Galatasaray’ın ileri hattı dışında katkıda bulunan yegâne oyuncusu Sabri...Hâlbuki başta total futboldan bahsediyorduk... Temel prensipleri, geniş alanda herkesin dahil olduğu, hızlı bir pas trafiğiydi.
Alanı genişlettiklerinden hücum 4’lüsünün markaja alınması imkânsızlaşıyordu. Onların sergilediği yaratıcılık, geri kalanları da olumlu etkiliyordu. Misal bir Mustafa Sarp mucizesinden bahsediyorduk.
Çünkü Galatasaray’ın hücum hızı ve en sağdan en sola genişliğiyle rakip savunmaların bağlarını gevşetiyordu. Sarp da hücumun güçlü bir parçası olabiliyordu.
Bu oyundaki zaaf, ileri hattın Keita dışında geri dönmekte zorlanışıydı. Bu yüzden ‘Birisi Galatasaray’ın bu zaafından yararlanacak’ tahminleri yapılıyordu. Tahminler tuttu. Bu süreç Eskişehir maçıyla başladı. Fenerbahçe maçından sonra da teknik heyet dizilişi değiştirdi.
Ancak dizilişin değişmesi sistemi iyileştirmedi. Savunma zaafları olduğu gibi dururken hücum gücü azaldı. Bir pasla oyunu 40 metre açan takım, 4 pas - 2 driplingle aynı mesfeyi kat etme çabasına girişti. Dolayısıyla markaja takıldıkları için de sorun büyüdü. Böylece oyunun merkezi yani Galatasaray’ın ekseni geriye kaydı. Bugün oyun genişliğini ve süratini eski seviyesine getirmeden sadece sertlikten şikayet eden sıradan takım görürüz. Bu yüzden dörtlü hattın birlikte sahaya dönmesi şart.
Bugünkü oyunlarıyla bu takımın içinde yer alamayacak Leo Franco ve Hakan Balta konusunda ise ne yapılacağını teknik ve idari yöneticiler karar ermeli.
Salı günü yazmıştım tekrar edeyim: ... Sadece Sabri’den destek alarak, 4 oyuncuyla hücum ediyorsanız, kimliğinizde ne yazıyor olursa olsun Rijkaard olmaktan çıkmışsınız demektir. O zaman Rijkaard’a gerek yoktur. Ve Yılmaz Vural sonuna kadar haklı demektir. Bugün yapılacak iş, Rijkaard’ı eski planına dönüp onu mükemmelleştirmesi için yüreklendirmektir...