Şeytan 3 dakikada teslim oldu!

Altınordu, iki lig maçında sahaya sürdüğü ilk 11'lerde tek bir kişi hariç aynı isimlerle alana çıktı. Burada dikkat çeken en ciddi konu, geçen hafta Ankara'daki defans hattının zaafları bu hafta da kendini gösterdi. Doğru kombinasyonun arandığı yer savunma dörtlüsü. Kurgulanan tasarı, feci şekilde sinyal veriyor. Bence oyuncu değil sistemin kaliteli olması gerek. İki beke geldiğimiz zaman, kanat oyuncularının boşalttığı alanlara girip santrforlara servis yapmaları, hücum anlamında en bariz istektir herhalde. Sol kanat akıyor, sağ ise izliyor kırmızı lacivertlilerde.

Uzun ya da kısa değil başarılı ve net pasların merkezi olması beklenen orta alansa iletişim sorunu yaşadı. Bu da işin hücum tarafında Gençlerbirliği maçından uzakta olmalarına neden oldu. Neşe ve coşku içinde geçen düellodan sonra ağızlarda bıraktıkları sos, bu kez acıya evrildi. Takım golleri yiyene dek rakibi zorlayamazken, ilk yarıyı Sakaryaspor'dan daha fazla rakip alanda topa dokunarak ama daha az gol beklentisi oluşturarak bitirdi. Sakarya file bekçisini neredeyse hiç zorlayamayan Ahmet Dereli ve istediği topları kramponuna dokunduramayan Ahmet İlhan'dan da bir şey beklenemezdi bu tabloda. Geçen senenin eksilerini artıya çevirmesini arzuladığımız Altınordu'da kademe hatası ve asist ikramıyla 2-0'a gelen skor sonrası panik oyunu hakimdi. İkinci yarının perde açılışında Rıdvan ve Şeref'in oyuna adım atmasıyla Altınordu ön bölgesi hareketlendi.

Doğru genişlediler, baskıyı kırdılar. Sakaryaspor da tabela yaptıktan sonra kendi alanına çekilip Altınordu'yu yorma amacı içerisindeydi. Yani o kilidi açmak ilk 45'ten çok daha zor olacaktı. Sağ ve sol iç dengesini iyi kurduktan sonra blokların arasındaki mesafe kısalınca pas hatası sarmalı ilk yarıya göre olumlu bir kıvama büründü. Koridorların daha hızlı ve net kullanıldığı bu yarıda kımıldanma vardı evet ama net pozisyon üretimi yine zayıftı. Yani geçen hafta bizlere yürüyüş yapar gibi gol attıkları pozisyonları izlettikten sonra geceyle gündüz gibi fark yaratan bir üçüncü bölge etkisizliği izletecekleri akıllara gelmezdi kuşkusuz. Geçen seneden devam eden kronik savunma hatalarının, gününde olmayan orta noktanın, zincirin son halkasındaki en uç bölgenin tat vermediği günü puansız kapamak kaçınılmazdı. İlerleyen haftalarda açıklar kapatılmazsa, attıklarından fazlasını yerler. Bu bariz. Peki santrforlar şapkadan tavşan çıkarabilecek mi?