Bir teknik adamın tercihini cesur yapan sadece oyuncu tercihleri değil. Çok santrforlu oynuyorsunuzdur, ama savunma bekleriniz bir kez bile rakip çizgiye inemiyordur. Orta sahada savunmanın önünü tutan oyuncular bir kez bile atağa katılmıyorsa bu cesaret gösterisi ne işe yarar?
Eğer Ramos, Nihat’tan daha fazla gol pozisyonuna giriyorsa, sadece oyuncu tercihleri durumu anlatmıyor demektir. Yani dizilişiniz ne olursa olsun asıl mesele stratejidir.
Dün daha iyi bir takım olamadıysak önce bu strateji tercihlerindendir. Sonra da oyuncularımızın durumlarından... Şu bir gerçek ki, biraz daha güçlü bir Emre, Arda, Nihat üçlüsüne ihtiyaç vardı. Tam performans alamadık. Özellikle Semih çıktıktan sonra Gökhan girene kadar yalnız kalan Nihat’tan daha fazlasını almak gerekiyordu. Emre’den de. Ve özellikle de Arda’dan.
Son bir yıldır Barcelona ile 60 dakikalık Süper Lig futbolculuğu arasında gidip gelen Arda’nın bu fizik durumuna bir çare bulmak gerekiyor. İsviçre/Avusturya’da büyük bir kurtarıcı olan bu genç adamın bir üst seviyeye çıkabilmesi bizim de geleceğimizi etkileyecek.
Bu 3 kritik oycunun fizik eksikliğine rağmen İspanya’nın bizim üzerimizde net baskı oyunu kuramayışı iki kanat savunmacımızın savunmada çıkmadan oynadıkları iyi oyundan. Ancak daha önemlisi Mehmet, Hakan ve özellikle Emre Aşık’ın çok iyi ve konsantre oyunlarından kaynaklandı. Emre Aşık ve Hakan en zayıf gibi gözüken yerimizi en sağlam bölge yaptılar. Teşekkür etmek lazım. Çünkü onların bu performansı İspanya’yı kontrol oyununa itti.
Ama asla oyun hâkimiyetini de kaybetmediler. 10. dakikadan sonra pozisyon vermediler ve istedikleri gibi, tehlike yaşamadan oynadılar. Bizi uyuttular. Onlar ve bazı bizimkiler.