Bir önceki hafta kendi sahanızda iki gol yiyip sayı bulamıyorsanız vakit geçmeden ertesi gün eksiklerinizi giderecek bir program hazırlamanız gerekiyor. İlk 11'e yazılacak isimleri, oyuncuların psikolojilerini, oyun taktiklerini Boluspor sınavına kadar hazırlamak zorundasınız. Ufuk Kahraman'ın bunların belki de fazlasını yaptığını söyleyebiliriz ancak sahada hissetmek güçtü. Boluspor karşısında daha ofansif bir yapıya bürünüp maça start verdikleri bir gerçek fakat ilk yarı itibariyle Ahmet Dereli'nin 6'daki çapraz pozisyonu ve birkaç cılız şut denemesinden başka bir hareket göremedik. Geçen haftaki defans zafiyetleri sonrası daha dikkatliydiler. Ama geri dönüşlerde alan bıraktılar. Ali Emre'nin sağlı sollu oyun kurucu pasları ve de orta sahadaki pas sakarlıklarının yanında kontra toplar kilidi açmaya yetmedi. Sakaryaspor maçı sıcak hatırayken değişim için Bolu'da daha farklı reaksiyonlar izlemeyi arzuladık. Sahaya çıkan 11, Altınordu'nun esas kimliği değildi. Top ayaklarındayken maçın içindeler ancak rakip meşin yuvarlakla oynayınca senaryodan uzak kalıyorlar. Rakip Boluspor'un ilk 45'te oyunu güzelleştiren tek hareketi 35'te uzak menzilli bulduğu goldü. Onlar da gole kadar pozisyon üretemezken ağırlıklı olarak kendi sağlarını kullandılar, hazırlık paslarının ötesine geçemediler. Yani tipik orta saha mücadelesi şeklinde geçti bu perde. İlk yarı biterken girişimler ve pozisyon derinlikleri kafalarda soru işareti oluştururken önlerinde koca bir 45 dakika daha vardı. Devre sonrası özellikle ileri uçta faaliyet göstermesini dilediğimiz Altınordu'nun eşitliği yakaladığı penaltı pozisyonu hariç, 68'deki Ahmet İlhan'ın isabetsiz denemesi dışında heyecan yaratacak bir hamlesi yoktu. Boluspor kalecisi Çağlar'ı zorlayacak an yaşamadık. Fakat dört penaltının atıldığı son dakikalar heyecan tufanı niteliğinde geçti. Bunların ilk ayağı ise Balde'nin dışarı nişanladığı penaltının ardından aynı dakika içinde boş kale yerine auta attığı top vardı. Olanlar 85'ten sonra oldu. Ahmet İlhan'ın Bolu üç direk arasına attığı golle eşitlik geldi. 90'da elle avantaj sağlandığını tespit eden hakem, üçüncü kez düdüğü çaldı. Bu kez Bregu, Ali Emre'ye takıldı. 7 dakika gösterilen uzatmaların içerisinde ikinci golü atıp kötü günde üç puanla dönmenin hesaplarını yapan kırmızı lacivertlilerde Ahmet İlhan maçtaki dördüncü penaltıda takımına sevinç yaşatamadı. Bu noktada kaptanın vuruşu öncesi ayakların çizgiyi geçtiği aşikardı. Yani bir tekrar bence şarttı. Üç puanın resmen gidip geldiği son dakikalarda kazanan çıkmadı. İlk yarıda hikayesi olmayan karşılaşmada son 20 dakika futbolun her şeyini bize sundu. Bir puanın kazanç olacağı maçta gidişat, üç puanın gelmemesiyle birlikte adeta üzücü bir noktadaydı.