Spor Toto 1. Lig’de son haftaların formda ekibi Altay, evinde düşme hattında yer alan Gençlerbirliği’ni tek golle mağlup etti. Siyah beyazlılara 3 puanı getiren golü 24. dakikada penaltıdan kaptan Marco Paixao attı. Son 11 randevuda tek yenilgisi bulunan İzmir ekibi, taraftarının yüzünü evinde güldürdü
Son 3 haftada iki deplasman zaferi kazanmış, araya bir de beraberlik sığdırmışsanız kafanızda bir şablon ve bir oyun yapısı oturtmuşsunuz demektir.
Gençlerbirliği karşısında da ilk hedefin kazanmaktan başka bir şey olmayacağı aşikardı. Altay, ilk 45’e çok iyi bir giriş yapamadı ancak ilk hedef rakibinin frekansını bozmaktı.
Topu Başkent ekibine verip alanlarını ve hatlarını savunmayı birincil amaç edinmişlerdi. Geride eksik yakalanmamak adına yüksek konsantrasyon gücünü elden bırakmadılar. Temponun zaman zaman yükseldiğini söyleyebiliriz belki ama iki takım da bunu sürekli kılmada bir nebze sorun yaşıyordu.
Zaten bu problemi lehine çeviren, akın üretiminde de öne geçiyordu. Böylesi kopuk ve enerjisi düşük randevuların kilidi göbektir. İkinci bölgede nitelik ve nicelik olarak rakibine kurgusunu kabul ettiren ekip, kağıt üzerinde oyunu domine eder. 20’li dakikaların başında dengeyi kuran Altay, hücum zenginliğini çeşitlendirdi. Hücum bölgesine konuşlanmak zaman aldı. Lakin Gençlerbirliği’nin üzerine biraz fazla yüklendiklerinde VAR aktarmalı pozisyonda penaltı kazandılar.
Topun başına geçen Marco Paixao, hata yapmadı ve Altay’ı tabelada soluklandıran golü kaydetti. Bu sayı sonrası ise agresif baskı, rakibi zor pasa itme ve hızlı oyun gücünü benimsedikleri anlarda kimliklerini çimlere yansıtmayı başardılar.
Topa daha fazla nüfuz eden konuk takım ise 13’te Ahmet Tuzcu ile bir metreden topu direğe nişanladı. 25’te Metehan altı pastan kafa vuruşunu çerçeve içerisine gönderemedi. İkinci yarıda ise öz güven tazeleyen Altay, geniş ofansif repertuvarıyla oyunu kanatlara yığdı. Doğru alan parsellemesiyle özellikle sağdan Salih ile efektif bir yapıya büründü. Naderi kademede kılçıksız oynadı. Tolga arkayı süpüren, sahipsiz topları kazanan, Mehmet Gündüz de takımını ileri taşıyan oyuncuydu. Gençlerbirliği tek toplarda isabet sağlayamazken cepheden çektiği birkaç şutla Ozan’ın koruduğu kaleyi hedef aldı. Altay ise pas hatalarını azalttığı oranda pozisyon buldu. O da çok fazla sayıda değildi.
Neticede ikinci 45’te sonuç değişmedi. Altaylı oyuncular, ligin girişine nazaran kırılma maçlarında daha sakin kararlar alabiliyorlar. Bu da ciddi bir gelişim. Genç ve deneyimli karması bir takım siyah beyazlılar. Tüm isimlerin özverisi sayesinde hala ayakta kalmayı çok net başarıyorlar. Lakin ligin boyu kısaldığı dönemlerde gol yükünü tek kişinin sırtlaması bazen istenilen kıvama erişilememesine neden olabilir.
Yani skoru üretenin sadece Paixao olduğu düzende sıkıntı yaşanabilir. Gençler bu noktada puan ya da puanlar kazanacak hamlelere soyunmalıdırlar. Kazandılar, haklı gururlarını yaşadılar. Hem sahada hem de tribünde adeta ölüm kalım savaşı veren Büyük Altay sevdalılarını canı gönülden kutluyorum. İçinde bulundukları her türlü zorluğa rağmen armanın hakkını sonuna kadar savunan, kenetlenmiş bir camia duygularımızı kabartıyor. Böylesine zor bir süreçten geçen Altay’ın tıpkı Süper denen ligde yanında olan veya oluyormuş gibi görünen camia büyüklerinin de elini değil gövdesini bu kulüp için taşın altına koymasını diliyorum. Çünkü verdikleri mücadele desteğin en büyüğünü hak ediyor. Tarih bu savaşımı verenleri ve de onları yalnız bırakanları da yazar!