Mert Aydın

Mert Aydın

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta dünya sporunda önemli ve beklenmeyen bir gelişme yaşandı. Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanlığına 41 yaşındaki Zimbabweli Kirsty Coventry seçildi. Coventry, bu göreve seçilen ilk Afrikalı ve ilk kadın oldu. 
Yüzme kariyerinde 2’si altın 7 olimpiyat madalyası var Coventry’nin. Ancak sporculuğu sırasında ülkesinin diktatörü Robert Mugabe ile yakın dostluğu ve son 7 yıldır ülkesinde Spor Bakanlığı yaparken gerçekleştirdiği icraatları fazlasıyla şüphe çekiyor. Peki kurtlar sofrasından nasıl çıkabildi Coventry? Hem de ilk turda.
7 adaylı seçimde en büyük şans, eski başkanlardan Samaranch’ın oğlu İspanyol Juan Antonio Samaranch’a veriliyordu. Atletizm efsanesi ve dünya atletizminin başındaki İngiliz Lord Sebastian Coe da iddialıydı. Coventry’nin güvencesi ise şimdiki başkan Thomas Bach’ın halef olarak seçtiği isim olmasıydı.
Tüm planlar ikinci turdan itibaren elenecek adayların oyunu kapmak üzerineydi. Ancak üyelerin dörtte üçü kendi zamanında IOC’ye giren Bach, müthiş bir lobi faaliyetiyle hesapları bozdu. Samaranch 28 oy alırken, 20’li sayılar bekleten Coe 8 oyda kaldı. Coventry ise 49 oy alıp ilk turda sonucu aldı.
Coventry aslında manifestosunda değişimden bahsetmiyordu. Özellikle Coe, bu konuda kararlı görünüyordu. Coventry, bundan etkilenmiş olmalı ki, teşekkür konuşması sırasında son dönemde kadın sporlarında yaşanan tartışmalar konusunda da yorum yaptı. Kadın sporlarını koruyacağını özellikle belirtti.
Dünya sporunun başında Afrikalı bir kadın (sarışın bir beyaz olması kafaları karıştırmasın) var artık. Ancak spor bakanlığı sırasında ülkedeki statları düzeltemeyen, 9 sporcuyla katıldıkları Paris Olimpiyatı’na 74 kişilik kafile gönderen bir yönetici. Bakalım neler olacak önümüzdeki dönemde?