TFF 2. Lig Beyaz Grup’ta Play Off hattında bulunan Bucaspor 1928, evinde düşme hattında yer alan Eskişehirspor’u 3-1 mağlup etti. Bu sonuçla 3 maçlık galibiyet özlemi sona eren İzmir temsilcisi, 39 puana ulaştı ve kendine geldi
Cihan Erdil komutasında başarı ibresini sürekli yükseltme eğiliminde olan Bucaspor 1928, son haftalarda üç puanı bir arada göremese de karakterli bir oyun ortaya koyarak gelecek adına umut saçıyordu.
Hafta içi mesaisinde dün Eskişehir rakipleriydi. Türkiye’nin en köklü camialarından olan Es Es, istediği gibi bir sezon geçirmeyip sondan basamakları kendisine mekan bellese de bu tip maçlar kritik maçlardır.
Geçmişte çok örnekleriyle karşılaştığımız gibi, bu haftalarda hata yapanlar belki de bir sezonu kaybederler. Fakat Buca buna izin vermedi. Kaleci Şener’den başlayan hücum aksiyonları, Gökhan Köseoğlu’nun top dağıtması, Abdullah’ın topu taşıma becerisi, Metin, Saruhan, Ahmet gibi bileğini iyi kullanan oyuncuların katkısı ve de Tunç-Mehmet ileri uç silahlarının her an tehlike oluşturabilecek kapasitesi ile maça iyi bir giriş yaptılar. Özellikle orta alanın kalabalık ve diri tutulması, Eskişehir defansına yapılan pres uygulamasıyla öncelik, rakibin topu rahat bir biçimde çıkmamasına verilmişti.
20-30. dakikalar arasında geliştirilen olgun pozisyonlar, golün habercisi niteliğindeydi. 20’li dakikaların başında kafa ile golü bulsalar da ofsayt bayrağına takıldılar. Ofsayt anının tartışmaya açık olduğu görüşündeyim. Üst liglerde yaşanan hakem hatalarına alıştırıldık elbette daha alt kademelere de sirayet etmeli!
Kendi akınlarını tazeleyen Fırtına, 29’da Alper ile üstünlük sayısını da buldu. Golün öncesi paslaşmalar ve hazırlanış bakımından güzel bir gole imza attılar. Bu yarıda öne çıkan en önemli özelliklerinden bir tanesi, anormal enerji sarfiyatının yerine ayakları yere sağlam basan, bilinçli ve kontrollü oyunlarıydı. Yani rakiplerini ne denli ciddiye aldıkları buradan net bir biçimde gözükmekteydi.
Mücadele dozajı açısından iyi bir ilk 45 dakikayı geride bıraktık. İkinci dilime baskılı başlamayan Buca’da yapılan hamleler Eskişehirspor’un mat edilmesini sağladı.
Bu noktada kenar çizgiyi kutlamak gerek. Hücumda istediği verimi alamayan sarı lacivertlilere 67’de Yusuf-Cuma-Mustafa enjektesiyle üçüncü bölgeye hareketlilik geldi. 5 dakika içinde de bu olumlu oyun, Cuma’nın hünerli ayağıyla skoru 2-0’a getirdiği golde meyvesini verdi.
Kalan dakikalarda nabzı düşürüp vitesi kendisi ayarlamak isteyen Fırtına, rakibini koşturdu. Topun ardına geçip kenar çizgileri kullanmayı tercih etti. Bu pragmatik oyun ile maç sonlanacak derken farkın 1 sayıya düşmesinin ardından heyecan seviyesi arttı. Fakat Ahmet Sun’un üçüncü golü kaydetmesiyle sürprize izin verilmedi. TFF 2. Lig’in bitimine 11 hafta var. Fikstüre göz attığımızda Bucaspor’un oynayacağı toplamda 9 maç kaldı. Bunlardan 5’i deplasman 4’ü evde. Yani avantajın Bucaspor 1928’de olduğunu söylemek hiç de güç sayılmaz.
Özellikle evlerindeki maçları 3 puanla kapattıkları ve maçların son bölümünde kapıldıkları rehavetten kurtuldukları takdirde, Play Off oynamayı garantilerler. Onların lig olarak yukarılarda olması demek, Türk futbolu için büyük bir adım demek. Çünkü Bucaspor’un gençleri, ülke futbolunun geleceği niteliğindedir. Haydi çocuklar geri sayım başlasın. Daha fazla kenetlenmeyle size Spor Toto 1. Lig yakışır.