G.BİRLİĞİ-BEŞİKTAŞ (Koray GENÇERLER)
Karşılaşmayı az kart gösterme şeklindeki yönetim tarzı yüzünden tartışılır bitirdi. İlhan’ın ceza alanına girerken Fink’i çelmelemesi sonrası atağı avantaja bırakması doğruydu. Ama oyun durduktan sonra sarı kartını göstermeliydi. U.İnceman’a, Tozo’ya arkadan kasıtlı yaptığı harekete faulü verdi ancak kartını kullanmayı unuttu. Sivok-Kahe mücadelesi sonrası sarı kartı doğru kullandı. Bariz gol şansı yoktu. İki Beşiktaşlı oyuncu Kahe’yi engelleyebilirdi. Burhan’ın koşu yolunu vücudunu kullanarak engelleyen Sivok’un hareketi hem faulü, hem de 2. sarıdan kırmızı kartı gerektirirdi.
BURSA-ANKARAGÜCÜ (Özgür YANKAYA)
İki takım seyircisi ve futbolcuları arasındaki dostluk motivasyonunu düşürmüş. Bursaspor ceza alanı önünde Vassell’in kambura yatması sonrası faulle kazandığı topun golle sonuçlanmamasında şanslıydı. A.Tandoğan’ın ceza alanı içinde rakibinin hiçbir teması bulunmadan penaltı beklentisi içinde kendini yere bırakması aldatmaya yönelik bir hareketti. Sarı kartını göstermeliydi. D.Santos’un gole giden rakibini arkadan durdurması sarı değil, kırmızı kartı gerektiriyordu.
İST. B.B.-ESKİŞEHİR (Aytekin DURMAZ)
Karşılıklı ataklar halinde geçen maçta oyunun skorunu etkileyecek kararlardan uzaktı.
GALATASARAY-KAYSERİ (Halis ÖZKAHYA)
Maçın başından itibaren serbest vuruş ve kartlarındaki çelişkili kararları yüzünden iki takım futbolcularının da itirazları ile karşılaştı. İlk golde M.Baros, Souleymanou’nun eline temas ederek tuttuğu topu kaybetmesine neden oluyor. Atılan golü faul gerekçesiyle iptal etmeliydi. Bulunduğu pozisyondan tespit edemedi. Ceza alanı içinde Aydın’ın, M.Baros’u arkadan tutması penaltıyı gerektiriyordu. Kendisi tespit etmesi gereken autu hatalı olarak kornere çevirdi. Atışın devamında Galatasaray’ın ikinci golü geldi. Maçı kontrolü altına almakta zorlandığı gibi skora etki eden bariz hatalar da yaptı.
MANİSA-TRABZON (Özgüç TÜRKALP)
Maçı devamlı kontrolü altında tuttu. Faullerde iki takım için de tutarlı kararlar verdi. Kartlarını yerinde kullandı. Çok koşarak pozisyonları yakından izlemeye gayret etmesi ile başarılıydı. Kaleye girmek üzere olan topa ofsayt pozisyonunda bulunmasına rağmen acemice temas eden Umut’un attığı golün ofsayt gerekçesiyle iptali doğru.
Marka değerine sahip çıkın?
Federasyon başkanından, kulüp başkanlarına, teknik direktöründen, futbolcusuna, MHK’dan, hakemlerine kadar futbol ailesi içinde yer alanların, yaptıkları açıklamaların içinde Futbolun Marka Değeri ile ilgili söylemler vardır. Herhangi bir olumsuzlukta ilk sığınılan cümle Futbolumuzun Marka Değerini düşürmemeliyizdir.
Ne olduğu, nasıl olduğu, konusunda kimse tam bir bilgiye sahip olmasa da, Futbolumuzun Moda Deyimi oldu.
3. haftayı tamamladık. Yorum yapmak için erken ama takımlar arasındaki güç dengesinden dolayı rekabetin daha çok küme düşme hattında yaşanacağını sanıyorum. Bu şekilde olursa ligimizin marka değerinin ne olacağını göreceğiz.
En önemli tartışma konusu ise Ankaraspor ile Ankaragücü arasındaki birleşme. Devam eden maçlar var. Henüz iki takım fikstür gereği karşılaşmadı. Birleşme gerçekleşirse Ankaraspor’un puan aldığı takımların durumları ne olacak. Lig sonuna kadar iki takımın mücadele edeceğini kabul ettiğimizde ise daha büyük tartışmaların yaşanması kaçınılmaz olacaktır. Futbol Federasyonu ile Kulüpler Birliği bu konuya gerekli duyarlılığı acilen göstermelidir. Maçlar devam ederken bu durumun sakıncaları konusunda kesin tavırlarını koymaları, Süper Lig’in devamı ve “Futbolumuzun Marka Değeri için” çok önemli!