Erman Pektok... Türkiye'nin önde gelen kalp cerrahlarından... Doktorluğun yanı sıra araştırmaları Türkiye sınırlarını aşmış altın bir genç... Tarih konusunda ve özellikle Türk Kurtuluş Savaşı yılları hakkındaki araştırmaları dikkat çekici...
Nedim Ekmekçiler: Türkiye'nin uluslararası markalarına öncülük eden firmalarında genel müdürlük görevlerinde bulunmuş önemli yöneticilerden biri...
Levent Veral: Türk bankacılık sektörünün altın isimlerinden biri olmasının yanı sıra birçok finansçının yetişmesinde başrolü oynamış biri...
Semih Çalışır: Fotoğraf dükkanı var. Bornova'nın en sevilen ve güvenilen kişilerinden birisi...
Bu birbirinden önemli şahsiyetlerin ortak özelliği Altaylı olmaları... Ve maalesef her camianın üye olarak görmek istediği bu pırlanta isimler, Altay kongresinde saldırıya uğradı. Üçü yumruklara hedef olurken birinin yanında eşi olmasına rağmen ağır küfürler edildi.
Altay kongresinde yaşananlardan bahsediyorum. Önceki gün televizyonlarda bir numaralı haber konumundaki insanın kanını dolduran görüntüler. Yapanlar belli, yaptıran ve yaptıranlar da belli.
Kuvâ-yi Milliye'nin kulübü Altay'da yaşanan bu akıl almaz, akıl tutulmasının amacı ne olabilir ki: İbra mı olmak? Kulübe yapılacak hibeyi engellemek?
25 yaşındaki pırıl pırıl bir gencin, "Bu aşamada bu yönetimi ibra etmemeye çağırıyorum" demesi elbette bu çirkin saldırının nedeni olamaz. Bilinçli, hedef seçilmiş ve önceden hazırlanılmış bir şekilde saldırıldı. Görüntüleri bir kere izleyince şunu düşünmeden edemiyorum; saldıranların amaçları adam öldürmeye teşebbüs!
Kongre üyelerini hedef gösterip, ağır küfürlerle kongre üyelerine yumruk atmaya kalkan başkan küme düşmüştür. Can güvenliğinin olmadığı bir kongreyi sürdüren Erdinç Altınyeleklioğlu, Ahmet Taşpınar ve Aybars Akoğlu gibi isimler de küme düşmüştür. İki hafta önce istifa eden ve kulübü yaklaşık 400 milyon lira borçlandıran Özgür Ekmekçioğlu yönetimi sonsuza kadar ibra edilmemiştir.
Altay kongresi bu şartlarda iptal edilmelidir ve edilecektir. Artık bu kötü manzarada görüntüsü bulunan herkes küme düşmüştür ve Altay üyeliği sorgulanmalıdır.
Altay'ı borç batağına sokan ve ardından kendinden olmayanı linç etmek isteyenler bir daha kulübün önünden bile geçmemelidir.
Son gün başkanın talimatıyla 210 sözde kulüp çalışanları da artık Altay'ın değil, başkalarının adamı olmuştur.
Altay büyüktür, ayağa kalkar. Ama Altay tarihine kara lekeyi sürenler amatör ligin altına düşmüşlerdir. Şunu gördük, maalesef Altay'ın artık ağabeyleri yok denecek kadar azdır.
Ama Altay'ın bir kuruşu bile değerli... Armanın geleceğine çıkmak için vazgeçmeyenlere, el değirmenlerine karşı savaşan Don Kişot'lara selam olsun.
Ve son söz, siz hiçbir zaman Altaylı olamayacaksınız. Geldiniz ve yakıp yıkıp gidiyorsunuz. Maalesef siz hiçbir zaman Altay'ın ne olduğunu anlayamadınız. Bu yüzden hiçbir zaman da Altaylı olamayacaksınız.