Heyecanlı ve tempolu geçen müsabakada Kuddusi Müftüoğlu, şüpheli pozisyonlarda düdük çalmadı. Faullerde iki takım içinde tutarlı kararlar verdi.
Caner’in ortaladığı top kale alanı önünde yerden sekerek Arda’nın ayağına ve açık koluna çarptı ve kale çizgisini geçti. Her ne kadar top kola çarpsa da Arda’nın kolları doğal pozisyonda değildi. Haksız bir avantaj doğmuştu. Golün iptali doğruydu. Sarı kart gerekmezdi. Çünkü Arda kolu ile bilerek oynamamıştı. Yalnız Müftüoğlu’nun bulunduğu pozisyondan nasıl gördüğünü anlayamadım. Ters açıdaydı. Herhalde tecrübesi ile hissetti.
Cem Can, Kewell’ı arkadan tuttu. Pozisyonu avantaja bırakması doğruydu. Ancak oyun durduğunda sarı kartını çıkarmalıydı. Uğur’a da Hurşut’u kayarak yaptığı kontrolsüz hareketi nedeniyle kart göstermeliydi.
Keita’nın ortasında Kewell rakip kaleye toptan ve sondan ikinci savunma oyuncusundan daha yakındı. Çok kritik bir pozisyondu. Golün iptali doğruydu. İlk devreyi uzatmaması tepki çekti. Gençlerbirliği kalecisinin yavaş hareketlerini değerlendirmeliydi. İkinci devre Kahe’nin arka arkaya gollük iki pozisyonunda Galatasaray defansının rakibi ofsayta düşürmek amacıyla hatalı öne çıkışlarını iyi tespit eden yardımcı hakem İsmail Şencan’ı kutlamak lazım. Kararlarına sözle ve hareketle itiraz eden Caner ve Keita’ya çıkardığı kartlarla otoritesini gösterdi.
Bilal’e Keita’ya yaptığı sakatlayıcı hareketinden dolayı gösterdiği kartın rengi kırmızı olmalıydı. Sakin duruşu ile pozisyonları yakından izleyen Müftüoğlu oyunun kontrolünü elinde tuttu. Kart uygulamalarında hatalar yapsa da skoru etkileyecek kararlar vermeyen yönetimiyle başarılıydı.