Altınordu, son dört haftada puan ya da puanları hanesine yazdıramadığı dik bir yokuş yaşadı. Bu tip yaşamsal süreci doğru yorumlamak ve de adımlamak adına pansumanı sahada direnerek, kazanarak yapmanız en sağlıklı yöntem olacaktı. Kafalara format atıp bembeyaz bir sayfayla gelmeliydiniz Manisa FK maçında santra noktasına. Bu zamana dek gözlemlediğim başat sorun, Ahmet İlhan'a eşlik edecek, tabelayı çeşitlendirecek bir ismin çıkmaması olmuştu. Zaman zaman çok iyi işler çıkarttılar, kazanmayı hak edip alandan puansız ayrıldılar. Bunun gerekçesi de bu olsa gerek. Manisa karşısında galibi belirleyici ilk etken kuşkusuz en hızlı biçimde sayı üretmek olacaktı. İlk perdede ilk ciddi atak konuk Manisa FK'dan geldi. 7. dakikada Adem'in şutu Ali Emre'den döndü. İkinci pozisyonda Diallo tamamlayamadı. 25. dakikaya kadar sahada futboldan söz etmek pek mümkün değildi. Çünkü Erdi, Adem Büyük, Kürşad yaşadığı talihsizliklerle kendilerini yere bıraktılar. Tempo yükseltmek için fırsat bulamadı her iki takım da. Lakin hem pres gücü hem enerji hem top kazanma hem de kararlılık açısından siyah beyazlılar daha üstündü. Rakip ceza sahası yayı üzerine paslarla ulaşmayı hedefleyen yine onlardan başkası değildi. Diallo, Gakpa, Nizamettin, Batuhan Kör, Burak Altıparmak gibi isimlerle gerçekleştirdiler bu gayelerini. Kırmızı lacivertlilerin savunma kodlarından bir an uzaklaştığı dakikada Batuhan Kör kaleci Ali Emre ve Rıdvan'ın anlaşmazlığını iyi değerlendirdiğinde kağıt üstünde domine ettiği oyunu tabelaya yansıttı. İlk yarı bittiğinde Altınordu 2 kez atak girişiminde bulundu, çerçeveye isabet etmeyen 2 şutu vardı. Akınlardaki neredeyse tek alternatif Ahmet İlhan ne yerden ne havadan beslenemedi. Levent Eriş'in teknik direktörlük şansı İzmir'de tuttu. 64'te alana sürdüğü Selim Ilgaz'dan 66'da yararlandı ve Selim'in şık tek dokunuşu farkı artırdı. Aynı Selim, golünden 6 dakika sonra asist de ekledi karnesine. Defansta Erdi'nin hatasını değerlendirdiler ve Batuhan ile fark açıldı. Oyuncuların çevre kontrolü sayısını yükselten Nizamettin, her pozisyonun içerisinde çapa görevi görüyor. Diallo'nun driplingleri, Prib ve Çağrı'nın hızlı ayakları atakları daha da verimli kılıyor. Baskı altında oyun kurma becerisini bir türlü geliştiremeyen Altınordu ise ileri uçlarda yokları oynuyor. Tehlikeli bir hücum girişimi bir yana isabetli şut bile göremiyoruz artık. Hayalet orta sahalarıyla da birinci vitesten öteye çıkamadılar. Onlara ayak uyduran defans hattı da rakiplerine birer birer ikramlarda bulunuyor. Yani her bölge aksıyor, ritimsiz ve de renksiz ilerliyor. Eriyen saatlerle izleyene futbolun iyi yanlarını sunmadıkları gibi uyuklatan bir 90 dakikaydı. Maç boyunca yaptıkları en ve de tek iyi şey, Ali Dere'nin golüydü. Büyük resme baktığımızda art arda gelen kötü sonuçlarla yazgılarını tersine çeviremediler. Yaratıcılıklarını artıramadıkça, bireysel hataları en asgari seviyeye indiremedikçe işleri zor gibi duruyor.