Lider rakip tanımıyor
TFF 2. Lig Kırmızı Grup'ta liderlik koltuğunda oturan Bucaspor 1928, evinde Adıyaman FK'yı 5-1'lik skorla mağlup etti. Sarı lacivertlilerin gollerini Mehmet Fuat, Berke, Taşkın, Erhan Çelenk ve İlhan kaydetti. Maçı kazanan farklı kazanan İzmir ekibi 34 puana yükseldi, liderliğini sürdürdü
Bucaspor 1928 tribünleri duygularını olabildiğince duşa vuran camialardan bir tanesidir. Lig, statü veya platform fark etmeksizin sarı lacivertli armaya gönül veren paydaşlardır. Lakin hayatın realitesinde de duygularla hareket edilmiyor. Bu yüzden yönetiminden kenar çizgideki isme, yeşil çimlere ayak basanından forma bekleyenlere dek harika bir homojen karışım oluşturdular. Cüneyt Dumlupınar, “Ben yedek futbolcu kavramını sevmiyorum. Benim tüm oyuncularım ilk 11 oynayacak seviyededir” diyor. Bu sözler, Türkiye’de her teknik patrondan duyabileceğimiz cümleler değildir. Zaten bugünü inşa etmeye dünden başlayan bir kulüpten bahsediyoruz. Geçtiğimiz hafta elde ettikleri liderlik koltuğunu kolay bırakmamak, yakaladıkları seri zaferlerin halkasına bir yenisini eklemek için çıktılar sahaya. Maç önünü okumak gerekirse de Dumlupınar’ın öğrencileri topu kanatlara taşıyacak, Adıyaman ise merkezde geçiş hücumları arayacaktı. Saruhan dağıtıcı, Erhan ve Berke istasyon görevini üstlenirken, Cuma da hareketli oyunuyla rakip savunmanın yerleşim dengesini bozdu. Furkan ileriye dönük katkısıyla, Lokman ve Mazlum da gerideki hamleleriyle güven verdi. İlk 45'te kağıt üzerinde de sahada da üstün olan sarı lacivertliler, ilk tehlikeyi 11'de Erhan'la bulurken, yine Erhan üç dakika sonra direkleri dövmüştü. Önde baskı, tempolu oyun ve taktik disiplin kurgusunu ilmek ilmek işleyen Fırtına, yüksek viteste kanatları yoğun kullandı. Böyle bir anda Mehmet Fuat'ın nefis tek topuyla öne geçtiler. Tartışmalara sebep olan bir penaltı ile Adıyaman tabelada eşitliği bulsa da ilk perde kapanmadan üst üste kornerlerle ikinci yarı için umut verdiler. Zaten bu dilimde de oyunun tek hakimi onlardı. Kramponlardan solunan gol atma hevesi karşılığını nihayet bulacaktı. Kazanma arzusunu köpüklemek için taraftar desteğini hissettirirken 57'de Erhan'la kaçırdıklarını, 61'de Furkan'ın harika pasıyla hareketlenen ikinci yarının en iyisi Berke, şık bir şekilde telafi edince 'Bu maç böyle bitmez' edası Buca semalarında yükseldi. Futbolda hızlı oynamak için hızlı oyunculara değil çabuk düşünen ve sahada bunu uygulayan isimleriniz olmalıdır. Örneğin Cuma, 70'te rakip duran top kazanmışken 5'e 1 pozisyonda akılcı oynadı ve Erhan'a nefis bir servis sundu. Yazının başında Cüneyt Hoca'nın demecine değinmiştik. Onun haklı olduğunu da anlamamız için 73. dakikaya gitmek gerek. Oyuna sonradan dahil olan Taşkın, ayağının tozuyla takımının dördüncü golünü atarken, aynı anda alana ayak basan İlhan Depe ile beşlemişlerdi. Lider şampiyonmuş gibi haklı bir sevinç yaşamıştı. Belki skor daha da ileri giderdi ancak taraftarına harika bir hafta sonu yaşatan Fırtına, alkışları da sonuan dek hak etti. Onların klasikleşen oyun numulerini fazlasıyla hissettik bu maç. Peki neydi onlar? Yerleşik hücum, beklerin hücumdaki konumu ve önemi, kenar oyuncuların sabırlı oyuna katkısı ve saha içi rotasyonların, 3. bölgede topa sahip olmaya yetisi. Önemli olan rakipleri doğru analiz edip, rotasyonu vaktinde yapmak ve mabedinde oynanacak randevularda rakiplere puan vermemek en temel amaçtı. Kusursuz oyun, kılçıksız performansıyla neden zirvede olduklarını net bir biçimde duyumsattılar. Avuç içlerimiz patlayana dek kutlamalı, sevinçlerine ortak olmalı ve onları kucaklamalıyız.