Ligin ilk yarısında Sivas’ta oynanan maçta Aragones, Bülent Uygun’u tanımadı. Saha görevlisi sandığı söylendi. Volkan Ballı yetişip Sivasspor’un hocası diye uyardı ama geç kalmıştı.
Hoca haklı olarak kızdı. Biz de. Tanımalıydı. Ayıp oldu.
Roberto Carlos da Tolunay Kafkas’ı tanımıyormuş. Hocayla girdiği tartışma sonrası Lig TV’den Tunç Elibol’a “İsmini bile bilmiyordum. Şimdi senden öğrendim” deyişinin manası açık. Bu daha da nahoş!
Bundan yıllar önce John Benjamin Toshack, Fenerbahçe Başkanı Ali Şen’le girdiği laf düellosu en ateşli halindeyken benzer bir şovu havaalanında yapmıştı. Onunla fotoğraf çektirmek isteyen Japon turistlere kameralar önünde sormuştu:
-Do you know me?
Yeees!
Do you know Ali Şen?
Nooo!
Bu eski bir taktik yani. Sadece yabancılar için geçerli bir taktik de değil. Genelde fikir üretmek, cevap vermek zorlaşınca bizimkilerin de başvurduğu bir taktiktir. Maalesef iki yıldır övgü yazıları yazdığım, müthiş bir iş yaptığına inandığım Bülent Uygun da bu tuzağa düşmüş gözüküyor. Milliyet Pazar ekinde Elif Berköz Ünyay’a verdiği röportaja bakın: “Bir de kendilerini futbol yorumcusu sanan ama beş kere bile
‘Yaptığın ayrımcılık’
Çatladıkapıspor’dan bakarsan Aksakal mahalle takımı yetmez. Sakaryaspor’dan bakarsan Çatladıkapı genç takımı yetmiyor. Fenerbahçe’den bakarsan Sakarya, Liverpool ya da Real’den bakarsan da Fenerbahçe. Peki hangisinin içinden gelmek yetiyor hocam?
Herkesin üzerine fikir yürütebildiği herkesin anlayabildiği ve en doğrusunu kendisinin düşündüğünü sandığı bir oyun bu. Bu yüzden bu kadar para ediyor. Oynayan için de, hoca için de. Saçmaladığımız olmuyor mu? Çok! Hocaların ve futbolcuların yaptığı kadar. Gülüp geçmek zor olabilir. Bazen yaralayıcı olabilir. Ama hoca bu yaptığın ayrımcılık! Bu oyun herkesin üzerine konuşabileceği bir oyun. Bu kadar basit. Hem oyun, hem durum!
‘Yoksa bizim de sizin de yaptığımız işi beyin cerrahlığı filan değil’ derdim hep! Tolunay Kafkas çok daha güzelini söyledi. Oynattığı oyunu, saha kenarındaki davranışlarını beğenir ya da beğenmezsiniz, hiç önemli değil. Ama Fenerbahçe maçından sonra söylediğini bir kenara yazmak gerekir.
Üzerinde durmak ve düşünmek gerekir. Hepimiz için!
Şöyle dedi hoca ‘Biz insanlığı kurtarmıyoruz. Atomu ayırmıyoruz. Alçakgönüllü olmakta fayda var’
İşte bu kadar basit! Hem oyun, hem durum!
Endirekt serbest vuruş
Kayseri’nin maçın sonunda direkten dönen topunda ilginç bir durum var. Endirekt serbest vuruşta pası veren oyuncu topa sadece dokunuyor. Topun kendi çevresinde dönmesi sonrası oyunun başlayacağı yönündeki kural değişti çünkü. Durum buyken endirekt serbest vuruşun da bir manası kalmadı. Zaten baştan beri bu basit oyunda gereksiz bir karmaşıklıktı. Artık bunun da kalkması gerekir.
Salary Cap sorunu büyütür
Uğur Meleke dün FIFA ve UEFA’nın üzerinde durduğu salary cap (maaş limiti) uygulamasının Türkye’yi nasıl etkileyebileceğini güzel bir yazıyla anlattı. Bu konunun üzerinde durulması şart. Ama bence kabullenmek yerine temelden karşı çıkmak gerekli. NBA’de salary cap’i uygulamak kolay. Çünkü sayılı kulübün, pardon franchise’ın bulunduğu, düşmenin kalkmanın olmadığı bir organizasyondan bahsediyoruz. Ama binlerce irili ufaklı kulübün, binlerce başka hedefin, kulüp standardının bulunduğu bir dev konfederasyonda hem de yüzdeye dayalı bir salary cap, problemi, dengesizliği iyice ve değişmez bir şekilde büyütecektir.
Örneklemek gerekirse. Sigara reklamlarının yasaklanması en çok kime yaradı dersiniz? Halk sağlığına mı? Hayır. Pazarın hakimlerine. Çünkü yasak başladığında pazarın %50’sine hükmeden bir markayı devirmek artık olanaksız. Durumlarını korumak onlar için çok kolay çünkü reklam yasak olduğundan başkası biri atak yapamıyor ve piyasaya da yeni aktörler girmiyor. Eğer salary cap bu şekliyle yani yüzde hesabıyla kabul edilirse bu Avrupa’nın devlerinin rakipsizliğinin ilanı olacak. Yani sorun büyüyecek.
Yedekler ortada
Kadir Has Stadı’nda inşaat sürüyor. Yerel seçimler öncesi şık bir propaganda olması nedeniyle Fenerbahçe maçında açıldı biliyorsunuz. Ancak kimsenin şikayet etmeye hakkı yok. Çünkü Saracoğlu’na da zamanında kalasların arasından yeni dökülmüş betonların üzerinde girmişliğim vardır. Madem inşaat devam ediyor bir düzenleme yapmak da şart. Şu anda yedekler kalenin arkasında değil yanında ısınıyor. Kale direğinin dibinde hatta... Bu kurallara aykırı... Sahanın yan tarafında kulübelerin olduğu bölgede bir düzenleme yapıp orada bir alan açmak lazım.