Kravatlılar gider atkılılar kalır!

Hepimizin bildiği gibi sıcak günler geçiren Altay’da gündemi uzun süredir meşgul eden bir kongre süreci yaşanıyor.
28 Nisan’da organize edilip gelişen olayların ışığında maalesef yarıda kalan kongrenin devamı niteliğindeki seçimde Ayhan Dündar ve Hakkı Küllü başkanlığında iki liste yönetime talip oldu.
Hakkı Küllü oylar sandıklara atılırken adaylıktan çekildiğini açıkladı. Önümüzdeki süreçte ise yeniden bir olağanüstü genel kurul kararı alınıp kurulacak güçlü bir yönetim ile yeni başkan adayı çıkması kuvvetli bir ihtimal olarak göze çarpıyor.
Yürekleri büyük bu cesur adamlar, kayyuma gitmesi beklenen kulüp için bir adım attı.
Yaş ortalaması 30 olan gençler, bir liste oluşturarak yönetime aday oldular. Özellikle sezonun ikinci yarısında yoğun olarak hissedilen bıkkınlık hissiyatıyla 108 yıllık bu ulu çınarın şerefli evlatları taşın altına elini koymaktan çekinmedi. Ceplerindeki en büyük birikim kuşkusuz Büyük Altay aşkı.
Camiayla uzaktan yakından alakası olmayan isimlere inat Burteçin’in, Zorlu’nun, Özgener’in genlerini taşıyanlar, Ayfer’in, Vahap’ın, Denizli’nin duygudaşlığını yapanlar gözleri yaşartacak cinsten bir hamle ile sahip çıktılar sevdalarına.
İsminin Avrupa arenasında anılmasını arzuladığımız Altay’ın tam aksine dosya sayısında ün yaptığını görüyoruz. Verdiği demeçlerde ve de takındığı tavırda kaostan, kargaşadan beslenen, futboldan soğutan yöneticiler Altay’a sezonu kaybettirdi.
Acı gerçek ki, onların da futbolla ilgisi sorgulanacak düzeyde. Artık değerlerin hiçe sayılmasına müsaade etmeden gerekeni yapacaklardır. Yüce ülkünün tarihine, duruşuna, geleneğine ve de genlerine yakışmayan, hiçbir şekilde bu yolda amaçları örtüşmeyen yöneticileri Altay çatısı altında görmektense kendi koltuğunu parlatmak yerine siyah beyazı yüceltecek kişileri izlemek beni de heyecanlandırıyor.
Özellikle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı haftasında genç adamların yaptığı iş, misliyle değerli hale geliyor. Özellikle Kasımpaşa mağlubiyeti sonrası açıklamalarda bulunan Altay’ın özevladı gözünün bebeği Kazımcan Karataş’ın söyledikleri ve gözyaşları yüreğimizi dağladı.
Altay’ın bugün bu zorlu süreci yaşamasının en büyük payı olanlar Mustafa Denizli ile bir dönem ülkenin en genç başkan unvanını taşıyan Özgür Ekmekçioğlu’dur. Maalesef basiretsiz yöneticilerin yaptıkları yanlarına kar kalıyor olan ise koskoca kulüplerimize oluyor.
Uzun lafın kısası büyük Altay’ın büyük taraftarı yine üzerine düşeni yaptı ve Altay üzerinden PR peşinde olan camia büyüklerine ders niteliğinde bir harekette bulundu.
Oyunun kendisini neredeyse unuttuğumuz evrede yeni bir soluk, yeni bir heves bizleri bekliyor. İnanıyor ve güveniyoruz. Biliyoruz, belki zorlu ve de meşakkatli olacak. Kolay olmayacak. Belki zaman alacak.
Fakat bir gün güneş sizler için yeniden doğacak.