çekerek durdurmasından dolayı sarı kart gösterdi. Oyun kuralları gereği göstermesi gereken ilk kartları da gösterebilse iki oyuncu da 2. sarıdan kırmızı kart görecekti. Kale alanı içinde Ediz’in, Arda’yı arkadan çekmesinde verdiği devam kararı tartışmalıydı. De Nigris’in vuruşunu Servet’in, topun tamamı kale çizgisini geçmeden önlemesini yardımcı hakemi Gökhan Memişoğlu’nun yerinde tespiti ile devam ettirmesi doğruydu.
İ.B.BELEDİYE-HACETTEPE (Deniz ÇOBAN)
Müsabaka içinde tartışılacak tek yönü, futbolcuların toplu olarak tartışmalarında gereken önlemi ve disiplin uygulamasını yapamamasıydı.
DENİZLİSPOR-BURSA (Bünyamin GEZER)
İkili mücadelelere müsaade ederek oyunun zevkli ve gollü geçmesinde katkısı var. Başarılı yönetiminin karşılığı derbi maça atandı.
TRABZON-SİVAS (Selçuk DERELİ)
Saha, hava şartları ve geçen yıl yarıda kalan maçın rövanşı olması ile atmosfer gergindi. Deneyimine rağmen maçı kontrolüne alamadı. Otoritesini oyunculara hissettiremedi. Ceza alanı içinde Hayrettin’in, Umut’a kayarak yaptığı kontrolsüz harekete penaltı veya aut vermeyip, korner verince herkesi şüpheye düşürdü. Kart uygulamalarında standardı yoktu. Song, M.Yıldız’a arkadan yaptığı tehlikeli harekete rağmen kart görmedi. Hüseyin, Tum’a yaptığı sakatlayıcı hareketten görmesi kartı normalde görmemesi gereken pozisyonda gördü.
BEŞİKTAŞ-ESKİŞEHİRSPOR (Hüseyin GÖÇEK)
Köşe vuruşu sonrası topun tamamı havadan kale çizgisini geçtiği sırada kaleci Ivesa tarafından çıkarıldı. Yardımcı hakem Murat Şahin için zor bir pozisyondu. Topun havada olması ve emin olamadığından gol kararını veremedi. Ceza alanı içinde Nobre’nin kaleciyi geçtiği anda yerde kaldığı pozisyondaki devam kararı doğruydu. Ancak o zaman Nobre’ye aldatmadan sarı kart göstermeliydi. Zapotocny’nin ceza alanına girdiği anda Youla’ya yaptığı temaslı müdahalenin karşılığında penaltı kararı vermeliydi. Aynı pozisyonun benzerine ceza alanı dışında faul kararı verdi. Rüştü’ye topu tuttuğu anda Serdar’ın attığı kasıtlı tekmenin karşılığı sarı değil kırmızı kart olmalıydı.
KONYASPOR-KAYSERİ (Cüneyt ÇAKIR)
Ceza alanı içindeki Ferdi-Aydın ikili mücadelesinde verdiği tartışmalı faul kararı önemli bir Konyaspor akınını engelledi.
Mahalle baskısına karşı önlem!
Son iki haftadır maçlar öncesi takımları değil de hakemleri konuşmaya başladık.
Daha ligin 12. haftası. Oynanan maçlar ne şampiyon takımı, ne de küme düşecek takımı belirleyecek önemde.
Peki! Buna kim sebep oldu. Öncelikle Ankaraspor Onursal Başkanı sıfatı ile Melih Gökçek. Ardından da Ankaragücü Başkanı Cemal Aydın. Türk futbolunun yıllarca içerisinde bulunan ve yaptıkları tesislerle katkı sağlayan bu iki yöneticiye düşen çok önemli bir görev var. Kendilerine müsabaka öncesi atanacak hakemin ismini verenleri açıklamak. Eğer temiz futbol şaibelere karışmamış bir lig istiyorlarsa bu haberleri uçuranların ifşa edilerek, futbol arenasından uzaklaştırılmaları gerekmektedir. Açıklamadıkları takdirde ise Federasyon ve MHK nezdinde güçlü oldukları dönemlerde bu işlerle ilgilendikleri izleniminin gerçek olduğu ortaya çıkar.
Cemal Aydın, telefonla katıldığı bir TV programında “Bu ismi Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener de biliyor” dedi.
Şimdi top, Sevgili Başkan’da.
Otoritesini hissettirerek, Türk Futbolu’nu kaosa sürükleme çabası içinde olanlara asla müsaade etmeyeceğini belirtmeli ve bu isimleri açıklamalı.
Hakemlere müsabaka öncesi ya da sonrası arandığınızda durumu MHK Başkanı’na iletiniz talimatı var.
Halis Özkahya da verilen talimatı yerine getirmiştir. MHK da, Halis Özkahya’ya olan güvenini göstermek için görevini iptal etmemeliydi.
Gelen telefonu açıklamak, PFDK’ya sevk etmek ne kadar doğru ise hakemi görevden almak o kadar yanlıştı. Genç hakem, etkilenebilir savunması da geçersiz. Ocak ayında FIFA kokartı takacak bir hakem o baskıyı kaldırabilirdi. Şimdi bundan sonra olabilecek bu tür olaylarda da aynı tavrı sergileme zorunlulukları var.
Hafta sonu oynanacak maçların hakemlerini MHK beş gün önceden açıklayarak bir ilke imza attı. Böylece geçtiğimiz haftalarda yaşanan olumsuzluğa ve mahalle baskısına karşı önlem aldı. Umarım bu uygulamalarını devam ettirirler.