Hakemler oyunun skorunu etkiledi!
G.BİRLİĞİ-TRABZON
(Fırat AYDINUS)
12. kural ve disiplin uygulamalarını doğru uyguladı. Oyuncuların kendisine olan güveni, tartışılacak pozisyon olmaması ile eski başarılı günlerine dönme sinyali verdi. Oyuncuları uyarırken veya kart gösterirken, samimi olmayan gülme huyundan vazgeçmeli.
KOCAELİ-DENİZLİ
(Cüneyt ÇAKIR)
Kocaelispor’un beraberlik golü öncesi, Taner’in çıkışı çok kritik. S.Topraktepe’nin attığı golün faul gerekçesiyle iptali tartışılacak bir karar. Uzatma dakikalarında gelen 3. gol öncesi verdiği faul kararı yanlış. Deneyimine karşın maçın skorunu etkileyen hatalar yaptı.
(Yunus YILDIRIM)
Oyun berabere devam ederken, ceza alanı içinde Edu’nun, M.Tosun’un ayağına yaptığı dikkatsiz müdahalenin karşılığı olarak sadece penaltı kararı vermeliydi. Oyun içinde 12. kural ve disiplin uygulamalarında standardı yoktu. Fenerbahçe’nin ilk golü öncesi verdiği faul kararı yanlıştı. Müsabaka içinde, R.Carlos-M.Çakır arasındaki ikili mücadelenin daha barizlerini vermedi. Emre’ye vermediği faul sonrası aynı oyuncunun el, kol itirazlarını görmezden gelirken, Özer’in aynı tür hareketinde gösterdiği sarı kart doğruydu. Tedirgin, objektiflikten uzak, oyunun skorunu etkileyen yönetimi neticesi, kendine duyulan güven sorgulanmaya başlandı.
HACETTEPE-GAZİANTEP
(Abdullah YILMAZ)
Faul yorumlarında hatalar yaptı. M.Yozgatlı, kasıtlı olarak topu elle kesti. Sarı kart göstermedi. Tabata’ya aldatmadan gösterdiği sarı kart yanlıştı. İkili mücadeleydi, temas vardı.
ESKİŞEHİR-ANKARAGÜCÜ
(Serkan ÇINAR)
Kaleci Serdar’ın topu elinde, 6 saniyeden fazla tuttuğu için verdiği endirekt serbest vuruş kararı doğruydu. Tayfun’un, Metin’i ceza alanı içinde arkadan iteklemesinde verdiği penaltı kararı doğruydu. Ancak bu pozisyonda yardımcı hakemin uyarısına kalmadan kendisi vermeliydi. Tayfun’a, sarı kart da göstermeliydi.
KAYSERİ-ANTALYA
(Süleyman ABAY)
Ceza alanı içinde M.Eren’in, Abdullah’a yaptığı hareket tartışmalı. Aghahowa’nın, kırmızı kartı doğru. Hakan’a aldatmadan gösterdiği 2. sarıdan kırmızı kart da hatalı.
SİVASSPOR-KONYASPOR
(Hakan ÖZKAN)
Balili-Saffet tartışmasında zamanında kartını gösteremedi. Oyuncular birbirine girdi. Olayın içinde ve görmesine rağmen yardımcı hakeminin söylediği isimlere sarı kart gösterdi. Sarı kartlı Cihan’a, ilk yarıda Hayrettin’e yaptığı faulün devamında 2. sarıdan kırmızı kart gösteremedi. Saffet, kale alanı önünde M.Yıldız’ı arkadan çekti. Penaltı vermeli. Bariz gol şansını engellemeden Saffet’e kırmızı kart göstermeliydi.
BURSASPOR-BEŞİKTAŞ
(Kuddusi MÜFTÜOĞLU)
Saha dışı söylemleri yüzünden çok gergin bir müsabakaydı. Maçın kontrolünü hiç kaybetmedi. İkili mücadelelerde çok dikkatliydi. Pozisyonları yakından izlediği için hata yapmadı. Yardımcı hakemleri de ofsaytlardaki doğru tespitleriyle başarısına katkı sağladı. Kartlarını tam zamanında ve yerinde kullanarak tansiyonun artmasını önledi. Rakibini arkadan tutan Ekrem ile verdiği faule elle kolla itiraz eden G.Zan’a da kural gereği kartını göstermemesi tek hatasıydı.
G.SARAY-İ.B.BELEDİYE
(Selçuk DERELİ)
Ceza alanı içinde birbirini tutan ve engellemeye çalışan oyuncuları önce uyardı. Köşe vuruşu atıldıktan sonra kale alanı içinde Kewel’ı, belinden ve formasından tutan Bebbe’nin hareketine penaltı vermedi. Yerinden kullanılmayan taç atışlarının, rakip takım oyuncusu tarafından yapılacağını unuttu. M.Baros’a, aldatmadan gösterdiği sarı kart doğruydu. Servet’in, Okan’a dirseğini kullanarak yaptığı hareket, rakibinin sağlığını tehlikeye düşürdüğü için faul vermeli kartını kullanmalıydı.
Oğuz Sarvan’ın dürüstlük anlayışı!
Dürüstlük, “doğruluk” olarak, “özü sözü bir olma”, “gerçeği saklamama”, “bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye veya göstermeye çalışmama” olarak da tanımlanabilir.
Geçtiğimiz hafta içinde yaptığı açıklamalar ile MHK Başkanı Sarvan, samimiyetsizliğini ortaya çıkardı! Göreve geldikten sonra yaptığı hatalarına bahane ve mazeretler bularak, gerçekleri kamuoyuna başka türlü göstermeye başladı. Kendisi görevde değilken en çok eleştirdiği konuların benzerini yapıyor.
Öncelikle, kulüp yöneticilerinin ve yorumcuların yardımcı hakemler üzerine yaptıkları çirkin ve yakışıksız değerlendirmelere prim vererek, basına açıklanan, haftalık hakem bültenlerinde yardımcı hakemlerin isimlerini sakladı. Maçı yönetecek hakemlerin basına açıklanmadan duyulmasının, faturasını kendince yardımcı hakemlere keserek, hakemliğe büyük bir darbe vurdu.
“Önceden hakemler daha özerkti, bugün kulüplerin baskısı altında kalıyorlar” derken, kendisini ve kurulunu bu yapının dışına çıkarması ise tam bir komedi. Hakan Sivriservi, Bülent Demirlek, Vedat Yüksel ve Cem Deda için kulüplerden ve federasyondan kendisine verilen talimatları unutuyor. “Hakemleri dürüst bulmuyorum” diyen, bir MHK başkanı ile ilk defa karşılaşıyorum. Öncelikle aynaya bakarak kendilerinin ne kadar dürüst olduklarını sorgulasınlar. Veya tüm hakemlere cesaretleri varsa, kendisi ve kurulunun dürüstlüğü hakkında gizli bir anket yaptırsın!
Büyük takımlar lehine hatalar yapan hakemler ile aleyhine hatalar yapan hakemlerin görevlendirilmelerine dikkat edilirse ne demek istediğim daha rahat anlaşılabilir.
Gözlemci notlarına itibar etmemelerine rağmen Hüseyin Göçek’in, derbi maçına atanmasını en yüksek not ortalamasına göre yaptık, açıklamasını doğrulatmak istiyorsa, bugüne kadar ve bundan sonra oynanacak Süper Lig maçlarından sonra gözlemci notlarını açıklamalı! “Orman ve Balta” hikâyesini, hakem camiasına kimler için anlattığını bilmeyen yok? Demek ki, koltuk sevdası, kişilerin düşüncelerini değiştirebiliyor.