Mehmet Demirtaş

Mehmet Demirtaş

mehmet.demirtas@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bazı camiaların büyüklüklerini teraziye koyduğunuzda, karşılığı ne kupalar ne puanlar ne de şampiyonluklardır. Liglerin ölçü olmadığı bu ulu çınarların sportif başarıları bir yana dursun, onları o yapan şey yeniden ayağa kalmasıdır. Herkesin 'bitti' dediği yerde yeniden doğmak, inadına 'isyan' edip bir daha savaşım vermektir asıl mesele. Kuşaktan kuşağa aktarılan 2 Eylül, Göztepe için bir milattır. Göztepe uğruna günlerini feda eden sarı kırmızılı sevdalılar, isyanla başlattıkları bu hikayeyi ilelebet sürdüreceklerdir. Bir efsanenin yeniden ve de küllerinden doğduğu bugünde umuttan çok ama çok fazlası yatmaktadır. Gençlerbirliği maçı öncesi Göztepe'yi okumamız gerekirse, ilk 11'ler itibariyle ligin en genç takımlarından bir tanesi. Fakat eksiklerin hala var olduğunu da yadsıyamayız. Bu doğrultuda Göz Göz, bence bu sezon oynamak istediği ana planı sahaya aktaramadı. Eğer ki ihtiyaç doğrultusundaki takviyeler Erzurum ya da Bandırma sınavlarından önce yapılsaydı, üç puan fazlası vardı sarı kırmızılıların. Yenen üç golün ikisi bireysel hatalar neticesinde oluştu. Gençlerbirliği'ne kadar zor pozisyon veren ama akın üretmekte de zorlanan bir kimlikleri vardı. Başkent ekibine karşı girişte çok iyi bir 10 dakika geçirdi Göztepe. Rakibinin hücumcusu İlker'e alan ve zaman vermedi. Yalçın'ın defans ve ön alandaki mücadelesine ortak olan Mesut, ikinci bölgede etkiliydi. Atanga ve Mamah hareketliyken, Yasin onlara ayak uydurmaya çalıştı. Fakat pas trafiği yakalama amacı sekteye uğrayınca da atak sürekliliği gelmedi. Turgay Altay'ın bu şekilde oyunu domine etmesi güçtü. İlerleyen dakikalarda faullere bağlı olarak tempo düştü. Gençlerbirliği kendi sağından gelmeyi denedi. Sarı kırmızılılar direkt toplar kullanma derdindeydi. Net diyebileceğimiz bir pozisyon ne yazık ki yoktu. İki teknik patronun deneme-yanılma yöntemiyle birbirlerini tarttığı bir devre oldu. İkinci devre ise Göztepe adına verimsizdi. Mesut'un cepheden şutu, 80'den sonra Hüsamettin ve Yasin'in denemeleri dışında üretim gerçekleşmedi. Sarı kırmızılılarda santrfor mevkisine kim geçerse geçsin servis yetersiz olunca ekstra bir iş yapamadı. Bu tip maçlarda orta alan kaderi tayin eder. Gençlerbirliği burada daha diri durdu. Pozisyon da buldu. Göztepe ise ne baskı kurabildi ne de geçiş oyununda rakibine zorluk yaşattı. Bu haftalar küme düşürmediği gibi şampiyon da yapmaz ancak nelerde noksansınız gösterir. Transfer zamanı daraldı. Adaptasyon süreçleri geçiyor. Her ne kadar puan alsalar da oyun olarak çok daha fazlası gerekiyor. Turgay Hoca oyuncu tercihlerini de gözden geçirmeli. Özellikle Ege'nin oyuna katılış sürecinde nasıl bir katkı sunmasını bekliyoruz? Kısaca Göztepe'ye oynayamadığı, sistemsiz futbol yakışmıyor.