Carlos kırmızı kart görmeliydi!

GALATASARAY-BURSASPOR
(İlker MERAL)
Skor olarak her şey lehineydi. Ancak, pozisyonları uzaktan ve durarak izlemesi yüzünden faul ve kart uygulamalarında hatalar yaptı. Karşılaşmanın son dakikası içinde Galatasaray ceza alanına havadan gelen topa yükselmeye çalışan Ö.Erdoğan’ın üstüne basarak topa vurmasını engelleyen E.Aşık’ın hareketine penaltı kararı vermeliydi. Pozisyona çok yakındı. Benzeri pozisyonlara oyun alanı içinde faul kararı vermişti.

İ.B.BELEDİYESPOR-DENİZLİ
(Yunus YILDIRIM)
Kaleci Behram’ın ceza alanı içinde M.Sinan’a yaptığı kontrolsüz harekete penaltı verip, bariz gol şansını engellemeden kırmızı kart göstermeliydi. Şener’in, ceza alanı içinde İ.Akın’a yaptığı dikkatsiz müdahale de tartışmalıydı.

G.ANTEPSPOR-ANTALYASPOR
(Serkan ÇINAR)
Kaleci Murat’ın topu çabuk oyuna sokmasını engelleyen F.Ceylan ile olan mücadelesinde oyunu zamanında durdursa tartışma yaşanmazdı. F.Ceylan’a da sarı kart göstermeliydi.

TRABZONSPOR-KONYASPOR
(Aytekin DURMAZ)
Karşılaşma süresince faullerde tutarlı kararlar veremedi. İlk yarının sonlarında Trabzonspor ceza alanı içinde Veysel’in ortaladığı topu mesafe yakın olsa da kollarını yukarı kaldırarak geçmesini kasıtlı olarak engelleyen Tayfun’un hareketine penaltı vermeli ve sarı kart göstermeliydi. Sarı kartı bulunan Ayman’ı yandan kayarak Selçuk’a yaptığı kontrolsüz hareketinin devamında ikinci sarı karttan kırmızı kart ile oyundan ihraç etmeliydi. Song ve Tayfun’a, Veysel’e yaptıkları faullerin devamında sarı kart göstermeliydi.

HACETTEPE-BEŞİKTAŞ
(Bülent YILDIRIM)
Maçın başında Ü.Bozkurt’un karşıdan kayarak Nobre’ye yaptığı kontrolsüz ve rakibinin sağlığını tehlikeye sokan müdahalesi sonrası faulü verdi ancak kartını kullanamadı. Sarı kartın bile tartışılacağı bir pozisyondu. Ancak hiç kart göstermediği için Nobre’nin rakibine kart göstermesi gerektiğini isteyen işaretine de duyarsız kaldı. Tozo’ya üst üste yaptığı faullere rağmen kart göstermedi. İkili mücadelelere müsaade ederek oyunun tempolu ve gollü geçmesinde katkısı olmasına rağmen kart uygulamalarındaki hataları başarısını gölgeledi.

KOCAELİSPOR-ESKİŞEHİR
(Özgür YANKAYA)
Deneyimsizliğine rağmen böylesine kritik bir maça atanması MHK açısından riskti. El Saka’ya gösterdiği iki kartta da haklıydı. Karşılıklı ataklar halinde geçen karşılaşmada skoru etkileyecek hata yapmadı.

G.BİRLİĞİ-ANKARAGÜCÜ
(Koray GENÇERLER)
Karşılaşma süresince oyunu kontrol etmekte ve otoritesini oyunculara hissettirmekte zorlandı. Oyuncuların tartışmalarında daha aktif davranarak, kartlarını kullanmalıydı. G.Birliği akınında ceza alanı içinde kaleciye pas pozisyonunu tespit edemedi.

