Beşiktaş’ın en tecrübeli çalışanı, patronu. Mustafa Denizli bu tip yarışları iyi idare etmesiyle ünlü, en zor durumlarda dahi takımını soğukkanlı tutabilme ve istenen sonucu alabilmesiyle... Dün saha kenarındaki gergin yüz ifadesi oyuncularına hiç yansımamıştı. Sanki ligin açılış maçında, hatta daha ötesi bir hazırlık karşılaşmasındaki kadar rahat bir oyuncu grubu vardı. Belki buna, ilk dakikalarda gelen gol de neden olmuş olabilir.
Ankaragücü’nün gol sonrası ve 2-1’in ardından kurduğu baskıya bu soğukkanlılıkla çok iyi direndiler. Başkent ekibinin bulduğu gol dışında girdiği üç pozisyonda da sadece duran toplar etkiliydi. Rüştü’nün alışılageldik yan top sorununu Beşiktaş savunması kapatamadı, ama Jaba ve İlkem kötü vuruşlarla liderin işini kolaylaştırdı. Beşiktaş sadece burada açık verdi, onun dışında rahattılar. Hızlı ve çok adamlı baskınlarla girdikleri her pozisyondan da gol çıkardılar. Verimliliğin zirvesindeydiler. Ernst’e yine çok şey borçlular. O başlı başına bir savunma adamı. Ankaragücü’nün orta sahada daha top çevirirken işini bozan Alman oyuncuydu. Şimdiden ödülünü vermek lazım; yılın oyuncusu o. Mustafa Denizli’nin en iyi hamlesi... Beşiktaş’ın performansını ikiye katlayan adam. Trabzonsporlu Szymkowiak’tan bu yana lige en iyi giriş yapan yabancı diyebiliriz.
Mustafa Denizli dün şampiyonluk yolunda belki de en önemli adımı attı. Kupa zaferinin getirdiği güven, neredeyse gözle görülür, elle tutulur seviyedeydi. Ankaragücü soğukkanlılığını hemen kaybederken onlar hiç paniklemediler ve girdikleri her pozisyonu gol yaptılar. Zaten böyle şampiyon olunuyor.