Trabzonspor maçındaki oyun ve Antep maçındaki skor... Beşiktaş lige tutunuyor.
Bu tutunuşta Tello’nun önemi büyük. Her nerede olursa olsun duran toplara giderken bile yorulabilir. Sadece bu yüzden herkesten fazla koşuyor. Sadece kornerden kornere gidişi bile mesai sayılır. Açılışı Nobre’ye yaptırdığı ve kaleci Murat’ı oyundan düşürdüğü köşe vuruşu Trabzon maçındaki kadar etkiliydi. Goldeki vuruşta da kendine güven, alan bilgisi ve yetenek var.
Bunlardan biraz da Serdar Özkan nasibini almış olsa farkı büyütmek mümkün olabilirdi. Maalesef genç oyuncu, bir hareketi, bir koşuyu yaparken bir sonraki adımını hiç düşünmediğinden, ne yaptığı kendisi tarafından bile anlaşılamıyor. Misal bir çalım attığında rakip değil kendisi şaşkınlığa düşüp öylece bakakalıyor. İkinci yarıda devreye girme çabası güzeldi, ama katkısı pek yüksek olmadı. Tello’ya ayak uydurmayan bir başka isim ise Bobo’ydu. Bu kadar çok ofsaytta kalışına değilse de hakeme her seferinde kızışı şaşırtıcıydı.
Tabii oyunu ilk yarının son dakikasında Beto’nun boş kaleye içeri vuramadığı topla değerlendirmeye başlamak lazım. Nobre’nin vuruş kalitesi başta Beto, Antep’in, Güney Amerikalılarında olsa böyle dağılmayabilirlerdi. Öte yandan Nurullah Sağlam’ın kontrollü oyun stratejisinin ilk golle birlikte yerle yeksan oluşu hayret vericiydi. O sağlam, dinamik, tempolu orta sahanın kendi evinde bu kadar pelteleşmesini anlamak mümkün değil. Ligin en zor deplasmanlarından bir olan Antep’in aylardır deplasman kazanamayan Beşiktaş için bu kadar kolay oluşu konuk ekip için bir güven artırımı olacaktır.
Hele de ligin en güçlü takımlarından Trabzonspor’u güç olarak ezdikten sonra.
Bu başarıda yine İbrahim Üzülmez’in özel bir yeri var. Toraman, Zan ve Ernst’i de destekçi kahramanlar olarak görebiliriz.