Teslimiyet ve çaresizlik
Süper Lig’de tutunamadı. Şampiyonluk iddiası ile başladı. Sonuncu oldu.
Oradan birinci lige düştü.
Borç batağında can çekişirken Ayhan Dündar ve arkadaşları ateşten gömlek giydi, geçen sezon takımı ligde tuttu.
Başkan yeniden güvenoyu ve şirketleşme yetkisini aldı.
Üzerinden aylar geçti, tık yok...
Şirketin yüzde 51 hissesi kulüpte olup, yüzde 49 hisseyi alacak bir babayiğit aranıyor...
Çıkar mı?
Hep beraber bekliyoruz!
Altay’da uzun yıllardır yönetimin başarısızlığından ve beceriksizliğinden söz ediyoruz ve eleştiriyoruz.
Ama; onca başarısızlığa rağmen Altay’da hiçbir şey değişmiyor.
Eskiden yönetim konusunda rekabet vardı. Yöneticiler vardı. Bir de onlara karşı olanlar. Muhalefet edenler köşelerine çekildi.
Sadece ‘‘Bakalım ne olacak?’’ diye izliyorlar.
Kendimize inanmayı ve özgüveni unuttuk.
Kendi bağrından efsane bir yönetim ve takım çıkaran Altay kendine yabancı oldu.
Altay’da süregelen aymazlık. Katlanan borçlar. Sportif ve ekonomik sefalet.
İdman boykotu da cabası...
Ne yazık ki; Altay’da durum bu.
Böyle gelmiş. Böyle gidiyor.
‘‘Dur’’ diyen yok!..
‘‘Ne olacak bu Altay’ın hali?’’ demekten usandık.
Son Ümraniyespor karşısında izlediğimiz takım da kötüydü.
Ceyhun’un sorumsuzca gördüğü kartlar. Oyuncularda bitse de gitsek havası. Takım olmayı unutmuş bir halleri vardı. Üst üste 6. maçını da kazanamadı ve ligin dibine demir attı.
İşin kötüsü rakip Ümraniyespor ilk 7 haftada rakip kaleye sadece 2 gol atabilmişken, Altay karşısında 3 golle galibiyete uzandı. Sadece takım değil, taraftarda iyi değil...
Alsancak Stadyumu yıkıldı.
Hepimizden bir parça koptu.
Yenisi yapıldı ama; ne o ilk gündeki heyecan var. Ne o muhteşem kadro.
Ne de; tribünleri tıklım tıklım dolduran taraftar grupları.
Stadın adı dahil her şeyi değişti. O aidiyet duygusu bir türlü yakalanamadı.
Yeni stada ilgi azaldı.
Takımdaki düşüş, tribünlere de yansıdı.
Bir bir eksildiler...
Bu defa gerçekten de son noktadalar. Altay’ın yol yakınken acilen kuruluş değerlerine ve felsefesine dönmesi gerekiyor.
Yönetimin hoca arayışı var.
Antrenör her şey değil unutmayın.
Futbolun bir ayağı sadece.
Diğer ayaklar yönetim, futbolcu ve olmazsa olmaz taraftar.
Başarı için tüm ayaklar yere sağlam basmalı. Kısaca, ya bir yol bulunmalı ya bir yol açılmalı...
Karşıyaka ve Aliağa FK gümbür gümbür
TFF 3. Lig 1. Grup’ta Aliağa FK fırtınası esiyor. Ligin yeni takımı Aliağa FK, geçtiğimiz sezon Bölgesel Amatör Lig’de şampiyon oldu ve TFF 3. Lig’e yükseldi. Bu sezon oynadıkları 5 karşılaşmadan 4 galibiyet, 1 beraberlik alarak zirveye kuruldular.
Sarı siyahlılar rakip kaleye 10 gol attı, kalesini ise yalnızca 1 kere gole açtı. Aliağa FK, Hakan Şapçı önderliğinde yeni bir tarih yazacak gibi duruyor.
Kadrosunu tepeden tırnağa yenileyen TFF 3. Lig 2. Grup temsilcimiz Karşıyaka ise, geçtiğimiz hafta Turgutluspor’a mağlup olarak liderliği kaptırdığı rakibinden koltuğu geri aldı. Yeşil kırmızılılar, ligin iddialı takımlarından Batman Petrolspor’u deplasmanda geriye düşmesine rağmen yenmesini bildi. Karşıyaka da tıpkı Aliağa FK gibi bu sezon şampiyonluğun en büyük adaylarından. İki kulübümüzün yönetim, teknik birim ve oyuncularını canı gönülden kutluyorum.
Yolları açık olsun...
Göztepe uyandı!
Göztepe, deplasmanda Boluspor’u 2-0 mağlup etti ve son 5 maçta 4. galibiyetini, üst üste ise 3. galibiyetini aldı. Sarı kırmızılılar 5 maçtır da kaybetmiyor.
Bütün oyuncular fizik, kondisyon olarak hazır. Takım ruhu takıma egemen olunca.
Sonuç da kaçınılmaz oluyor.
Aman nazar değmesin...
Fazla söze ne gerek.
Hasret, hüzüne dönmedi.
Özlem, hayallerimizi güçlendirdi.
Tribünler canlı ve heyecanlı.
Başımız biraz daha dik.
Play Off grubunun kesin taliplisiyiz.
Velhasılı sarı kırmızılı renklerdeniz.
Efsane uyandı mı dersiniz?
Efsanenin yanında sizler de yer almak ister misiniz?
Futbolcu kardeşlerimizin ayaklarına sağlık.
Aman dikkat.
Herkes üzerine düşen görevi tam yapmalı ki, başaralım.
Ne olur, bu sarı kırmızı rüya hiç bitmesin.
Yolun sonu Süper Lig olsun.