SİVASSPOR-MANİSASPOR (Bünyamin GEZER)
İki takım için de son derece önemli karşılaşmada, deneyimi ile tartışmalı kararlardan uzak kalarak başarılıydı. İkinci yarı yükselen formu devam ediyor.
ESKİŞEHİR-GENÇLERBİRLİĞİ (Halis ÖZKAHYA)
Bu sezon inişli çıkışlı bir grafiği var. Sakin tavrı, oyuncularla kurduğu sınırlı diyalog ve faullerdeki tutarlı kararları ile iyi yönetim sergiledi. Zorluk derecesi yüksek maçlarda da aynı başarıyı gösterebilmeli.
TRABZON-B.BELEDİYE (Yunus YILDIRIM)
İki takım arasında daha önce yaşanan gerginliği gözardı etmiş olmalı ki, futbolcuların birbirlerine ve hakemlere karşı tutumlarını kontrolüne alamadı. Faullerin ve ikili mücadelelerin yoğunluğundan iki takım için de tutarlı kararlar vermeyince oyuncular ve teknik sorumluların tepkisi ile karşılaştı. Kale alanı içinde Colman’ın, Hasagiç’e yaptığı faulde Teofilo’nun vuruşu ile Teofilo’nun eliyle vurduğu topta Gabriç’in kaleye vurduğu top gol olsaydı çok tartışılırdı. Sarı kartlı Selçuk’a eliyle bilerek topu engellemesi sonrası ikinci sarıdan kırmızı kartını çıkarmalıydı. Maçı bozan hareketler yapan Engin’e önlem almalıydı.
DİYARBAKIR-DENİZLİSPOR (Cüneyt ÇAKIR)
Deneyimi, avantajlara dikkat etmesi ile zorlu maçı tartışmalı kararlar vermeden tamamladı.
ANKARAGÜCÜ-ANTALYASPOR (Hüseyin GÖÇEK)
Pozisyonları yakından izlemeye gayret ederken oyuncuların koşu ve pas yolunu tıkaması önemli bir Ankaragücü atağını kesti. Ceza alanı içinde Yalçın-Metin ikili mücadelesindeki devam kararı doğru.
KASIMPAŞA-GAZİANTEP (Hakan ÖZKAN)
Dördüncü hakemin maçın önüne geçtiği bir karşılaşma. Hem penaltı verdi. Hem yanlış oyuncuya kırmızı kart gösterdi. Dördüncü hakem Hüseyin Sabancı’nın, daha uzak mesafede olmasına rağmen doğru görerek ve sorumluluk alarak hakemi uyarması, kararından döndürmesi örnek sayılabilecek bir karardı. Hakem oyunu başlatmamış veya maçı bitirmemiş olması kaydı ile, bir kararını sadece yanlış olduğunu fark ettiğinde, yardımcı hakem ya da dördüncü hakemin tavsiyesi üzerine, kendi takdirine dayanarak değiştirebilir.
BEŞİKTAŞ-GALATASARAY (Fırat AYDINUS)
Disiplin amaçlı kontrollü bir yönetim tarzındaydı. Ofsayt pozisyonundaki Holosko’nun kafa vuruşunda kaleci Franco’nun kale direkleri arasında ve havada tuttuğu topun tamamının çizgiyi geçip geçmediğini tespit etmek çok zor. Yardımcı Hakem Tarık Ongun’un devam kararı doğruydu. Ceza alanı içinde İ.Toraman’ın, M.Topal’ı önce tutması sonra çekerek düşürmesine penaltı vermeliydi. Keita’nın, İ.Üzülmez’e vurduğu kasıtlı dirseğe kırmızı kartını çıkarmalıydı. Tarık Ongun’un önündeydi. Hakemi uyarması gerekirdi.
FENERBAHÇE-BURSASPOR (Bülent YILDIRIM)
İkili mücadelelere müsaade ederken biraz abartıya kaçtı. Çalması gereken faul ve dirsekleri cezalandırmayınca oyunun tansiyonu yükseldi. Volkan’ın, Alex’e dirseği kırmızı kartı gerektiriyordu. Kartlarını önce az kullanmak istedi. Oyunu kontrolü altına almak ve otoritesini hissettirmek için daha sonra gösterdiği sarı kartlar doğruydu. Ceza alanı içinde kaleye doğru topa vurmak üzere olan Ozan İpek’i arkadan koluyla itekleyen Emre’nin hareketine penaltı vermeliydi. Bursaspor’un beraberlik golü öncesi ceza alanı içinde Bilica’nın Volkan’ın önündeki topa tabanı ile yaptığı tehlikeli harekete verdiği endirekt serbest vuruş kararı doğruydu.
Teknik alana dikkat!
Teknik alan olarak belirlenmiş bölgede bulunanların sorumsuz davranışları son haftalarda artmaya başladı. Sorumluluklarını bilen teknik direktörler tabii ki var. Ancak açıkça hakemi ya da yardımcı hakemleri eleştiren davranışları, karşılaşmaların tansiyonunun artmasına neden oluyor. Bu durum hakemin otoritesini sarstığı gibi oyunu kontrolüne almasına da engel olmaktadır.
Teknik alan dışına çıkanlar, dördüncü hakemin uyarısını dikkate almayanlar, sportmenlik dışı davrananlar, hakemi küçük gören, aşağılayan, alaycı davranışta bulunanlar var. Bilhassa TV’de canlı yayımlanan maçlarda bu görüntülere sıklıkla rastlamaya başladık. Hakemlerin otoritelerinin zedelenmesine neden olan bu tür davranışlara karşı önleyici bir tutumla teknik alanı kontrolleri altına alırken “Takım ve Teknik Direktör ismine göre değil?”, oyun kuralları kitabında yazılan konulara göre hareket etmeleri gerekmektedir.
Manisaspor Teknik Direktörü Reha Kapsal’ı, oyun alanı dışına gönderen hakemlerin, Şenol Güneş’in, Abdullah Avcı’nın, Ertuğrul Sağlam’ın, Tolunay Kafkas’ın, Ziya Doğan’ın, Rıza Çalımbay’ın benzer hareketlerini göz ardı etmeleri ilginçti. MHK, görevlendirdiği dördüncü hakemlerin standart uygulamalar yapmalarını dikkatle izlemeli!