Gönlümüzün Sultanları!
Günümüz Türkiye’sinde spor denilince “varsa futbol yoksa futbol”, aklımıza başka bir şey gelmiyor.
Belki biraz da basketbol, voleybol. Hani o da topla oynanıyor ya! Bireysel sporlara dönüp bakan yok. Oysa futbolda son yıllarda yaşanan başarısızlıklar ortada. Başarıları ise önemsemediğimiz bireysel dallarda yaşıyoruz. Yıllardan bu yana inişli çıkışlı gidişatına rağmen güreşte Avrupa, Dünya ve Olimpiyat şampiyonları çıkarıyor, madalyalar alıyoruz. İşte milli onurumuz! Dünyaya adımızı duyuran Filenin Sultanları...117 günlük zirve yolculuğu şimdilik son buldu. 3 kıtada 3 kupa Sultanlar, 31 Mayıs’ta Güney Kore ile başladığı süreci önceki gün oynadığı Belçika karşılaşmasıyla noktaladı. 3 kıtada 6 ülke dolaşan milliler, Milletler Ligi ve Avrupa şampiyonluğunun ardından Dünya Kupası’nı daldı. Ne kadar alkışlarsak alkışlayalım onlar fazlasını hak ediyor.
Onları artık sadece ‘‘Filenin Sultanları’’ diyerek geçiştiremeyiz. Onlar Türkiye’nin kızları, kadınları. Atatürk’ün kızları...Öyle bir mücadele verdiler ki, Türk kadınının gücünü herkese gösterdiler. Önce Milletler Ligi Şampiyonluğu. Ardından Avrupa Şampiyonluğu. Ve Dünya Kupası...Şimdi de Japonya’da grup birincisi olarak elde edilen 2024Paris Olimpiyatları bileti.3-4 ay içinde 41 maç oynamak kolay değil. Üst üste 22 galibiyet mucizedir. Bu başarıda şüphesiz en büyük pay oyuncularımızın.
Federasyon Başkanı Mehmet Akif Üstündağ’ın da hakkınıteslim edelim. Sultanlarımızı bir an olsun yalnız bırakmadı. Ulusça birlikte kazanmayı ne kadar çok özlemişiz.Böyle bir şampiyonluğa ne çok ihtiyacımız varmış. Biz alkışlamaktanyorulduk, onlar başarı basamaklarını tırmanmaktan yorulmadı.Hop oturduk hop kalktık...Onca kalp çarpıntısına değdi doğrusu.Millilerimiz yüzümüzü güldürdü.Kadınlarımız, sporun değişik dallarında inanılmaz başarılaraimza atıyor, göğsümüzü kabartıyor.
Voleybol başta olma üzere, salon sporlarından gelen uluslararası madalya ve şampiyonluklar ile içimiz içimize sığmıyor. Bekle bizi Paris dünyanın bir numarası Türk Kadınları geliyor... Başarılı sporcularımızı öylesine onurlandırıp sahiplenmeliyiz ki, tüm çocuklar ve gençler bir gün onlar gibi olmaya özensin; adlarını, yaşam hikâyelerini yazılı ve görsel basın bıkmadan yılmadan tekrarlasın ve onları tanımayan kimse kalmasın. Sporcularımızı tek tek yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Onları yetiştiren antrenörlerine, hocalarına, yöneticilerine ve ailelerine şükranlarımı sunuyorum.