Büyükler kaybetmeyince kimse konuşmadı!

Halis Özkahya, Fenerbahçe - Ankaragücü maçındaki kötü yönetimiyle formunu hızla kaybettiğini gösterdi.



ANTALYA-GALATASARAY
(Deniz ÇOBAN)
Faullerde tutarlı değildi. Futbolcuların yardımcı hakemlerine yaptıkları itirazları gözardı etti. Tedirgindi. Antalyaspor’un attığı 2 golde de şeklen ofsaytta bulunan oyuncuların, topa, rakibe ve oyuna müdahaleleri olmadığını çok iyi tespit eden Erhan Sönmez başarılıydı. Ancak 2. gol öncesi Djieouha’nın topu ofsayttan aldığı ilk pozisyonu kaçırdı. Ceza alanı içinde Caner’in yandan Sedat’a yaptığı kontrolsüz harekete penaltı vermeliydi.

FENERBAHÇE-ANKARAGÜCÜ
(Halis ÖZKAHYA)
Maç öncesi oluşan olumsuz tablo nedeni ile tedirgindi. Maçı kontrolüne almakta zorlandı. Faullerde benzer hareketlere farklı kararlar verdi. İki takımın attığı ikinci goller öncesi pozisyondaki faulleri değerlendiremedi. Metin-Bilica’ya, Güiza-El Yasa’ya faul yaptı. Uzatma dakikası içinde Brabec’in kafa vuruşundan gelen topu Özer kale çizgisini geçtikten sonra çıkardı. Nizami bir goldü. Yardımcı hakem göremedi.

G.BİRLİĞİ-GAZİANTEP
(Serkan ÇINAR)
Sahanın kaygan olmasından dolayı faullerde tutarlı değildi. Benzer hareketlerde farklı uygulamalar yaptı. İki takım oyuncularının iyi niyetle top oynama istekleri nedeni ile zorlanmadı.

İ.B.BELEDİYE-KAYSERİ
(Tolga ÖZKALFA)
Otoritesini sağlamak için sarı kartlarını fazla kullandı. Avantajlara dikkat ederek oyuna tempo kazandırdı. Skoru etkileyecek hata yapmadı. Barbosa’ya ikinci sarıdan kırmızı kart çıkarması doğru.

DİYARBAKIR-KASIMPAŞA
(Bünyamin GEZER)
Tansiyonu yüksek maçı deneyimine rağmen kontrolüne almakta zorlandı. İki takım için verdiği penaltı kararlarında da haklıydı. 22 futbolcu tartıştı. Aradan sadece Erdinç’e sarı, Cenk’e ise 2. sarıdan kırmızı kart çıkarmasında hatalıydı. Asıl kart göstermesi gereken futbolcuları atladı.

SİVASSPOR-ESKİŞEHİRSPOR
(Aytekin DURMAZ)
Olumsuz hava ve saha şartları nedeniyle tecrübesine rağmen zorlandı. Eskişehirspor oyuncu ve teknik kulübenin yardımcı hakemine yaptığı itirazlara önlem alamadı. Ceza alanı içinde Erman’a arkadan yapılan müdahale ile Abdurrahman’ın eline çarpan toptaki devam kararları tartışmalı.

DENİZLİ-TRABZON
(Kuddusi MÜFTÜOĞLU)
Tansiyonu yüksek bir karşılaşmaydı. Deneyimi ile otoritesini sağladı. Oyunun kontrolünü devamlı elinde tuttu. İkili mücadelelere ve avantaja dikkat ederek maçın tempolu ve hızlı geçmesini sağladı. Gol öncesi top ortadaydı. A.Cebe-Gabriç arasındaki ikili mücadeledeki devam kararı doğruydu. Sarı kartlarını yerinde ve zamanında kullandı. Güray’ın ortaladığı top kale alanı önünde yakın mesafeden ve ayağından sekerek Song’un koluna çarptı. Kornere çıktı. Devam ettirmesi doğruydu.

MANİSASPOR-BEŞİKTAŞ
(Selçuk DERELİ)
Tecrübesine rağmen faul ve kart uygulamalarında tutarsızdı. Oyunun hızlı başlamasını atış yerleri konusundaki aşırı titizliği nedeniyle durdurunca maçın temposu düştü. Topa ve rakibe yapılan müdahaleleri ayırt edemedi. Avantaj uygulamasını doğru yapamadı. Umut vadeden atağı önleyici sportmenlik dışı davranışları iki takım için eşit değerlendirmedi.

Top kale çizgisini geçti!
Aziz Yıldırım’ın, Eskişehirspor-Fenerbahçe maçı sonrası yaptığı açıklama, futboldaki gündemi belirlemişti. Federasyonu, kurullarını ve hakemleri hedef alan açıklamalar nedeni ile ilk oynanacak olan Fenerbahçe-Ankaragücü maçını yönetecek hakemler için çok zor bir karşılaşmaydı. Verilecek her hatalı kararda diğer takımların da hedefinde olmaları kaçınılmazdı. Karşılaşmanın uzatma dakikası içinde meydana gelen pozisyon da bu haftanın gündemini oluşturacak.
Ankaragücü takımının kullandığı köşe vuruşunda Brabec’in kafa vuruşu kale direği dibinde kale çizgisinin içinde bulunan Özer’in sol göğüs kısmına çarparak oyun alanına döndü. Sağ ayağı çizgideydi. Sol ayağı ve vücudunun tamamı kale çizgisinin içindeydi. Göğsüne çarpan topun tamamı çizgiyi geçmişti. Halis Özkahya’nın resen karar verebileceği bir pozisyon değildi. Yardımcı hakem Volkan Narinç, köşe vuruşu olduğu için çizgideydi. Ancak top havadan çizgiyi geçmişti. Ön direkte bulunan R.Carlos, yardımcı hakemin görüş açısını kapatmıştı. Görmesine imkan yoktu. UEFA’nın Avrupa Ligi’nde uyguladığı kale arkasında bulunan asistan yardımcı hakemi bu maçta uygulansa o da tespit edemezdi. Hakemler ve Ankaragücü takımı için şanssız bir pozisyondu.
Kimse hakemlerin etki altında kalarak bu pozisyonu vermediğini düşünmemeli. Aziz Yıldırım da “Konuşarak hakemleri baskı altına aldım ve lehimize karar vermelerini sağladım” diye düşünmemeli. Futbolun içinde olan bir hata olarak değerlendirilmeli.
Siyasi açıdan sıkıntılı günler geçiren ülkemizi, futbolda da aynı ortama sürükleyecek açıklamalardan herkesin uzak durması gerekir.