KAYSERİSPOR-FENERBAHÇE
(Bünyamin GEZER)
Oyunun kontrolünü ilk yarı elinde tuttu. Avantajlara dikkat etti. Çok koştu. Volkan’ın kırmızı kartından sonra oyundaki kontrolünü kaybetti. Faul ve kart uygulamalarında tutarsız kararlar verdi. Eren-Volkan arasındaki mücadelede top ortada iken önce topa Volkan vurdu. Kontrolsüz gelen Eren’in ayağı Volkan’ın göğsüne geldi. Canı yanan Volkan ise arkadan Eren’e tekme attı. Düdüğünü Volkan’ın tekmesi sonrası çaldı. Kanımca yardımcı hakemin uyarısı ile oyunu durdurdu. Penaltı da verebilirdi. Eğer faulü önce verdi ise kartını çıkarmadan önce faul işaretini vermeli sonra kartını göstermeliydi. Yerdeki oyuncuya kart gösterilmez. Eren de kart görmeliydi. R.Carlos’un kendisine yönelik eliyle yaptığı kişiliğine yönelik işareti kırmızı kartla cezalandırmalıydı. M.Topuz’un, Semih’e kasıtlı olarak arkadan vurduğu pozisyon da sarı değil kırmızı kartı gerektiriyordu.

SİVASSPOR-ANKARASPOR
(Deniz ÇOBAN)
Tansiyonu çok yüksek bir maçtı. Topu oyunda tutma gayreti içinde abartıya kaçınca oyunun sertleşmesine neden oldu. Kartlarını yerinde ve zamanında kullanamadı. Ankaraspor’un attığı beraberlik golü öncesi Ediz’in, M.Yıldız’a arkadan yaptığı müdahaleye faul vermeliydi. Adem-Sezer tartışmasında sarı kartını sadece Adem’e kullanması baskının sonucuydu.


Bülent Uygun’un yanlış tavrı!
Sivasspor - Ankaraspor karşılaşması sırasında ve bitiminde Bülent Uygun’un maçın hakemi Deniz Çoban’a karşı yapmış olduğu davranış biçimi hiç hoş değildi.
Sivasspor’u kısıtlı imkânları ile ligin zirvesinde tutan gayreti ve çabası tabii ki inkâr edilemez. Puan kaybını sadece hakemin yönetim biçimine bağlamak ne derece doğru? Son iki Fenerbahçe mağlubiyetinin gerginliği içinde olan futbolcuları performanslarının çok altındaydılar. Kendisi de, takımı ilk yarıyı önde bitirmesine rağmen yaptığı değişiklikle bir forvet oyuncusu çıkarıp orta saha oyuncusu alarak oyunu kendi yarı sahasında kabul eden bir anlayışa döndü. Maçın hemen başında attıkları golün bir şans olduğu da gerçek. Yedikleri gol öncesi Ediz’in, M.Yıldız’a arkadan yaptığı müdahale fauldü. Ama top kaleye gelene kadar Ankarasporlu oyuncular en az 8 pas yaptılar. Buna karşı herhangi bir müdahale yapamayan oyuncularının hiç mi kabahati yoktu?
Yenen golden sonra yedek kulübesini tekmelemek yakıştı mı genç ve başarılı hocamıza? Sezon başından itibaren Sivasspor’un hakem hatası ile kazandığı birçok maç sayabilirim. Ama hiçbir teknik direktörün kulübeyi tekmeleyerek camlarını kırdığına şahit olmamıştım.
İçimizden çıkan insanlara sahip çıkalım. Onların başarıları ile gurur duyalım. Ama onlar da davranışları ile topluma örnek olmaları gerçeğini unutmamalılar.
Deniz Çoban’ın ‘Oyuncularına fırça attığını, kimsenin oyuncularına fırça atma hakkı olmadığını’ söyledi. Ama kendisinin de maçtan sonra ‘Hakeme fırça atma’ hakkının olmadığını unutmamalı!
Şimdi bakalım hakem ve temsilciler raporlarında ne yazacak ve Futbol Federasyonu nasıl bir yaptırım uygulayacak.